Hızlı bir şekilde yürüyordum lanet olası sınıfı bir türlü bulamamıştım. Defterin arasından ders programını çıkardım, kağıta bakarak yürümeye başladım. "Off bir türlü bulamadım " diye mırıldandım. Daha ne olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum.
"Pardon! Çok özür dilerim, geç kalıyordum. Bir anda oldu. Ahh sınıfı hala bulamadım. İki saattir arıyorum" dedi. Kız bir anda bana bakınca duraksadı. Ona boş boş bakıyordum. İkimizde yerdeydik. Yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştirdi. Hızlı bir şekilde yerden kalktı. Elini bana uzattı. "Bu benim ilk yılım adım Gamze seninki ne?"
Elimi ona doğru uzatırken kızı inceledim. Düz, uzun sarı saçları vardı. Gözleri mavi, beyaz tenli bir kızdı benimle aynı boylarda sayılırdı elimi hafifçe sıktığında gözlerim mavi gözlerine denk geldi.
"Adım Cemre benimde ilk yılım " dedim. Gözleri parladı. Defterlerin yerde olduğunu görünce elimi çektim. Eğilerek defterleri toplamaya başladım, oda eğildi ve dağılan kağıtları toplamaya başladı. Ayağı kalktığımda elindekileri bana uzattı "Teşekkür ederim " dedim hafifçe gülümseyerek.
"Önemli değil aynı dersleri alıyoruz istersen beraber gidebiliriz" dedi. Hafif suçlu bir ifadeyle baktı. Ders programına baktığı için kızacak falan diye mi düşündü. "Tabi ki benim içinde çok iyi olur Gamze" dedim sevecen bir sesle.
"Ah teşekkür ederim, bir an kabul etmeyeceksin sandım. Sanırım ilk derse geç kaldık, acele etmemize gerek yok. İkinci derste bir saat sonra bence okulu gezelim " dedi neşeli bir sesle. "Haklısın bence de gezelim" dedim bir süre sadece yürüdük sonra başını bana doğru çevirdi.
"Burslu musun?" diye sordu. "Hayır" ona göz ucuyla baktım. "Yoksa sen ben burslularla takılmam diyen gruptan mısın?" diye sordum düz bir ifadeyle.
Yanaklarına kırmızılık yayıldı. Utangaç bir sesle " Hayır hayır sen beni yanlış anladın. Ben o yüzden sormadım sadece konu açmaya çalışıyordum. Bir anda aklıma geleni söyledim ahh şu ağzımı tutmayı beceremiyorum bir türlü" dedi. Ardından ekledi. "Sadece seni tanımaya çalışıyorum "
Ona baktığımda meraklı bir ifadeyle bakıyordu. Bu kızda ona ısınmamı sağlayan bir şey var. Hafif bir nefes verdim " Tamam ama öncelikle oturacak bir yer bulalım "
Eliyle ileriyi gösterdi. " Şurada bir yer var oraya gidelim oranın kahvesi harikadır tatlıları da öyle " dedi rahatlamış bir ifadeyle. "Tamam" dedim.
Oraya doğru yürüdük. Dışarıda kenar taraftaki masaya geçtik. Sabah olmasına rağmen neredeyse boş masa yoktu ben etrafı incelerken garson bir kız yanımıza doğru geldi. " Ne alırsınız?" diye sordu sevecen bir sesle. Daha cevap veremeden Gamze'ye döndü
"Gamze nasılsın? iyi misin?" Dedi fazla sevecen bir sesle. Gamzeye baktığımda şaşkın bir ifadeyle kıza bakıyordu.
"İyi - iyiyim sen nasılsın?"
"Ah tatlım sağ ol bende iyiyim eee ne alırsınız?" dedi
"Ben sütlü kahve istiyorum" dedim Gamzede aynısını istedi kız kağıta bir şeyler yazdı. Yüzünü Gamze'ye döndürdü. "Abine selam söyle" dedi ve göz kırptı. Gamzeye baktım oda şaşkın bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Tanıyor musun?" diye sordum. "Hayır" dedi. Ciddi bir ifadeyle bana baktı. Artık ne kadar ciddi olabilirse sanki yüzümde bir şeyler arıyormuş gibi
"Ne aradığını sorabilir miyim?" Ben öyle deyince dondu kaldı
"A- aa şe- şey ben"