Ariana'nın kalbi boğazında atıyordu resmen. Neden atmasındı ki? Justin'le buluşacaktı! Telefonda konuşurken bile kalbinin ritmini bozan çocukla görüşecekti! Bu duyguya fazlasıyla yabancıydı ama içinde hissettiği duyguları sevmişti.
Ona, yürümesi sanki 3 yıl sürmüş gibi bir yolu yürüdükten sonra gözlerini etrafta gezdirdi. Ne demesi gerekiyordu? Onu ilk defa görmeyecekti ama onunla ilk defa buluşmak üzereydi!
Karşıda, arkası dönük bir şekilde onu gördüğünde kalbinin atışı daha da hızlandı. Aklına gelen fikirle gülümseyerek telefonunu çıkardı.
MynameisAri: Hey
Justwhoiam: Ariana?
MynameisAri: Sana birşey söylemem gerekiyor Jus
Justwhoiam: Buluşma ile ilgili mi?
Mesajı okuduğunda gülümsemeye devam etti. Justin'in yüz ifadesini tahmin edebiliyordu ve her aklına geldiğinde kıkırdamamak için kendini zor tutuyordu.
MynameisAri: Evet
Justwhoiam: Biliyordum işte
Justwhoiam: Gelemiyorsun, değil mi?
Ariana'nın dudakları acıyla iki yana kıvrıldı. Bu çocuğun adını andığında bile gülümserken onun da kendisine değer verdiğini bilmek onu sevindiriyordu.
MynameisAri: Galiba...
Telefonu montunun cebine koyup Justin'in omzuna iki kere dokundu. O kadar heyecanlıydı ki...
Justin anında arkasını döndü. Telefonunu cebine atıp gözlerini büyüttü. Gözlerine inanamıyordu. Kollarını Ariana'nın beline doladı ilk başta. Kararsızdı, ona sarılmak tarif edilemez bir histi. Ariana'nın kollarını boynunda hissettiğinde gülümsemeye başladı ve kafasını Ariana'nın saçlarına gömdü, Ariana'nın kulağına fısıldadı.
"Çok güzel kokuyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why Fall | Jariana // Texting
Random" Peki ya arkanı dönmeni söylersem o şok dalgası büyür mü? ''