Lukas Fredy ... güzel isim .Aman banane canım. Bu sefer odadan ayıda çıksa öyle salak salak bakıp yere çivilenmemekte kararlıydım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Hayel kırıklığına uğramıştım. Oda gayet sıradandı. Ve bay lukas bilgisayara gözlerini dikmiş şaşkın şaşkın bakıyordu .Beni fark edince bilgisayarını oldukça hızlı bir şekilde kappattı. "merhaba ben Mary ,bay shawn az önce beni işe aldı ve sizinle tanışmam gerektiğini söyledi.". "Merhaba Mary , sanırım san işini öğretmem gerek.". "ah evet çok iyi olur ." "Tamam ozaman beni takip et ." O önden ben arkadan odadan çıktık. Her tarafı camla kaplı akvaryum gibi bir odaya girdik. Yaklaşık 10 -15 kişi ayrı masalarda bir şeylerle uğraşıyordu. Bay lukas bana yerimi gösterdi. "atrık burda çalışacaksın . Biz bir tasarım şirkettiyiz. Ve her ay bir dergi çıkarıyoruz. Sizin işiniz bu dergiyi düzenlemek küçük hanım . Her hangi bir sorun olursa bana danışa bilirsiniz. Ha ayrıca her sabah dokuzda iş başında olursanız çok iyi olur. Kolay gelsin." dedi ve gitti masam ve biz başbaşa kaldık diyemicem çünkü alandaki bütün gözleri üzerimde hissediyorum.
Eve geldim. Aliyah bu akşam arkadaşlarıyla olucağını söylemişti. O yüzden dolaptaki bütün aburcuburları kucaklayıp salona gittim . Dostum Alliyah sanki annem gibi olmuştu . Yemekleri o yapardı . Arkamı o toplardı. Aburcuburlara dokunmama izin vermezdi. Annemi kaybedeli epey oldu ve sanırım Alliyahın anneme benzediğini farketmeye şimdi başlıyorum.
Neydi bu şimdi? şimdi ağlamanın sırası değil. Şimdi PARTY TİME !
Ayaklarımı sehbanın üzerine atıp televizyonu açtım .Bir moda programı izliyordum. Tam o sırada kapı çaldı . Ahh olamaz neden bu kadar erken geldinki Alliyah ? Aburcuburları tekrar kucaklayıp mutfaktaki dolaba tıktım. Kapı ısrarla çalmaya devam ediyordu. "Geldimmm patlamadın ya ." diye koşup kapıyı açtım...
Gözlerimi bir harabede açtım. Ellerim ve ayaklarım bağlıydı. Yüzünü seçemediğim bir adam içeri girdi . Elindeki şırınga nefesimi benden çok uzaklara götürdü . Ve damarlarımdan yayılan uyuşukluk yine karanlıkla son buldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALIŞVERİŞKOLİK
FantasyOnun için özel günlerin, sinemaların, tiyatroların, partilerin bir anlamı yok. Onu ifade eden tek aktivite hatta tek kelime ALIŞVERİŞ yapmak. O bunu çok seviyor. Fakat Mary bir gün tüm alışveriş imkanlarının kısıtlandığını fark eder. Etrafındaki he...