2. Bölüm Ekibe Katılmak

127 6 0
                                    

Başlamadan önce size karakterlerin resmini vermeye çalışacağım. Eğer yoksa bilin ki becerememişimdir :D

Emre yani ustam beni okul çıkışında okulun arkasına gelmemi, beni bütün grupla tanıştıracağını söyledi. Emre usta çok fit idi. Dar siyah tişort ve pantolon giyiyordu. Hafif sarı ve kıvırcık saçları vardı. Kaslı kolları da vardı. Fakat benim şu anki merakım gruptaki kızlar...
Okulun çıkışında bahçenin arkasına gittim. İlk başta beni sabah gördüğünü ve benimle kafa bulup kandırdığını düşündüm. Tam eve gitmek üzereyken Emre usta geliverdi. Yanında da grup arkadaşlarını getirdi. Ne gördüm dersiniz? Benim sıra arkadaşım olan Elif de bir necromancermiş! "E-Elif?! Sen de mi bir necromencersin?" dedim. "Evet, ilk başta ben de bilmiyordum. Seni normal biri sanıyordum..." dedi. İlk başta bunu olumsuz bişey sandım. "...fakat artık birbirimizi okul dışında da görebileceğiz." deyip bana gülümsedi. Yüzüm kızardı. Sonra Emre usta "Eğer birbirinize aşık olmayı bitirdiyseniz artık sizi tanıştırmaya başlayalım." dedi. Elif yüzü kızararak buna itiraz etti. Emre usta ilk önce beni Hızır ile tanıştırdı. Hızır biraz cılız olmasına rağmen bayağı güçlü gözüküyordu. Siyah bir ceketi vardı içinde de beyaz bir kıyafet siyah saçları, kırmızı gözleri vardı. Fakat bunu lensle gizliyormuş. Bir de kot pantolonu vardı. Ardından Vlad diye biri ile tanıştım. O da Hızır gibi cılız fakat bir o kadar da güçlüydü. Onun ikizi gibiydi. O ceket ve kırmızı tişört giymişti. Onun saçları daha uzundu. Sarı ve siyah karışımı bir rengi vardı. Fakat farklı olan onun ceketinde bir kurukafa vardı. Nedenini soramamıştım fakat sonradan soracağım. Sıra geldi başka bir kıza. İsmi Sıla imiş. Çok tatlıydı. Fakat bir o kadar da korkunç görünüyordu. Sanki tek bir hareketiyle beni öldürecekmiş gibi. Kısa sarı şaçları vardı. Kafasında ise bir kurdele. Uzun siyah botları vardı. Onun da gözleri kırmızıydı. Neden herkesin kırmızı gözlü olduğunu sordum. "Çok savaşmaktan gözlerine kan daha fazla gidiyor" dedi bana Emre usta. Evet bir de ben kaldım. Ben ise siyah dağınık saçlı bir çocuktum. Yeşil gözlerim, beyaz bir tişörtüm var. Ben de kot pantolon giyiyordum. Emre Usta, "Herkes tanıştığına göre onu merkeze götürelim." dedi. Çok heyecanlandım. Geldiğimizde biraz hüsrana uğradım çünkü burası akademinin eski okul binasıydı. İçeri girdiğimizde ise bambaşka biyerdi. Biraz tozlu olmasına rağmen çok güzel biterdi. Burada eski okul eşyaları, birkaç sınıf ve upuzun koridorlar vardı. Bizim ekip müdür odasında takılıyordu. Beni müdür odasına götürdüler. Herkes yerine oturdu ve Emre Usta konuşmaya başladı. "Burası bizim merkez üssümüz. İşler buradan yürütülüyor." dedi. "İşlerden kastı ise, bize söylenilen başıboş yaratıkları yok etmek veya insanlara yardımcı olmak. Önceden bi işimiz de seni aramaktı fakat bulduk." dedi Vlad. Emre Usta devam etti. "Peşindeki adamlar insandı. Seni istiyorlar ve de kızları." dedi. Kızların yüzü kızardı. "İnsanlar varlığımızı biliyor mu?" dedim. Usta, "Evet ama bunu diğer insanlara anlatmıyorlar. Eğer anlatırsalar çok büyük bir savaşın çıkacağını biliyorlar da ondan. Seni istemelerinin sebebi ise bunu yeraltı dünyasında satacaklar. Kızları sistemlerinin sebebi zaten bariz." dedi. Sıla, "Artık çirkinleşmeye başladı." dedi. Emre usta bile ondan korkuyor gibiydi. Sesini düzeltti ve devam etti. "İçindeki şeyin ne olduğunu biz de pek bilmiyoruz. Zamanla ortaya çıkar... Bu arada o arkadan gelen aracı eğer silahını kullanmayı bilseydin ben gelene kadar en az 50 kere yok edebilirdin. Sana bir dövüş eğitimi vermemiz lazım. Sıla bu işi sen alıyorsun." Sıla gülümsedi ve dudağını ısırarak şöyle dedi, "Tabii ki. Ona çok iyi bakacağım." Beni kesicek mi, beni sevicek mi belli değildi. Emre usta, "Pekâlâ Baturay ekibe hoşgeldin." dedi. Harika bir macera başlarken harika kızlara da yaklaşma fırsatı yakalamış oldum.

Liseli NecromancerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin