Bölüm 1

98 12 7
                                    

Her yaz geldiğimiz, dağlardaki evimizdeydim tek başıma. Babam öldüğünden beri annem ve abimle buraya geliyorduk. Başlarda herkesten uzaklaşmak için satın aldığımız o her şeyden uzak ev ilk defa benim de işime yaramıştı.
Bu sene üniversiteye başlamıştım fakat hiçbir şey düşündüğüm gibi olmamıştı. Bir sürü yeni insanla tanışmıştım fakat hiç kimse ile anlaşamamıştım. O kadar yalnızdım ki dönem tatili için anneme arkadaşlarımla Paris'e gideceğim diye yalan söylemiştim. Ve şimdi buradaydım, dağın başında.
Hava kararmaya başladı ve ben verandaya çıkardığım sandalyeyi de alıp içeri geçtim.
Hava da epey bir soğumuştu. Odama çıkıp üzerime bir hırka daha geçirdim.
Acıktığımı farkedince mutfağa gidip makarna yapmaya karar verdim. Su kaynarken telefonumdan müzik açtım ve kendimce şarkı söyleyip dans etmeye başladım.
Bu sıralar hayatım bayağı sıkıcıydı. Okulda arkadaşlarımın olmamasının yanı sıra, hiçbir hobim veya aktivitem de yoktu.
Makarna bitince yemeye koyuldum. Canım yemek bile istemiyordu. İsteksizce çatalımı makarnaların arasında gezdiriyordum.
Televizyon izlemeye karar verip koltuğa geçtim. Bir belgesel izlerken gözlerim yavaş yavaş kapandı.
                   ***
"Tak, tak, tak.."
Birden uyandım ve nerede olduğumu anlamam biraz zaman aldı. Kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim.
Etrafım kapkaranlıktı fakat gözlerim karanlığa hızla alıştı. Ayağa kalkıp ışığı açtım.
"Tak, tak, tak..." sesler devam ediyordu. Kapıdan geliyordu.
Aklımdan bin bir soru geçti. Burada olduğumu kim biliyordu? Kapıdaki kimdi? Bu saatte burda ne işi vardı?
Kesin adımlarla kapıya yürüdüm. Korkmuyordum. Kapıyı açtığımda bayağı şaşırdım.
Arkadaşlar bu hikâye fikri aklıma geldi bu yüzden unutmadan bu hikâyeye de başlamak istedim. Lütfen yorum yapın düşünceleriniz hakkında. Devam edeyim mi, etmeyeyim mi?
Asıl hikâyem "İki Aşk" olduğundan buradaki hikâyenin bölümleri daha kısa olucak.


Kaçmaya Devam EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin