"Lanet olası hoca"
"Aynen zaten kadının isim göt gibi. Şaziment nedir la ?! Haaa hocanın beni çoh hojdir ama benana"
"Hocaların arkasından konuşmak çok hoşumuza gidiyor her halde"
Bu Şaziment hoca idi.
"Şe-ey biz.."
"Hocaların arkasından konuşmak hoşumuza gitmiyor. Kendini hoca sanan kişilerin arkasından konuşmak hoşumuza gidiyor"
Hoca ile adeta dalga geçiyorum. Tarihte ilk defa böyle birşey yapan insan olabilirim.
"Terbiyesiz !! Hemen geliyorsunuz !!"
Şaziment denen kadın bizi kolumuzda tuttuğu gibi müdür yardımcısının yanına götürdü.
"Hakan hocam bu kızlar çok terbiyesiz"
"Ne oldu hocam ? Ne terbiyesizlik ettiler ?"
"Hiç utanmadan hocalarına hakaret ettiler !!"
"Tamam hocam siz derse gidin ben onların icabına bakarım"
"Peki hocam"
Şaziment denen kadın odadan çıkıp gitti.
"Hocam bi.."
"Konuşmanıza gerek yok. Şaziment hocadan zaten çok şikayet geliyor onun nasıl biri olduğunu biliyorum siz sadece sessiz kalın kendinizi seviyesizler için savunmanıza gerek yok"
Hoca çok (Deniz'in tabirinde) müko idi. Şaziment'e seviyesiz demişti.
Deniz biraz eğildi ve kulağıma;
"Hakan hoca galp phen" dedi.
"Teşekkürler hocam biz çıkalım"
"Hoop durun bakıyım"
"Ne oldu hocam ?"
"İcabına bak derken ne demek istediğimi anlamadınız sanırım"
"Ne yani hocam bizi dövücek misiniz ?!"
"Hayır tabiki sadece biraz makyaj yapalım diyorum anlarsınız ya"
Hoca bize göz kırptı. Ve çekmecesinden yüz boyası çıkardı. Çoğunlukla soluk renkler vardı ve pastel boyaya benziyordu.
"Hakan hocam çok mükosunuz ya.."
Deniz saçmaladığını fark etti ve ağzını kapattı.
"Evet bunu çoğu öğrenciden duyuyorum. Her neyse gelin hadi."
***
"Tamamdır şimdi size güvenmem gerekiyor güzel rol yapabilirsiniz değil mi ?"
"Evet hocam siz bize güvenebilirsiniz. Heleki Dolunay çok beceriklidir bu konuda"
"Tamam o zaman bu arada"
Çekmecesinden bir ayna çıkarttı ve bize kendimizi gösterdi.
"Hocam çok becerikli olmanızı söylemem gerekiyor"
"Evet sağol. Size kendinizi göstermemin sebebi gözünüzü morartmışken çenenizi tutmamanız gerkeiyor değil mi"
Hoca gerçekten çok becerikli idi. Gıda boyasından burnumuzdan akan kan bile yapmıştı.
"Tamam çok sağolun hocam"
Odadan çıktık ve sınıfa girdik.
"Birdaha hocaların arkasından terbiyesizce konuşmassınız !!"
Sessizce yerimize geçtik bazı kişiler gülüyor bazı kişiler çok şaşkın bir şekilde bakıyordu.
Yanımızda oturan çocuğun sırıttığını fark ettim. Ve o çocuk Demir'di.
"Ne gülüyorsun be !"
Önce bir duraksadı sonra bana baktı.
"Atarlanma hanım efendi hocanın sizi dövmediğini biliyorum. Ona gülüyorum"
"Heee"
Çok gülünç hale düştüm. Ahhh. Teneffüs zili çaldı. Kurtulduk. Ama çok çabuk çaldı. Büyük ihtimal dersin çoğunu Hakan hocanın yanında geçirmiştik.
Bir dakka ya bana hanımefendi demişti !!
"Bir dakika yaa sen bana hanım efendi mi dedin?!"
"Evet hanımefendi, hanımefendi dedim"
"Çok sağol bay ukala !"
Aslında fazlasıyla yakışıklı ama fazlasıyla gıcık !!
"Bana bay ukala deme hakkını sana kim tanıyor !"
"Bana hanımefendi deme hakkını sana kim tanıyor !"
"Bebekleşmeyi bırakın da derse dönün !!"
İkimizde aynı anda Deniz'e döndük.
"Sen ve ders dinlemek ?? Dinlemek sen ve ders ?? Ders ve dinlemek sen ??!"
"Amaç ders dinlemek deil aynı bebeler gibisiniz. Yoksaaa"
Deniz'in yüzüne tokadı geçirdim o seyi dediği an. Ve direk haykırarak gülen bir ses duydum. Bu Demir di büyük ihtimalle.
"Siz sabahtan beri vıdı vıdı ne konuşuyorsunuz ?!"
"Ya şey hocam şu şahıs geldi durup dururken bana bay ukala dedi de"
"Sen ne yalancı birisin yaa"
"Hocam cidden öyle olmadı"
"Aynen hocam ya bakın Deniz en yakın kankası (tabi o ben oluyom ama neyse) haksız olsa bile doğruyu savunur"
"Anlat o zaman kızım"
"Bahın hocam şimdi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecemdeki Dolunay'ım
Teen Fiction"Ben senin neyinimki ?!" Ben çığlık çığlığa bağırmaya devam ederken bir anda bileğimden tuttu duraksadım ve ona baktım "Sen benim gecemdeki dolunayımsın"