KATİL GARSON

289 13 9
                                    

Edward'ı öldürdükten sonra başka Oregon'a taşındım. Burada hiçbir şeyden vergi alınmadığı için de güvenliydi aynı zamanda. Ben yinede ismimi değiştirdim. Adımı MARIA SENTENCES yaptım. Hep böyle bir adım olsun istemiştim. Tabi yeni bir iş bulmama gerekti. Mecburen garsonluk yapmaya başladım.

Günlerden perşembeydi. Akşamüstü iş çıkışı... Eve gittiğimde ev sahibi ordaydı ve benden kirayı istemeye geldi. Ben bu ay ki kirsyı biraz geciktirceğimi söyledim. Neyseki ev sahibi anlayışlı birisiydi. Ama elimi yinede çabuk tutmam gerekiyordu. Ertesi sabah patrondan avans istemye gittim patron :

'' Tabii ki. Ne zaman istersen o zaman ödersin." dedi bende teşekkür edip çıktım.

2 ayda patrona olan borcumu ödedim. Artık kirayı da geciktirmeden ödüyodum ama evsahibi rahat bırakmıyordu. Nerdeyse hergün kafeye geliyordu. Oturduğu evin kestirme yolu varken benim evin önünden geçiyordu, hatta bazen beni (güya kontol amaçlı) o karşılıyordu evde. Sonunda canıma tak etti gittim evine. Kapısı kilitli değildi ve evde yoktu. Etrafa baktım ilk; evin karşısındaki markette gitmiş kasada bekliyordu.Neyseki sıra çoktu bende bu fırsatı değerlendirmek için eve girip telefonunu karıştırdım. Rehberinde " GARSONUM " diye kayıtlıydım. İşte o an adamı öldüreceğim kesinleşmişti. İçimden "s*kt*m belasını dedim." Pencereden baktığımda adamın önünde iki kişi vardı. Heyecanlandım nedense. Galeriye girdim ki benim iç çamaşırlarımı çekmiş pis sapık sildim. Ve eve gittim. Amaçsız hareketler resmen. Ertesi gün kalkıp erkenden işe gittim. Yine ordaydı p*z*v*nk. Çıkışa kadar burda durdu. Ben yanıma çıkarken bıçak almıştım mutfaktan her ihtimale karşı. Beni takip etmeye başladı. Bu sefer eve gitmedim tabii. Kimsenin olmadığı tenha bir caddede yürüyordum. (Arkamda olduğunu anlamamamış gibi.) Etrafa baktım, kimsenin olmadıgındsn emin olunca, döndüm arkama :
" Niye beni takip ediyosun ha ?!?" dedim. O ise üstüme saldırıp beni öpmeye çalıştı. Ben " Napıyosun oç!!?" dedim. Tekme attım karnına. İki patakladım. Bıçağa gerek bile kalmadı.

Eve gider gitmez eşyalarımı topladım. Patronu evine gidip işten ayrıldım ve maaşımı alıp küçük bir pansiyonda yer ayırttırdım. Tabii salak gibi patrona kaldığım yeri ve ne zaman burdan ayrılacağımı söyledim, o anki sinirden heralde. Yarına otobüs bileti alamadım. En erken 2 gün sonrayaydı. Sabah kahvaltı için dışarıya çıkmıştım. Pansiyonun etrafı telli çit kaplamalıydı ve tellerin üstünde de çalılar vardı. Kahvaltım bitince, şehre indim. Arkamdan biri gelyiomu diye hep dönüp baktım. Tik olmuştu resmen....

