1

12 2 1
                                    

O kavanoza doğru ilerliyorum.
Gözlerimi kapatıyorum ve kavanozu açıyorum. Gözümü açıyorum. Cennet gibi bir yerdeyim. Evet,burası cennet olmalı.
Yine aynı rüya. Her gece bu rüyayı görüyorum. Ve gördüğüm yer gerçekten cennete benziyor. Ama her gece bu rüyayı görmem tuhaf geliyor. Sadece rüya olmalı. Belki doğayı ve yeşili çok sevdiğim içindir. Taşındığımız bu yeni ev ormanlık bir alanda ve eski bir görüntüsü var. Yatağımın yanındaki küçük kare pencereden dışarı baktım. Evimizin etrafı sonbahar nedeniyle sarı-kızıl yapraklarla doluydu. Bunu çok seviyordum. Çok güzel görünüyordu. Buraya annemin işi için gelmiştik. Babam ve annem ayrıydı. Bu yüzden annem bir bilgisayar şirketinde çalışıyordu. Annem işteyken de ben ve kardeşim okulda oluyorduk. Bu evi seviyordum.. Tam istediğim gibiydi. Ve ormanlık bir alandaydı. Etrafta bizimkinden başka ev yoktu. Bu ev bize bir akrabamızdan kalmıştı. Yani ev çok eskiydi. Lavaboya gidip rutin işlerimi hallettikten sonra okul formamı giydim. Ardından şeftali kokulu parfümümü sıktım. Aşağıya indiğimde kahvaltı hazırdı. Kahvaltımi yaptıktan sonra annemden önce dışarıya çıktım. Ayakkabılarımı giydim ve arabanın yanına yürüdüm. Arabanın önüne geldiğimde ormanın derinliklerine doğru bir ses duydum. Adımı seslenen ince bir sesti. Etrafıma bakınmaya başladım. Hiçbirşey görünümüyordu. Bir kez daha o ses geldi;
"Emma,Emma"
Çok ince bir sesti. Yeniden etrafa bakındım. Yeniden ses geldi;
"Aşağıya bak"
Aşağıya bakmamla çığlığı basmam bir oldu. Küçücük, uzun kulaklı , insana benzeyen bir şeydi. Hala konuşuyor ama ne dediğini anlamıyorum. Sanırım o anki şokun etkisi. "Hey!Sen de nesin böyle?"diye sordum. Aklıma gelen ilk şeyler bunlardı. Beni baştan aşağıya incelemeye başladı. Bu ne yapıyor böyle? En sonunda yüzüme baktı ve "Bu evin koruyucusu" dedi ciddi bir ses tonuyla. O an gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ama ciddi görünüyor. Gülmek yerine, "Ciddi misin?"diye sordum tek kaşımı kaldırarak. Bana baktı. Ciddi ifadesi hala yüzündeki yerini koruyordu. Bana "Şaka yapıyor gibi miyim? Ayrıca burası hakkında bilmediğin şeyler var. Örneğin bizim gibi yaratıkları sahiplenen ve yaşlanmayan biri var. Onu tanımıyorsun. Senin yaşlarında." Benim gibi yaratıklar mı? Onun türünden başka şeyler de mi var? Onları sahiplenen biri mi var? Hiç mi yaşlanmıyor? Kafamda bir sürü vardı. Böyle şeyleri oldum olası merak etmişimdir. Onları sahiplenen kişiyi görmek istiyorum. Ama biraz korkuyorum. Fazla gizemli. Bunları akşam okuldan gelince düşünecektim. Ona "Şuan okula gitmem gerek. Akşam gelince konuşalım. Sen yine buraya gel. Akşam görüşürüz. "Dedim ve arabaya bindim. O da ormanın derinliklerine doğru ilerledi. O sırada annem geldi. Ve sürücü koltuğuna geçti. Az önce olanlar kafamı çok kurcalıyordu...
Multi:Küçük yaratık. :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 15, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Forest İn The Jar...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin