Ejderha Mühürlü Melez

Mızrak

Alicesin ağzından

Herşey hazırdı yanımıza gerekli eşyaları aldıktan sonra yola çıkacaktık tek sorun muhafızlarının vampir olup uçamamalarıydı. Jennifer hariç , o hem vampir hem büyücüydü özelliği vardı. Gerekli olan şişeleri aldıktan sonra yanımıza geldi.

Büyü işleminin tamamlanması için bir melezin ya da meleğin kanat tüğüne ihtiyacı varmış , ama melez tüğü daha etkiliymiş

Herkez bana dik dik baktı biraz bakışlarıdan tırmıştım o sırada jennifer gelip benim kanadımın tüğünden bir tane koparttı. Biraz acımıştı tabii ama yine de onlara ihtiyacımız vardı bizi gökyüzü kentinde neler beklediğini kimse bilmiyordu benim tüğümü garip renkteki bir sıvıla karıştırınca tüğ bir anda eriyip garip sıvı mor rengini aldı.

Jennifer sıvıyı tek tek muhafızlarıma içirmeye başladı. Sırasıyla Jennifer - tom-robert-charlie-tina ve son olarak ta natalie içmişti. Her birinden beyaz ışık süzmeleri çıkmıştı gözlerimi açamıyordum. Çığlık sesleri duymamla hafif gözlerimi aralaya bilmiştim ancak bir an bana dönüşümümdeki çektiğim acımı hatırlatmıştı. Biraz korkmuştum her biri bağırıyordu çünkü canları yanıyordu. Işık yavaş yavaş koyboluyordu bende gözlerimi daha fazla açarak tek tek incelemiştim her birini kızlar cidden göz alıcıydı kızların kanatları mor ve beyazla karışık bir renk süzmesi oluşturmuştu zırhları benimkine göre daha kapalıydı ama üstlerindeki zırhlarıda benim kadar olmasa da onları çok çekici gösteriyordu her birinin elinde kendilerine ait farklı şekillerdeki kılıçları vardı.

Erkeklerin daha çok karın kasları ön plandaydı kanatları siyah ve beyaz renginde birleşmiş adeta ben burdayım diyorlardı. Çok çekici görünüyorlardı. Tabi benim krisim kadar olmasalar da bir birlerini incelemeye başlamışlardı. Bir birlerine uzaylı görmüş gibi bakıyorlardı Jennifer kendine gelmiş olacak ki '' şu andan itibaren sadece 48 saatimiz var '' dedi.

Sıra kris ve bana gelmişti aslında kanatların zaten dönüşüm halindeydi ama kıyafetim rahat hareket etmeni önlüyordu. '' niye yalan söylüyorsun sırf krisle dönüşmek istediğin için '' hey az öncekide neydi dur biraz o benim iç sesimdi bende nerde kaldı bu diyordum nerdeyse 6 haftadır onu hiç duymamıştım. Tam yaaaa kabul onunla dönüşmek istiyorum çünkü o boyuta geçtiğimizde orda sadece o ve ben vardık sadece biz bana ait olan kişiyle bunu düşünmek beni güldürmüştü.

Kris bana neye güldüğümü sordu. Bir anda afalladım ağır başlı kız rolüne uymalıydım bunu bilmemeliydi ama bana bakıp Piç smile gülüşü yapınca sanki aklımı oluyormuş gibi bir his vardı içimde ben bunları düşünürken bir anda beni kolumdan tutup kendine çektiğinde ona napıyorsun bakışlarımı yollamıştım bana en tatlı gülümsemesini gösterip bir elini beline ve diğerini de yanağıma koyup beni kendine doğru çekti bir anda hissettiğim sıcaklıkla kendimden geçmiştim gözlerimi ne zaman kapattiğımı bilmiyorum bile gözlerimi yavaşça açıp ona baktığımda oda bana bakıyordu sanırım karşılık vermemiş bekliyordu dudaklarını yavaşça hareket ettirmeye başladığımda oda karşılık verdi.

Ellerimi saçında ve vücudunda keşfe çıkmıştı dokunduğum her yer değişiyordu. Hiç istemesemde dudaklarından ayrıldım vücudunun üst kısmı çıplaktı ben de bu fırsatı değerlendirip bakmak istedim gözlerimi göğüs kaslarından alamıyordum. Daha fazla dayanamayıp sertçe dudaklarını dudaklarına bastırdım saçlarında elimi gezdirirken elim sırtına doğru kaydığında hayran kaldığın kanatları ortaya çıkmıştı kanatlarıyla bedenimi sararken değiştiğimi farketmiştim elleri bedeninde geziniyordu biraz utansamda hoşuma gitmiyor değildi.

Kanatlarını açtığında bana hayran ve tutkuyla bakıyordu. Gözleri sararmıştı eminimki şuan benim ondan hiç bir farkım yoktu bende ona hayranlıkla bakıyordum çünkü bana bakıp tebessüm ettikten sonra bende ona gülümsemiştim sanırım artık gerçekliğe dönme vakti. Boyuttan çıktıktan sonra muhafızlarımın bize bakışları kahkaha atmamıza neden olmuştu. Daha sonra onlarda bize katılıp biraz güldükten sonra tina '' kris seni daha önce eğitim alırken kanatlarını görmüştük ama kanatların ve zırhın çok farklı y-yani nasıl olur '' dedi.