Otobüse bineceğim gün son hazırlıklarımı tamamladım, Çıkışımı yaptım,taksi çağırdım. Bileti odada unutup aramaya gittim. Temizlikçi hemen temizleyip gitmiş. Dedim " ne ara ?" Temizlikçiyi aradım bir yandan telefonum çalıyordu. O telaşla ona bakamazdım. Temizlikçiyi bulup bileti aldım. Telefona mesaj gelmişti patondan. "Çabuk ayrıl orda, ev sahibi benden zorla kaldığın yeri söyletti dedi." Ben bu sefer yanıma silahımı almıştım ama uğraşmamak için de hemen yola koyumuştum. Taksiye bindim. Arkadan bir araba takip ediyor. Taksiciye ormanlık bir yerden geçerken taksiciye tuvaletimin geldiğini ve beklemesini söyledim. Taksici sesini çıkarmadı. Çok derine gitmeden beni takip etmesini sağladım (Yani geleceğini biliyordum.) Silahı çıkardım baktım arkamda değildi saklanmış ş*refs*z. Geldiğini gördüğümden saklandığını anladım. Karşıma çıkıp beni odunla bayıltmaya kalktı. Ben ayağına sıktım. Taksici şüphelenip geldi ve bana saldırdı yere düstüm, düşünce silahım sapığın yanına uçtu taksiciye tekme attıp kalktım. Silah da sapığın eline gecmişti, tabii boş durur mu? Bana ateş etmeye kalktı boşa sıkıp mermimi harcadı diye kurşun sıktığım bacağına basıp aldım elinden. Taksici ayağa kalkı ve yumruk attı yine yere düştüm ama silahım uçmadı. Çok uzadığını düşünüp taksicinin alnının ortasından vurdum bu sırada sapık polsi aramıştı. (siahı aldığı sırada olcak ki polisler hemen gelemez, saçma evet jdjdj) İlk önce sapığı sonra üç tane polisi öldürdüm. Polisleri nasıl öldürdüğüme gelirsek; Ağaca çıkıp bekeldim. Altı mermiden 2 tane kalmıştı. Arabanın olduğu yeri dahi görüyordum. Orda iki tane, olduğum yere de iki tane polis geliyordu. İki tanesini vurdum. Silah sesine arabanın ordakilerden biri geldi onun da üstüne atlayıp ayakkabıma sakladığım bıcağı çıkarıp bıçakladım karnından. Ayağa kalkamiyordu. Hemen öbür polislerin silahlarını alıyım derken, bıçakladığım kolumdan vurdu. Neyseki sol kolumdu. Aldım silahlari ve onu da vurdum. Sesin üzerine öbürüde geldi onu da öldürüp kaçtım

Bu halde beni otobüse alırlarmıydı bilmiyorum ama patrona kaçıp yalan söyledim (patronum kadındı) Sapığın beni bıçakladıgını ve kaçtığını söyledim. Patron temizledi ve arabasıyla beni California' daki evine götürebileceğini ancak kendisininde geleceğini söyledi. Ben de kabul ettim.

California' ya varmıştık evi temizledik ve patron bana herşeyi bildiğini söyledi. Ben nerden anladığını ve neden polise vermediğini sordum. O bana:
"Çantanı getirirken sert ve sivri bir cisim elime takıldı. Açıp baktım ve içinnden kanlı bir bıçak çıkardım. Zaten o pisliğin sana nasıl baktığını gördüm ve zqten söyledi bana silahı doğrulttuğu sırada. Seni polise vermememin sebebi ise çocuklarım onun gibi pisliklerden dolayı öldüler...!

İki tane çocuğum vardı. Bir kız, bir erkek. Kızım ve oğlum bir gün arayla öldürüldü. Kızımı iki tane manyağın teki kaçırdı, meğer orgsn mafyası için çalışıyorlarmış. Abisi Arthur peşinden koştu, tam birini hakladı derken öbürü arkadsan gelip bıçakladı. Ahhhh.. çocuğunun gözünün önünde ölmesi kadar feci birşey yok. Kızım Elly öldükten bir hafta sonra organları deşilmiş bir şekilde bulundu. İlginç olan da bazı organlarını alıp bazılarını
bırakmış olmalarıydı... Otopside bir de kızıma daynamayıp tecavüz ettikleri ortaya çıkmıştı. Ben de onları buldum ve hadım ettim. Kan kaybından öldüler..."

Ben de kardeşimin ve Edward olayını anlatmaya başladım:

" 14 yaşındayken kardeşim odasında tecavüz edilerek öldürüldü ve evde tek ben vardım. Mahallenin kasabı bunu fırsat bilip tecavüz etti kardeşime ve hiçbirşey yapamadım. Kasap idam edildi ama kaç yazar? Hayatımda bir daha hiç gülmemiştim. Hiç sevinç yaşamamıştım o öldükten sonra.... Yıllar sonra Edward adında salağın biri girdi hayatıma. Düğüne bir gün kala aldattı beni ben de aldattığı o*r*sp*la birlikte öldürüp Oregon'a kaçtım. Kimliği değiştirdim. İnan gerçek adımı bile hatırlamıyorum."

Patronla zaten iyi anlaşıyorduk ama şimdi ilişkimiz anne-kız seviyesine ulaştı.Bu sefer  kimliğimi değiştirmedim. Saçımı boyatıp giyim tarzımı değiştirdim. Bunların hepsi zevkli ama öldürmek daha bir zevkli gibi....



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir seri katilin günlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin