Mektubu aldığımdan beri üç gün geçti ve ben hala birini bulamadım.Yani bu basit birşey değildi ki hemen bulayım.
Aslında 18 haftam kalmamış olsaydı birkaç hafta sonra belki bu işi düşünürdüm.Ama artık hiç önemsemediğim ve sınavlarla geçirdiğim o haftalar benim için çok önemli olmaya başladı.
Okul çıkışında kütüphaneden almam gereken bazı kitaplar vardı.Yarıyola kadar birkaç arkadaşımla yürüdüm.Fakat daha sonra onlar başka bir yere gidince pek tekin olmayan bir sokaktan tek başıma geçmek zorunda kaldım.Yürürken içimde şüpheler geziniyordu.Acaba başıma birşey gelir miydi diye biraz korkmuştum açıkçası.Hatta biraz değil baya korkmuştum.
Tam ana caddeye ulaştım şükür diyecekken birden önüme bir çanta fırlatıldı.Sırt çantasıydı bu.Ne olduğunu anlamaya çalışırken köşede kavga eden birkaç insanı gördüm.Dört beş tane erkek toplanmış birinin yakasından tutmuş dövüyorlardı.Fazlasıyla korkmama rağmen merakıma yenik düştüm ve gizlice onları izlemeye başladım.Döven çocuğun çok psikopat bir tipi vardı ve yüzünde çizik izleri vardı.Eminim dövüşürken yapmıştır.
Onları birkaç dakika izlememe kalmadan beni fark ettiler.Biri yanıma yaklaşarak bana sarkıntılık yapmaya çalıştı.Sonra başka biri geldi ve benim onların çok işine yarayacağımı söyledi.Ne demek istiyordu yada kim di bunlar hiçbir fikrim yoktu.Daha sonra psikopat görünümlü çocuk yanıma yaklaştı ve hangi liseye gittiğimi sordu üzerimdeki formaya bakarak.Bende
-NaeReo Bin Lisesi,dedim.(Lisenin adı uydurmadır:))Bunu duyunca bir anda panik yaptı ve yerdeki sırt çantasını alıp dayak yiyen çocuğa verdi.Sonradan yüzüme bile bakmadan uzaklaştı.Çok malcaydı.Ben filmlerdeki gibi bir aksiyon, korku beklerken bunlar benden kaçtılar.Demek ki herşey filmlerdeki gibi değilmiş...!Her neyse.Kütüphanedeki işim bittikten sonra yurda gittim.
Ertesi gün okula giderken beni bir köpek kovaladı.Ben köpeklerden korkarım ve çığlık atarak kaçışımı izleyenlerin gülüşüne de aldırmam.Fakat kötü olan şey şu.Korkudan nereye kaçacağımı bilmediğim için dün korkuyla yürüdüğüm o sokağa girdim.Kim olduğuna bakmadan da gördüğüm ilk kişinin arkasına saklanıp
-Ne olur beni şu köpekten kurtar, diye avazım çıktığı kadar bağırdım.Köpek tam arkasına saklandığım kişinin yanına gelince uslandı.Hatta şirin şirin hareketler yapmaya başladı ve sahibi olduğunu düşündüğüm kişi ona köpek maması bile verdi.Şaşkındım.
Yere çömelerek köpeği sevmeye başlayan kişiye baktığımda bunun dünki 'psikopat' çocuk olduğunu anladım.Çocuk köpeği sevip yolladıktan sonra bana döndü.Zorla yutkundum.
-Ne var?Ne bakıyorsun?,diye çıkıştım.
Bana sapıklık yapmasından falan korkuyordum.Ellerini çok havalı bir şekilde cebine koydu ve hafiften gülerek
-Köpekten mi kaçıyordun?, diye sordu.Dalga mı geçiyordu acaba?
-Ne olmuş?Ne var yani?Herkes köpekten korkar!, dedim kızarak.Kulağıma yaklaştı ve
-Ben hariç, dedi.Buna emindim ama şimdi tamamen eminim.Bu çocuk gerçekten psikopattı.Tuhaf tuhaf bakışları ve hareketleri vardı.
Biran önce sokaktan çıktım.Ve hafif koşar adımlarla okula gittim.
İlk ders bittiğinde hala olayın saçma etkisindeydim.Ama tabiki korktuğum psikopat çocuk değil köpekti!:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just One Kiss
Romance"-Sadece bir kere öpsen?..." Shin Min Yoo, sınavlardan yüksek notlar almaya çalışan herkes gibi sıradan bir kızdır.Bir gün kaldığı yurda adına bir mektup gelir ve içinde onun 18 hafta içinde öleceğini yazmaktadır.Eğer kurtulmak istiyorsa aşık olduğu...