şişman kız

merhaba ta ta-rık

mahallenin en asil üyelerinden Neriman teyzenin en az kendisi kadar nazik ama bir o kadar da piç gülüşlü oğlu tarık. Neriman hanım teyze ile eşi yıllar önce ayrılmışlar tarık babasından kalmak istemiş tabi zengin ya babası eline son model telefon, teknolojik oyuncaklar falanlar işte bildiğin paşa gibi büyüdü yani büyümüş burda değildi çünkü. Sefo ile çok yakındı bizde sefodan alırdık haberlerini. bir gün okuldan çıktım elimde kocaman bir cips paketi sırtımda eşek ölüsü çanta saçım ev topuzu ağızımın sağı solu cips kırıntısı bir an ben bile kendimden tiksindim lan öyle pasaklıydım. Kulağımda annemin tabiriyle "uzuv" kulaklığım yolda yaylana yaylana yürürken arkamdan öküzün biri daaattt daaatt daaattt kornaya basıyor hay senin kornana. Arkamı döndüm çok süper spor araba siyah parlak böyle içinde oturan böyle el kol yapıyo çekil falan diyo - ne var lan yürü git yoluna diye çıkıştım bende hem suçluyum hem döverim abi bana kimse el kol yapamaz.Söylene söylene mahalleye bizim sokağa bir geldim lan bizim duvarın önüne biraz önceki spor araba park etmiş duvara oturamıyorum. Anasını satim benim içime bir korku saldı lan bu adama el kol yaptım da evimi basmaya mı geldi falan diye sonrada lan zeynep ne tırsıyon bu züppeden deyip  yerden bir taş aldım arka kapıdan kaportaya kadar ufak bir çizik attım arabaya :). eve çıktım yemek yedim falan telefon zarn zarn ötüyo bide baktım sefo 

-ne var la sefo?

- bizim mekana gel bir sürprizim var.

-olu niye duvarda değilde bizim mekanda bir sorun mu var?

- yav kızım ikiletme gel işte.

bizim mekan; sokağın arkasında terk edilmiş harabe tek katlı bir ev. Neyse hazırlandım çıktım gittim mekana sefo ortalıkta yok ama içeride biri var sessiz sessiz gittim. -kimsin sen? dedim dövecek gibi çocuk cevap verene kadar sefo geldi

-vayy aslan parçam gelmiş

-ne var la çağırdın geldim söyle Sefo. deyip el sıkıştık sarıldık falan. Bu arada çocuk da bizi izliyor çocuğa dönüp evet ya sen kimsin dedim.

gezeve sefo lan tanımadın mı bu bizim nazik tarık dedi.

Aha sıçtık, o tarık bu tarık mı olmuş oha ben ölüp geliyorum. böyle kasları best saçlar ve gözleri demiyor bir tarzı var yanıyor o baklavaları yerim lan. (tabikide bunları içimden diyorum.) lan ben bide bu çocuğun arabasını çizdim kahretsin beni lan. 

-Çok değişmişsin zeyno.

- sende çok değişmişsin sıska bir şeydin sen ya şimdi baya toparlamışsın.

-ahaha sen de değişmişsin mesela bıraktığımda daha zayıftın ben gidince mahalleyi yemeye başlamışsın.

-hööö ukala zengin züppesi.

-.... 

-hey hey heeyy atışmayın sakin gençler.

-ya sefo bu küçükken de böyleydi en ufak olayda kaçıp giderdi.

- ben mi giderdim ? lan ben yürekli gibi her olaya karşı çıkardım sen ne yapardın konuşacağım diye dayak yerdin.
-bazı şeyleri konuşarak çözmek ne zamandan beri yüreksizlik oluyor?
-bak koçum bu mahalleyi terk etmeden öncede buda olaylar kavga dövüş çözülürdü şimdi de öle değişen bir şey yok sen dışında. Hadi gidiyorum eyvallah.

Gece sino aradı beni uzunca konuştuk o tarığın dedikleri çok sinirlendirmişti beni sensin kilolu kas yığını. Ablam odada hazırlanıyor o sırada baktım göbeği açık bir badi dar bir tayt jokey çizme giymiş.

- hayırdır lan jokey nereye böyle?

-tarığın hoşgeldin partisine 

-eee ben ?

-kızım sen bu kılıkla nereye gelcen kaş,bıyık almış gitmiş de insanın ilk türü diye millet kaçar ortamdan.
- çık git lan odadan. 

bütün gece odada tek aşık nutellamla oturdum. neden beni çağırmamıştı ki hoş harbiden niye çağırsın ki bir kere hem çocuğa atar yap arabasını çiz bide partiye çağıracak. Çağırmasın lan ben odamda gayet mutluyum. Hoşgeldin tarık'mış hiç hoş gelmedin ya nazik sümsük tarık.