Köşede.
Okul sıralarında otururken kenarda duruyor, yaklaşmaya korkuyor. Yalnız olmadığımı biliyor.
Sadece doğru anı bekliyor.Çekinerek adım atıyor.
Eve dönüş yolculuğumda hafif ayak seslerini duyuyorum. Kaçmam gerektiğini bildiğim halde oturduğum yerden ayrılmıyorum. Kulaklıklarımdan çıkan notalar ve sözlerle unutmaya çalışıyorum. Belki gelmek istemez diye umut ediyorum.
Ama yaklaşıyor. Her bir adımıyla güç kazanıyor çünkü ben zayıf düşüyorum. Etrafımdaki insan sayısı azaldıkça dudakları biraz daha yukarı kıvrılıyor. Beni köşeye sıkıştırdığının farkında, bir kez daha.
Beni güvende ve mutlu hissettirmesi gereken tek yere, evime, adım attığım an hücum ediyor.
Odamda rahatlamayı dileyerek kendimi yatağa attığımda boğazıma yapışıyor ve sıkıyor. Ellerimi boğazıma götürüyorum. İtmeye çalışıyorum, fakat işe yaramıyor.
Sıkmakla meşgulken benimle konuşuyor.
"Sen yapabilirsin. Hadi! Kurtul benden! İçinde olduğunu biliyorum, bul o gücü ve kaç. O yapabiliyorsa, sen niye yapamayasın?
Hadisene! Bekliyorum! Kurtul benden. Sana güveniyorum. Zekisin, başarabilirsin.
Güzelsin, şüphen olmasın.
İkimizi de serbest bırak. Lütfen."
Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başlıyor. O konuştukça, bağırdıkça, ellerim titremeye başlıyor. Gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülüp süzülmemekle tehdit ediyor.
Her kelimesiyle boğazımdaki baskı güçleniyor.
Beni seviyor çünkü benden nefret ediyor.
Öldürmeye çalışırken kurtulmam için çabalıyor.
Güzel olduğumu söylüyor ama çirkinliğimden dolayı benden iğreniyor.
Zekamı küçük görüyor, kandırmaya çalışıyor.
Bana güvendiğini yüzüme bağırıyor fakat benim ona güvenip güvenmediğimi sorgulamıyor.
Ağlarken tırnaklarımla ellerini çiziyorum, düştüğüm çelişkiden yukarı tırmanmaya çalıştıkça daha da aşağı iniyorum.
Kıvranmayı bırakınca yüzüne bakıyorum. Gözleri umut ve sevgiyle parıldıyor. Peki niye elleri boğazımda iz bırakıyor?
En sonunda geri çekildiğinde kendimi hissetmiyorum. Nefes alıp almadığımı bilmiyorum. Biraz rahatladığımın düşüncesiyle gülümsemeye çalışırken ellerim tutuluyor.
Sağ elimde tenimi yakacak kadar sıcak, sol elimde ise tenimi uyuşturacak kadar soğuk parmakları hissediyorum.
Kendimi uykuya bırakırken düşüncelerimin kurtulma hikayeme mi yoksa ölüm nedenime mi liderlik edeceğini merak ediyorum.
Sabah, her şey yeniden başlıyor.