4.bölüm

7.3K 344 3
                                    

Rüzgar beni otelime bırakıp gitmişti bende oda servisinden bir bira ve pizza istemiştim. Yemegimi yiyip üstüme şortlu siyah pijamalrımı giydim ve yataga yattım yarın çok yorucu olacaktı saat 20:00 da uçagım kalkacaktım ve karanlıkga gömüldüm
Koşuyordum bitmeyen bir yolda koşuyordum tek bir ışık yoktu heryer karanlıktı bir anda beyaz bir ışık belirdi gözümde annemdi bu onu o kadar özlemiştimki ona koşup sıkıca sarıldım bir daha hiç bırakmıyacak şekilde annem tamamen melek gibiydi masumdu "anne çok yakında yanına gelecegim" diye fısıldadım annem ise "hayır kızım sen daha çok gençsin hem austin sensiz ne yapar" dedi ve gitti beni bir kere daha yanlız bıraktı sabah terler içinde uyandım saate baktığımda 09:00 du banyıda dişlerimi fırçaladım üstüme siyah kot pantolon üstüne salaş sade siyah t-shirt giydim saçımı at kuyruğu yaptım rimel ve eyeliner sürdüm deri ceketimi ve siyah zımbalı botlarımı giyip güneş gözlüklerimi anneme aldıgım hediyeyi alıp ve siyah gitarımı çıktım. Mezarlıga dogru yürüdüm mezarlıgını buldugumda buruk bir gülümseme takındım taşlarda onun adı yazıyordu ' Fahra azra lucas ' hemen yanına çömeldim " hatırlıyormusun anne buraya neden geldigini ananem fenalaşmıştı sende onun için buraya geliyordun uçak korkudan kalp krizi geçirmişsin sen gidince herşey degişti babam başka bir kadınla evlendi ve çocukları olacakmış benmi asıl en çok ben degiştim uyuşturucu ve içkiye başladım hatta mafya olduk austin ile birlikte beni en çok üzen austin erkek babama her şeyini anlatabilir sevdigi kadını ama ben kime anlatacağım sevdiğim adamı kiminle çekişterecegim sana bir süprizim var gitarımı alıp mezar taşına kendimi yasladım ve o şarkıyı mırıldandım türkçe bir şarkıydı

GÖKHAN TÜRKMEN : SEN İSTANBULSUN

Köşedeki çiçekçi seni sordu bu sabah
Burada yok dedim selam söyledi tazeymiş gülleri
Yokluğun gibi...

Yürüdüm biraz seni düşledim, umudumu senle süsledim
Ne dar sokaklar ne boş duraklar seni unutmama yardım etti

Senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
Ne sanıyorsun...
Bazen bir kaldırım taşı, bazen bir sokak çalgıcısı
Yani sen İstanbul'sun...

Senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
Ne sanıyorsun...
Bazen Kanlıca sahili, bazen yalnız Kız Kulesi
Yani sen İstanbul'sun...

