9.BÖLÜM

627 67 86
                                    

MULTİ *-* peçete getirin peçete yanıyom yetişiğnn! Ben bi hoj oldum Jdjdjdjd

Bu arada diğer kitabim vampire tail i okuyanlara burdan mesaj yolluyom ndndnfn yb gelmedi çünkü ilham yok ne yazacağımı bulamıyom yardım kabul edilir yani hdjdjdj

____________________________________

Sabah Juvia göz acıtan güneş ışığı ile uyandığında yavaş yavaş gözlerini açtı. Sırtının ağrıdığını hissedince yüzünü buruşturdu. Gözlerini tekrar sıkıca kapatıp kırpıştırarak tekrar açtı ve gözünde oluşan karanlığı yok etti.
Ama gözlerini açar açmaz gördüğü sahne karşısında gözleri şaşkınlıkla büyürken kalbi hızlıca atmaya başladı ve anında kızardığını hissetti. Gray'in yüzü ona çok yakın mesafedeydi. İkisi de koltukta uyuyakalmışlardı.
Juvia iyice kızarırken geri çekilmeye çalıştı ama o an Gray'in kollarını belinde olduğunu hissetti. Sıkıca ona sarılıyordu. Gözleri büyürken hızla ona çevirdi bakışlarını. Ama Gray hala uyuyordu. Juvia domatese dönmüş bir suratla Gray'i uyandırmaya çalıştı.
"Gray... Şş... Gray uyan.. Gray... Ya uyansana.."
Dedi onu iterken. Gray ise hissetmemişti ve hala uyuyordu. Juvia onu biraz daha dürttükten sonra yine uyanmayınca bir an onun öldüğünden şüphelendi ve korkuyla parparmağını onun burnuna tutup nefesini kontrol etti. Ilık nefesi parmağını gıdıklayımca nefesini dışarı verdi ve ona baktı.
Saçları dağılmış ve bir kısmı anlına düşmüştü. Gerekecek çok sevimli duruyordu. Birden o dağınık saçlarıyla oynayıp daha fazla bozmak istedi. Yüzündeki gülümsemeyle elini onun siyah saçlarına götürdü ve parmaklarının ucuna deydirerek yavaşça oynamaya başladı.
Uyurken yüzünü inceledi. Uyanıkken bu kadar detaylı bakamıyordu. Şimdi istediği gibi izleyebilirdi.
Aklındaki yara izinden kirpiklerine kadar sanki ezberlemek istercesine incelenmişti tüm detaylarıyla.
Kalbinin hızlıca çarpması durmamıştı hala ve yüzü de kıpkırmızıydı. Nefesini dışarı üfleyip kapalı olan gözlerine baktı. Kısık ve ağlamaklı bir sesle mırıldandı
"İstemiyorum.."
Titreyen alt dudağını suçluymuşcasına ısırıp gözlerini kaçırdı.
"Seni sevdiğimi hatırlamak istemiyorum... "
Dediğinde gözleri dolmuştu. Sinirle gözlerini kapattı. En sevmediği şey birisi için ağlamaktı. Yıllar önce söz vermişti. Birisi için ağlamayacaktı. En son Gray gittiğinde çok ağlamıştı, bir daha ağlamak istemiyordu.
Gözlerini yavaşça açtığında Gray'in uykulu kısık gözlerle ona baktığını gördü. Juvia'nın gözleri şaşkınlıkla büyüdü ve telaşla kollarından kurtulmaya çalıştı.
"Ş-şey.. Uyuyakalmışız ikimiz de. Sonr-"
Sözünü tamamlayamamıştı. Çünkü Gray bir şey demeden kollarını daha sıkı beline sarmış ve başını Juvia'nın omzuna gömmüştü. Uykulu bir sesle mırıldandı
"Uykum var. "
Dediğinde Juvia nefesini kontrol etmeye çalışarak konuşmaya başladı.
"O..okula geç kalıcaz ama. Gitmeliyiz."
Dedi onu itmeye çalışırken. Gray başını omzundan kaldırıp tek elini Juvia'nın saçlarına götürdü ve onu iyice kendine çekti . Gözleri kapalı denilecek kadar az açıktı. Uykulu uykulu ona bakıp gülümsedi.
"Gitme.
"Burda.. Yanımda kal..."
Diye mırıldandığında İstemsiz olarak Juvia'nın yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu.
"...Ultear."
Diye mırıldanmaya devam etti kapalı gözlerle. Juvia'nın gülümsemesi anında yüzünden silindi ve yutkunup ne dediğini kavramaya çalıştı. İçinden "Hayır, hayır, onu hatırlamış olamaz' diye sanıklardan bir yandan da tekrar kollarından kurtulmaya çalışıyordu. Gözleri yine dolmuştu. Sinirle Gray'in kollarını ittiğinde dengesini sağlayamayıp koltuktan düştü. Yüzünü buruşturup ayağa kalktığında koltukta yine uyuyakalan Gray'e baktı. Elinin tersiyle hızla gözyaşlarını silip sinirle mırıldandı.
"Ne..Neden onu hatırlıyorsun ki?"
Hızla akmakta olan gözyaşları çenesinden birikip damla damla yere damlıyordu.
"Sırf şu kolyeyi verdi diye mi?"
Dedi gözyaşları arasında kısa bir şekilde gülerek.
"Beni neden unuttun... "

YABANCI -Gruvia-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin