"Bu X diye kaydettiğin kişi kim?"

367 13 12
                                    

Her zaman bir şeylerden kaçmışızdır. Bu bazen korkularımız olurken bazen mutluluk oluyordu. Mutlu olmaktan korkuyorduk artık. Deli gibi nefes alıyor ve arkamı dönmek için en ufak bir hareket dahi etmiyordum. Kim olduğunu tahmin etmeme rağmen ya o değilse? diye soruyordum kendime. Derin bir nefes aldıktan sonra arkamı döndüm.

Göz hapsime giren tanıdık simayla dudaklarımdan küçük bir hıçkırık çıkmasına engel olamadım. Bade'nin öpüştüğü adamın benle ne ilgisi vardı? Kafamı iki yana salladım. Göz bebekleri bir an olsun yüzümden ayrılmamıştı. Her saniyemi gözlemler gibi bakıyordu. Tuna olacağını düşünmüştüm fakat o değildi. 

"Boşuna uğraşma beni tanımıyorsun." dedi düşüncelerimi okur gibi. Nasıl olabilirdi bu? Tanımadığım bir adam hayatımı bu kadar iyi bilemezdi. Üşüdüğümü hissettim havanın sıcak olmasına rağmen.

"Kimsin sen?" Dedim mesajına yazdığım ilk cevap gibi.

Yüzünde bir gülümseme oluştu. Küçük olan gözleri iyice kisilmisti. Yanagindaki gamzeyi fark ettiğimde elimle dokunmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Hayatında büyük bir yer edinecek biriyim." Dedikten sonra arkasını dönüp ilerledi. Karanlığın içinde kaybolup giderken taksi beklemeye devam ettim. Dusunmeyecektim. Gereksiz bir insandan başkası değildi.

Bartu'nun ağzından

Beni tanımayacağını bilmeme rağmen içimdeki acının esiri olmuştum. Eskiden olduğu gibi sessiz değildi bakışları. Daha cesur daha hırçın bakıyordu. Eski sera olsaydı boş gözlerle yüzüme bakar ve hiç bir sey sormadan uzaklaşırdı.

Onu kimin değiştirdiğini merak ediyordum. Bugün spor salonunda bizim fotoğrafımızı çektiğini görmüştüm. Bade benim için Sera'ya giden yoldu sadece. Onları daha önce ormanda görmüştüm. Sera boş bakışlarla bakarken yanındaki çocukla ikisi konuşuyorlardı.

Yanındaki çocuk mu onu bu denli değiştirmişti?

Ona teşekkür edecektim daha sonra ise serayi alıp gidecektim.

Karanlık yolda büyük adımlarla ilerlerken geçmiş aklıma geldi. Lise sona gidiyordum. Okuldan çıktıktan sonra zorla kütüphaneye gittim. Grup odeviydi ve bunu yapmaktan başka çarem yoktu. Tabi o zamanlar konuştuğum kızın beni sorumluluk sahibi birisi olarak görmesini istiyordum. Kütüphaneye gidip Berna'nın dediği kitaba bakınıyordum. Neredeyse bütün raflara bakmama rağmen bulamamıştım.

Hala aklımdan çıkmayan o görüntüsünü ilk kez o gün görmüştüm. Elindeki kitabını özenle tutmuş, karakterleri hissediyormuşçasına okuyordu. Tapınılacak derecede olan güzelliğine dalıp gitmiştim. Yanına ilerleyip omzuna yavaşça dokundum. Kafasını bana çevirip yüzüme bakmaya başladı. Gözleri buz gibiydi. Bunun nasıl bir sey olduğunu size anlatamazdım. Sorunun ne olduğunu hep merak ettim. Onunla kurduğum tek diyaloğu unutmamı beklemeyin benden. Çünkü ben unutamıyordum.

"Aradığım kitabı bulamıyorum. Yardım eder misin?"

"Girişteki görevliye sorabilirsin."

Gözümden akan yasa yağmur eşlik ediyordu. Yaz yağmurlarından biriydi. Ağustos ayındaydık ve havalardaki sıcaklık değişip duruyordu.

Onu ne kadar özlediğimi farkettim. 1 yıldır görmüyordum. Yurt dışına çıkmak zorunda kalmıştım. Ve o ben yokken kendisine bir çocuk bulmuştu bile. Ben konuşmaya bile çekinirken başkaları onu güldürüyor belki de üzüyordu. Bir gun sera benim olacaktı ve beni sevecekti. Biliyorum.
Bade'yi öylece bıraktığım spor salonuna geldiğimde derin nefes aldım. Bu kız cidden beni çok sıkıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin