Karanlık ara sokağa girdiğimde sokağın sol tarafında evler sağ tarafında ise boylu boyunca mezarlık vardı.
Sakince yolda ilerlerken mezarların küçük olması dikkatimi çekti.
Parmaklıklara yaklaşıp mezar taşlarına baktım.
İlk baktığım mezar taşında doğum tarihi 1938 ölüm tarihi 1944 yazıyordu.
Korkuyla bir adım geri gittim.
Mezarlık fazla ürkütücüydü.
Sadece 6 yaşındayken ölmüş bir çocuk mezarı beni üzmüştü.
"Ne o korktun mu?"
Konuşma sesiyle yerimde zıpladım.
Arkamdaki binanın 2.katından orta yaşlı bir adam pis bakışlarla beni süzüyordu.
Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "hayır" dedim.
Adamdan ve mezarlıktan uzaklaşmak için hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.
Ucunu gördüğüm yol bir türlü bitmiyordu.
Arkamda adım sesleri duyduğumda yürümemi yavaşlatmadan hafifçe arkaya baktım.
Az önceki adam arkamdaydı.
Daha hızlı adımlarla ilerlemeye başladım adım sesleri de hızlandı...
Panik yapmıştım ve korkuyla koşmaya başladım.
Adam da koşmaya başladığında peşimde olduğuna emin oldum.
Yol bittiğinde küçük bir meydana geldim.
Antik bir tiyatroyu andıran bu meydandan çıkış yolu görünmüyordu.
Panikle sağa sola bakmaya başladım.
''Nereye kaçıyorsun bakalım''
Peşimdeki adam konuşmasını bitirir bitirmez arkamdan tek kolunu boğazıma doladı.
Kolunu ellerimle ittirmeye çalıştığımda daha da sıktı.
Çığlıklarım boş meydanda yankılanırken adam diğer elini göğsümün üzerine getirdi.
Şiddetli bir şekilde göğsümü sıkarken kendini de bana yaslıyordu.
Çığlıklarımı daha da arttırdığım da kolunu hafifçe gevşetti.
Gevşetmesinden fırsat bulunca dirseğimle göğsüne doğru vurdum.
Acıyla bir adım geri gittiğinde ondan uzaklaştım.
Nefes nefese ona dönüp bağırdım.
''Ne yaptığını sanıyorsun sen''
''Biraz eğlenelim bebeğim emin ol sana en güzel anını yaşatacağım''
Sağa sola baktığımda hiç kimse yoktu hiç bir şey yoktu.
Adam kemerini bir çırpıda çıkarıp yere attı.
Ardından pantolonun düğmesini açıp fermuarını aşağı indirdi.
Geldiğim yoldan başka çıkış yolu yoktu.
Aynı yola doğru koşmak için hamle yaptığımda beni kolumdan yakalayıp durdurdu.
Çığlıklarım her yerde yankılanıyordu.
Adam iki elimi arkamda birleştirip beni yüzüstü yere yatırdı.
Çaresizce ağlıyor çığlık çığlığa her yeri inletiyordum.
