"Tamaam şimdi herşeyi baştan anlat o çocuk kim niye bana zengin olduğunuzu söylemedin. Herşeyi ögrenmek istiyorum. "
Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.
"Ben eskiden insanlara zengin olduğumuzu söylerdim. Onlarda hemen kibirlendiğimi sanar benimle arkadaş olmazlardı. Hatta arkadaş olmayı bırak beni herkese kötülerlerdi. Bu yüzden ilkokul hayatım berbat bir şekilde geçti. "
Deniz bana fazlası ile şaşkın ve üzülmüş bir halde bakıyordu. Hatta utanıp yüzümü farklı tarafa çevirdim.
O elini yanağıma koydu ve yüzümü ona doğru çevirdi.
"Peki ya şu Demir olayı ?"
"Demir..."
Bir anda aklıma onunla alakalı neredeyse her anımız geldi.
"6. sınıfta, ben her zamanki gibi tek başıma dolaşıyor yanlız başıma dolaşıyordum. Demir o sene yeni katılmıştı ve benimle aynı sınıftaydı. Yaklaşık okul başladıktan bir hafta sonra 'sen niye diğer kızlarla takılmıyorsun' diye sormuştu. "
"Sen ne dedin ?"
Deniz beni heyecanlı heyecanlı dinliyordu.
"Onlar dedim ama sözümü tamamlayamadan o konuştu ' onlar senden nefret ediyor değil mi' dedi"
"Oh my god"
"Zaten bu çocukta yanlızdı hiç bir erkek onu sevmiyordu"
"Diyorsunki taşları dışlıyorlar"
Gülümsedim sonra karnımın guruldadığını fark ettim.
"Acıktın mı ?"
"Evet yaa"
"Ne yiyelim pizza olur mu ?"
"Oluur"
"Tamam o zaman ben ararım"
"Şey ben o sırada etrafa bakabilir miyim ?"
Ona elimle evet işareti yaptım.
*Deniz'in ağzından*
Dolunay'ın yaşadıkları kalbimi acıtmıştı. Geçmişimin böyle olmasını istemezdim. Yanlış anlaşılma yüzünden yıllarca yanlız kalmak. Ama ben onu bu durumdan kurtaracağım. Onu asla yanlız bırakmayacağım.
Evi dolaşmayı önce bulunduğumuz salondan başladım oldukca büyüktü. Kocaman bir televizyon ve L şeklinde beyaz büyük bir koltuk vardı. Üstündeki turkuaz minderlerle çok hoş duruyordu. Diğer kısımda ise küçük kütüphane gibi bir yer vardı. Kitaplıklar ve küçük tekli bir koltuk vardı. O koltukta beyazdı ve üstünde turkuaz minder vardı. Ve bembeyaz büyük bir masa. Ve kocaman bir vazo vardı. Oldukça güzeldi.
"Mutfağı filan görmek ister misin ?"
"Yok boşver önce senin odana gidelim"
Yukarı çıktık uzun bir koridor vardı. Onun odasına ilerledik Dolunay kapıyı açtı ve içeri girdik.
"Yoh amına ! Laan ! Yuh ! Kızım sen nr ara Taylor Swift'in konserine gittin !"
Dolunay tam bir swiftie idi. Ve duvarında Taylor Swift ilr olduğu fotoğrafı vardı.
"Biraz eski ya o. Kaldırmayı düşünüyordum zaten. "
"Deli misin kızım niye kaldırıyorsun bırak hatıra olarak kalsın. Yine gidersen yenisini de asarsın. "
***
Deniz bütün evi çok beğenmişti.
"Dolunay hanım pizzanız geldi"
"Tamaam!"
Aşağı indik ve masaya oturduk. Ve pizzalarımızı yemeye başladık.
"Şey ya aslında bugün bende mi kalsan"
"Anneme sadece geç gelicem demiştim ama neyse dur arıyayım"
Deniz telefonunu çıkardı. Eli yağlı olduğu için parmak uçlarıyla tutuyordu. Annesini aradı ve telefonu kulağı ile omzunun arasına koydu.
"He anne şey bugün Dolunay da kalabilir miyim ? Ya o bana birşeyler verir. Tamam çalışıcaz tamam görüşürüüz"
Telefonu kapadı ve masaya koydu.
"Ne oldu izin verdi mi ?"
"Evet"
"Tamamdır"
Pizzalarımızı bitirdikten sonra benim odama çıktık.
"En son ne anlatıyordum ?"
"Sana onlar senden nefret ediyor değil mi demişti"
"Ha tamam. Zaman geçti biz bu çocukla kardeş gibi olduk arada salakça kavgalarımız oldu hatta bir keresinde malzemeye geçirmiştim"
"Ahaahah"
Deniz ile uzun süre konuştuk. Sonra ona pijama verdim ve yattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecemdeki Dolunay'ım
Teen Fiction"Ben senin neyinimki ?!" Ben çığlık çığlığa bağırmaya devam ederken bir anda bileğimden tuttu duraksadım ve ona baktım "Sen benim gecemdeki dolunayımsın"