UZUN ZAMAN YB GELMEDİ GOMEN T-T ŞİMDİ UZUN Bİ BÖLÜM YAZMAYA ÇALIŞICAM İYİ OKUMALAR :3
Başlar sıkıcı olabilir gomen T-T.
____________________________________
"O piç sana ne dedi?"
"Hoşlandığın kız Lyon'dan hoşlandığı için ondan nefret ediyormuşsun."
Dediğimde bir süre şaşkınca bana baktıktan sonra gülmeye başladı. Anlamamış bir şekilde ona baktım.
"N-noluyor?"
"Sana cidden böylemi söyledi?"
Kafamı salladığımda gülmeye devam etti.
"Ve sen de inandın?"
Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Ya gülmeyi bırak da doğru düzgün açıkla şunu."
Dediğimde gülmesini durdurmaya çalışarak sırıttı.
"Ben asla aşık olmam ve Lyon pisliği diğer kızlara yaptığı gibi seni de yalanlarıyla kandırıyor. Sonunun o kızlar gibi olmasını istemiyorsan Lyon'dan uzak dur."
"Diğer kızlar mı?"
Diye sordum titrek bir sesle. Omzunu silkti.
"Herneyse. Sen ne istiyorsan onu yap."
Dedi ve arkasını dönüp arkadaşlarının yanına yürümeye başladı.
Arkasından bakakalmıştım. Acaba doğru mu söylüyordu? Ama Lyon cidden öyle birisine hiç benzemiyor. Belki de gerçekten Gray ve Lyon arasında o kız mevzusu var.
Herneyse. Bu durum açıkçası beni ilgilendirmiyor. Bunları düşünmektense sınıfa gidip Lucy'i hayata geri döndürmeye çalışmalıyım.
Sınıfa doğru ilerlerken karşıma birsürü tanımadık yüz çıkıyordu. Önüme gelene gülümseyip o insan selinin arasından çıkmaya çalıştım. Sınıfa girdiğimde derin bir nefes alıp Erza'nın yanına oturdum.
"Nasıl gidiyor?"
Lucy yan masadan kafasını kaldıramayarak mırıldandı.
"Çok sıkıcı..."
Önündeki kağıtlara baktım.
"Juvia sen kulübünü seçtin mi?"
Diye sordu Erza. kafamı iki yana sallayıp gözlerimi listeden ayırmadan konuştum.
"Hayır, daha değil. "
Gözüm resim kulübüne kayınca duraksadım. O listedeki isimlere sırayla baktım.
"Gray resim kulübünde mi!"
Diye sordum heyecanla.
"Neden şaşırmış gibi sordun ki? Gray'in çizimleri harikadır. "
Dedi Erza gözlerini yazdığı kağıttan ayırmadan.
"Erza, benim adımı da yaz oraya."
Sonunda ilgisini çekmiş olacağım ki bana şaşkınca baktı.
"Emin misin? Bu okuldaki kulüp zorludur. Bazen tüm gününü ayırmak gerekir."
Kafamı kararlı bir şekilde salladım.
"Evet, eminim."
"Tamam,o zaman."
Dedi ve adımı listeye yazdı. Yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluşmuştu.
Bu belki de yıllar sonra ilk defa Gray ile birlikte resim çizme şansımdı. Belki birlikte çizersek eskiden çizerken neler yaşadığımızı hatırladı. Gülümsemem iyice yüzüme yayılmıştı.
"Neye gülüyorsun öyle?"
Diye sormuştu Lucy başını sırada bize çevirerek. Omzumu silktim.
"Hiç, sadece bir şey hatırladım."
Kafasını kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.
"Gray'le ilgili mi?"
Kafamı salladım.
"Evet."
"Siz cidden de yakındınız sanırım. Şimdi iki yabancı gibi olmak zor değilmi?"
Diye sorduğunda Gülümsemem silindi. Telaşla bana bakıp ayağa kalktı.
"Ş-şey öyle demek istemedim! Ben yani... Şey ya... Şey... Özür dilerim ya. "
Dedi mahçup bir şekilde. Gülümsemeye çalıştım.
"Sorun değil, zaten o da böyle dedi."
Dedim kaşlarımı çatarak.
Yerine oturdu ve bana baktı.
"Nasıl yani? "
Omzumu silktim.
"Boşver. Hatırladıkça o bencil salağın kafasını duvara çarpmak istiyorum."
Dediğimde güldü.
"Sonunda bizim dışımızda böyle düşünen birini bulmak rahatlattı."
Erza da gülerek konuşmaya katıldı.
"Aynen, diğer kızlar bizim şu aptal ikiliye ve karşı sınıftaki Lyon'a bayağı bir hayranlar."
"Bir de üst sınıflardaki Jellal-sempai ye!"
Dedi Lucy parmağını kaldırarak
"Ama Erza Jellal-sempai ye asılan kızları yaşatmıyor ."
Diye fısıldadığında istemsiz olarak kıkırdadım.
"Bir şey mi dedin Lucy!"
"H-hayır Erza."
Desi yapmacık bir şekilde gülümsedi. İnanmamış bir şekilde Lucy'e baktıktan sonra hızla ayağa kalktı ve sırada duran kağıtları toparlayıp öğretmen masasına koydu. Saatine bakıp konuşmaya başladı.
"Birazdan zil çalacak Lucy hadi bitir şu listeyi."
Dediğinde Lucy'nin gözleri büyüdü ve hızla kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Sınıfa kişiler birer ikişer girmeye başlamıştı. Zil çaldığı zaman Lucy ağlamaklı bir ifadeyle hızla yazı yazıyordu.
"Bitti..."
Diye mırıldandı nefesini vererek ve hızla kafasını sıraya koydu.
"Juvia bunları benim için öğretmen masasına koyarmısın? "
Diye sordu titrek bir sesle. Güldüm ve elinden kağıtları aldım.
"Kahramanım.."
Diye mırıldandı ben öğretmen masasına giderken.
Bir süre sonra Laxus Sensei içeri girdi ve konuşmaya başladı.
"Kulüp seçmeleri tamamlandığında göre diğer ders kulüplerinize gidiyorsunuz."
"Hai Sensei!"
Diye bağırdı tüm sınıf bir ağızdan. Laxus Sensei derse girdiği zaman kendimi askeri lisede gibi hissediyorum.
Ders sırasında yine uyuklayan birisini yakaladı ve tahtaya çıkardı.
"Adın ne senin?"
"Gajeel Redfox!"
Heryeri piercing ile kaplıydı. Ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. Kollarında bile vardı!
"Pekala Gajeel, bundan sonra senin alt sınıflarına hizmet edeceksin!"
"Ne! Saçmalamayın hocam!"
Sınıfta gerilim sezince iyice sırama pustum.
"Ne dedin Sen!"
"Hocam, vercekseniz başka bir ceza verin. Bu çok saçma!"
Dedi Gajeel sinirle.
"Pekala, hizmet edeceğin kişi ilk sınıflardan bir kız olacak!"
"Ne! Bunun ilkinden ne farkı var!"
Sensei sırıttıp konuşmaya devam etti.
"Çok farkı var."