söyledim ve gitarımı bıraktım artık o kadar duygusuz olmuşum ki gözümden bir damla yaş akmıyordu son olarak anneme aldıgım melekli kolyeyi toprağına gömdüm sonra mezar taşına yaslanıp gözlerimi kapadım.....
Biri beni dürtüklüyordu ama bunu yapmayacaktı gözlerimi açtığımda karşımda bir aile duruyordu bana bakıp biri öne çıkıp "sen azranın kızımısın" dedi "evet ne olmuş ve siz kimsiniz" dedim bana gülümsüyorlardı bir anda bana sarıldılar "aman Allahım sen gelmişsin biz senin annenin ailesiyiz buraya bir daha gelmezsin zannetmiştik" dedi bir adam "ama ben melegimi yanlız bırakamamki" diye mırıldandım bir tane kadın "ama senin bu halin ne" dedi yanımdaki bira şişeleri ve gitarı gösterince " yoksa içkimi kullanıyorsun " diye sitem etti başımı salladım " o gittiğinde başladım ve hepiniz bana kim olduğunuzu açıklarsanız sevinirim" dedim en baştaki adam öne çıkıp "ben en büyük dayın bunlarda benim karım ve çocuklarım" dedi arkalarındaki iki biri kız digeri erkek olan çocukları gösterdi kız şaşkındı galiba beni takip ediyordu bir kadın ortaya çıkıp " ben senin teyzenim bu eşim ve bir tane çocugum var" diye arkadaki çocuğu gösterdi ama bu rüzgardı " bende senin ananenenim" diye seslendi ona baktım ama annem onun yüzünden ölmüştü bu aklıma gelince ona ifadesizce baktım gerçekten şu anda boynuna atlıyacagımı sanıyordu gitarımı alıp gidiyordum ki biri bilegimi tutuyordu ona baktığımda teyzem olduğunu gördüm beni kendine çekip sarıldı ve geri çekildi bana "gidene kadar bizimle kalsan ve ne zaman gideceksin" ona " bugün saat 20:00 da uçagım var" dedim o ise bana gülümseyip "nerde kalıyorsan eşyalarını al bizim evimize gel uçağının saati geldiginde rüzgar bırakır" dedi Ben ise sadece başıömı salladım rüzgar ile birlikte otele gittik kıyafetlerimi ve kaykayımı alıp çıktık ben kaykay sürerken rüzgarın peşinden giyordum bir mahalleye giriş yaptığımızda ki sanırım burada oturuyorlar sokaklarda çocuklar koşuyorlardı bir grup genç rüzgarın yanına geldiler "rüzgar bu ammy lucas degilmi lan senle ne işe var" dedi çok şaşırmış olmalılarki çok komik görünüyorlardı gülmemek için kendimi zor tutuyordum rüzgar "kuzenim ammy" diye tanıttı beni sonra bir apartmandan içeri girdik sonra asansöre bindik asansörde iki kız vardı boyna fısıldaşıyorlardı onlara bakıp "söyleyin söyleyeceğinizi" dedim kızlardan biri öne çıkarak "sen şu ünlü vine fenomeni degilmisin" dedi "evet ne olmuş" kız çığlık attı "pekiya rüzgarı nerden tanıyorsun" dedi "kuzenim" dedim sarı saçlı rüzgara "bizim gruba getirsene hem kaykayda yaparız" dedi ben kaykaydan sonrasını duymadım rüzgarle 4.katta indik rüzgar zile bastı kapıyı yengem açtı. Hemen içeri geçtim rüzgar teyzeme seslendi teyzem gelince "anne bizim grup ammy tanışmak istiyorumuş" teyzem kafasını salladı rüzgar bana dönüp "istersen üstünü degiştir" onu onaylayan bakışlar gönderdim - medya- giyindim saçımı yeniden sıkı bir at kuyruğu yaptım ve dışarıda beni bekleyen rüzgarın ve biricik kuzenlemin yanına gittim ben yine kaykay ile gidiyordum rüzgarda bana ayak uyduruyordu sonunda sahil gibi bir yere geldik ve ben kaykayımı havaya atıp tuttum ve rüzgarın yanında ilerledim galiba grupları bunlardı 15 kişilik grup olurmu bunlar 15 kişi hepsiyle tanıştım neredeyse hepsi beni tanıyordu bir tane çocuk yanımıza geldi " hadi çocuklar sizin rakibler gelmiş rampadalar" dedi ve gitti grub rampaya ilerledi e tabi bende peşlerinden 15-16 ya yakın kişiler vardı grubun başı olduğu tahmin ettigim çocuk bir adım öne çıkarak "sonunda geldiniz kaykay yarışına nedersiniz" dedi "yanlız siz 16 kişisiniz" dedi rüzgar bende gülüp "bende varım" dedim rüzgar "kaykay da iyimisindir" dedi ona aşagılayıcı bakışımı atıp "yarışlara bir çok kez katıldım ve 1. Oldum" dedim karşı gruptan bir kız çıkıp "tamam ben seninle yaparım" dedi ah bu gerizekalı bana inanmamıştı bende sakladığım kaykayımı alıp rampaya çıktım rüzgar şaşkınlıkla kaykaya bakıyordu bir anda elinden aldı oradaki bir imzaya dokundu "bunlar ünlü kaykaycılar Tony hawk ve Danny wank ın imzalarımı" herkes kaykayımın başına toplandı "evet onların imzalarıda ne olmuş amerikadan arkadaşlarım" dedim hepsi güldü ben onlara anlamsızca bakıyordum adının ediz oldugunu ögrendigim çocuk "ciddi olamazsın kanıtla" dedi ahh peki telegondan onlar ile çekilmiş resmimi gösterdim hepsi şaşırdı sonunda yarışa başladık

******************************************
Şu anda uçaktayım New York a dönüyorum ve yarışı ben kazandım şimdi uyumam lazım ama önce haplardan almam lazım. Hemen agzınma attım iyi geceler....

İkizimle Erkek Okulu  ( Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin