Sonbaharın umutsuzluk verici ışığıyla güne başladım.1989 yılındaydık.15 yaşlarında falandım herhalde.Annemin ''Sınavlar açıklandı!'' diye bağırışı ile hemen kalktım ve güzel haberi aldım.Sınavdan 497 puan almıştım.Ki zaten biliyordum.Ama asıl olay ''Fen Lise'sini '' kazanmamdı.Öyle ''Oley!'' falan diye bağıran tiplerden değilimdir.O kadar soğuk da değilimdir.Sadece sevindim.Fazla uzatmadan okula ilk adım atışıma geçeceğim.Keşke hiç adım atmasaydım diyeceğiniz bir geleceğe sahip olduğunuzu bilseydiniz ne yapardınız? Gelecekteki olasıkları (bazen tahmin edilebilir)ve geleceği bilmenin imkansız olduğu gerçeğini bildikten sonra yapacağınız bişey yok.Herneyse ben devam ediyorum.
Her şeyin güzel olacağını düşünerek umut dolu adımlarla ilk defa okula adım atmıştım.Annem yanımdaydı,kazandığım okulu görmek için gelmiştik.Sınıfımı öğrenmemizin ardından merdivenlerden çıkmaya başladık.Öğrencilerin verdiği bazı hasarlar barizdi.Duvarlarda lise yıllarının kasvetli kokusu ve heyecanlı dönemlerin izleri vardı.
Tam kapıyı açıyorken karşıma benim yaşlarımda olduğu aşina olan yakışıklı bir çocuk çıktı.Yüzü pek ruhsuz ve kasvetli duruyordu.Annemle içeri girdik ve o çocuğun annesi olduğunu tahmin ettiğim bir kadın gördük.Sınıfa bakmaya dalmışken annemin ve o kadının kahkahalarıyla sarsıldım.Sohbet ediyorlardı ve çok da anlaşmışlardı sanırsam.Nerden cesaret aldım bilmemekle birlikte o çocuğa ismini sordum.
-Rüzgar,diyerek bana gülümsedi.Şaşmıştım,hiç gülecek birine benzemiyordu.Bunları düşünürken sen dediğini duydum.
-Ben mi?Ben Beste,dedim ve çarpık bir şekilde gülümsedim.
-Memnun oldum,dedim fakat annemin kahkahaları sesimizi bastırmıştı.Böylece sohbetimizin sonu gelmişti.
Yeni bir deneyim?Yeni insanlar?Bu iyi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevginin Ardındaki Yalan
Genç Kurguİnsanlar aşık olurlar,ölürler,acı çekerler,yaralanırlar,üzülürler.Hepsi bir hiç için midir ? Acı olmadan mutluluk olmaz derler .Acı=mutluluk demekse,çok fazla acı=çok fazla mutluluk demektir.Bu bir nötrdür ki bence bu hissizliktir.Ve hissizlikte ban...