Ejderha Mühürlü Melez

Bağlılık Yemini

Kendime geldiğim de yatılının revir  bölümündeydim. Hastaneden farksızdı.Kolumdaki iğnenin geri kalanını takip ettiğimde kan verildiğini gördüm anlaşılan ciddi şekilde bir kan kaybı olmuş benim için.

Luhan elimi sıkıca tutarken onun bana olan eski arkadaşlığımıza geri döndüğümüzü anladım.                     Sonunda eski halimize dönmüştük artık her şeyin daha iyiye gideceğini umuyorum.

Uyandığımı gören tayfam bağrışmaya başladılar beraberin kris gülümseyerek başımda duruyor. Luhanın gülüşüne elini sıkarak karşılık verdim.

Kendimi halsiz değil tam tersine yenilenmiş gibi hissediyorum.

'' Sonunda kendine gelebildin 3 gündür uyuyorsun çok kan kaybetmişsin bizi çok korkuttun kanını fazla içtiğim için özür dilerim kendimi durduramadım.''

'' Üzülme luhan hala sizlerleyim benim ölmem için hala çok erken.''

Herkesin tebessüm etmesi beni rahatlatmıştı.

'' Sanki birşeyler planlıyor gibisin, aklından neler geçiyor alice.''

'' Aslında bunu sizinle daha önce konuşmalıydım kris ama buna vakit bulamamıştım.''

Onlara bazı şeyleri anlatmam lazım umarım beni anlarlar. Anlicaklarını biliyorum ancak istediğim şey onlar için zor mu yoksa kolay mı olur bilmiyorum birbirimize ne kadar alıştık, birbirimize ne kadar yakınız diye kendime soruyorum şöyle bir düşününce birbirimizden ayrıla bilecekmiyiz bilmiyorum ama bunu onlara yapamam gelecek değiştirile bilir ve ben geleceğimizi değiştirmekte kararlıyım.

'' Çok açım ve belim uyuşmuş bunları yarın konuşsak hem yarın bol bol vaktimiz olucak.''

'' Nasıl isterseniz hanım efendi ama bizi ekmek yok anlaşıldımı ?''

'' Hadi ama kris sizi ne zaman ektim.''

Hepsi bana, ne zaman değil ki der gibi tuhaf bir bakış attıktan sonra gülmeye başladık. Tamam belki biraz ya da yani bazen onları ekmiş olbilirim ama bu onları tehlikeye atmamak içindi onlar benim ne kadar muhafız ve koruyucularım olsa da onlar benim için değerli birer arkadaşlardı.

Artık işler çığrından çıkmaya başladı gideceğim yerler onlara göre değil yanımda yeşil ve sarı ejder varken idare edebilirim yolda başımıza neler geleceğini ben bile bilmezken onları böyle tehlikeli bir yolculuğa sokamam, bu yolculuk onlar için bile çok tehlikeli bana ancak efsanede yer alan ejderler eşlik edebilir.

Bana ne kadar kızsalarda bu onlar ve gelecek için geriye kalan iki ejderide bulursam eğer onlarında yardımını istedikten sonra hazırız demektir. Savaş başlamak üzere acele etmeliyim. Evsanede ki ejderleri çabuk bulmalıyım. Bana ancak onlar yardım edebilir.

Ben düşüncelerimden koptuğumda okulun bahçesindeydik tekerlekli sandalyedeydim. Aç olduğum için başım dönüyor o yüzden ayakta zar zor duruyorum. Ama neyse zaten tekerlekli sandalyedeyim.     Şöyle bir gerilimmmmm  ahh her yerim uyuşmuş resmen.

Aklıma blow ve spero geldi. Blow'un anlamı darbe blowu bir tapınakta zincirlere bağlıyken bulmuştum o anda beni çağırdığını hissetmiştim benim dışımda dokunanların elleri parçalanıyordu. Spero'nun anlamı umut etmek benim kalan  son umudumdan doğdu.

Bonuma baktığımda blow burdaydı ama spero yoktu o zaman nerde ?

'' Luhan spero nerde blow boynumda ama spero yok nerde o hiç görmedin mi ?? ''

'' Tamam sakin ol Alice anlatıcam ama sakin ol, pekala açıkcası sen bayıldıktan hemen sonra kayboldu yani nolduğunu bende anlamadım spero latince de umut anlamında  öğleyse senin son umudundan doğdu yani bu demek oluyor ki onu istediğinde çağırabilirsin artık o da senin bir parçan  korkman anlamsız sadece onu nasıl çağıracağını öğrenmelisin onun hakkın da bir kaç şey araştırıcam merak etme o senin içinde. ''