Bir

199 27 9
                                    

Yine ve yine kendini bir halt sanan kaltaklar. Ne zaman benimle baş edemeyeceklerini öğrenecekler. Beni bu zamana kadar hiç kimse durduramadı. HİÇKİMSE! Ne istersem yaptım. Ve yapmayada devam edeceğim. Ne, götümün ne kadar kalkmış olduğunun farkındayım ama o kadar kalkık olmayı hak ediyor, bir Alara Aslan kolay yetişmiyor. Neyse onu bunu bırakıp asıl konuya gelelim.

Demek ben, kendini bir şey sanan ama hiçbir bok yapamayan bir sürtüğüm öyle mi? Hımm bunun doğru olup olmadığını sana kanıtlayalım o halde. Dövme çöz şu kaltağın iplerini!

Emin misin Alkesik? Bu kaltağın ne yapacağı belli olmaz?

Elbette, eminim Dövme. O kadar aptal olduğunu düşünmüyorum. Ha diyelim o kadar aptal. En fazla ne yapabilir ki(!) Bu lafları tüm depoda yankılanacak, acımasız ve yüzümde p*ç bir sırıtışla söyledim. Bu onun daha da korkmasını sağladı. Her ne kadar dik durmaya çalışsada hem titriyor hemde altına yapmamak için kendini zor tutuyordu. Benim bu dediğim üzerine depoda herkes sırıtmaya başladı. Kabul ediyorum, biz derecesi hesaplanamamış sadistleriz. Bununla gurur duyuyor değilim, böyle olmayı istemedim de beni buna mecbur bıraktılar. Bende madem beni mecbur bıraktınız, o halde en iyisi olurum dedim ve öylede oldum. Benim gibi bırak kızı erkek bile olmadı bu zamana kadar, bundan sonrada olmayacak.

Korkak kaltağın ipleri çözülünce tamda beklediğim gibi önce saldırmaya çalıştı ama bir şeyi hesaba katmamıştı ben bu yapacağını onu yakalayıp buraya getirdiğim anda anlamıştım. Ah aptallar, hepsi birer aptal. Bana vurmak için hamle yaptığında onu bileğinden kavrayıp yere fırlattım ve kahkaha atıp tam önünde durdum:

Sana açık bir dilde belli ettiğimi sanıyordum ama görüyorum ki yanılmışım, sen tam bir aptalmışsın. Madem sözümü dinlemeyip aptal olmayı seçtin bende kanıtlamanın yanında senin aptal olduğunu belirleyici bir iz bırakayımki bir daha bir şey yapıp söyleyeceğinde o ize bakıp iki kere düşün. Onu saçından çekip geriye doğru yatırdım. Hemen yalvarma başladı.

Lütfen, beni bırak. Söz bir daha karşına çıkmam. Bundan sonra asla tek kelime etmem, nolur bırakta gideyim.

Sen o şansını çoktan kaybettin sürtük, ısrarla bana karşı çıktın şimdide bedelini ödeyeceksin. Cebimden şu adımın verilmesini sağlayan meşhur çakımı çıkarttım. Önce boğazından başlayıp yavaşça yukarı çıkartmaya başladım bunu yaparken canının acıması için küçük kesiklerde bırakmayı ihmal etmiyordum. Yüzüne geldiğimde tekrar yalvarmaya başladı. Onu takmadım ve işimi yapmaya devam ettim. Sağ yanağına geldiğimde sadistçe sırıtıp:

Eminim yaptığım izi çok beğeneceksin. Lafımı bitirmemle çakıyı yanağına geçirmem bir oldu. Çığlık atıp ağlamaya başladı. Bana sürekli yalvarıyor, ağlıyor ve çığlık atıyordu. En sonunda işim bittiğinde onu bırakıp ayağa kalktım ve eserimi süzdüm. Yüzü kanlar içinde kalmış, gözleri şişmiş ve hala bağırıyordu. Yine harika bir eser çıkarttım.

Sana çok yakıştı. Dövme gerisinde ne yapacağını biliyorsun. İşin bittiğinde onu Demir' in mekanının önüne bırak ve de ki:

Alara seni çok öpüyor.

Yüzünde bir sırıtış belirdi ve 'En sevdiğim kısma geliyoruz' dedi. Devamında ne olacağı belliydi onu öldüresiye dövecek, sonrada Demir'in mekanının önüne atacaklardı. Dövme bana bay bay deyip sürtüğümüzün yanına gitti. Onu bizzat kendi elleriye dövecekti, yorulduğunda da diğerlerine verip barıma gelecekti. Ben erken gitmeyi tercih ettim genelde yapmak isteğimi yaptıktan sonra depoda durmam. Zaten bardada çok işim var. Yarın karşı çeteyle silah ve toz alışverişi yapılacak. Bu operasyonu polisin ruhu duymadan nerede yapacağımızı buldum şeytanın bile aklına gelmeyecek harika bir yer. Bara geldiğimde korumalar selam verip hemen kapıyı açtılar. Bırakın benim barım olmasını, benim olduğunu bilmediklerinde bile buradan çekinirler. Barın ismini 'Cehennem Ateşi' koydum. Bu isim insanların şaşırmasını ve korkmasını sağlıyor. Hiç akla gelmeyecek bir isim. Bar içi tıpkı diğer barlar gibi yüksek ses, alkol, sarhoşlar, yiyişenler, keşler her şey vardı. Ama kimse kavga çıkartamazdı. Bunu yapmaya çalışanlar çok ağır şekilde cezalandırıldı ve buna son verildi. Bir patron gibi odamda oturup beklemem. Barda içer, oynar ve yine içerim. Benden başka kız bar sahibi yok. Bu küçük düşürücü ama diğer yandanda tek olmak gurur verici. Her zamanki koltuğuma geçip etrafı süzmeye başladım iki saniye sonra garson ne istediğimi bildiği için direk voltkamı getirdi. Ben voltkamı içerken ben burada olmadığımda buraya göz kulak olan kirli işlerimin bazılarını yaptırdığım Koray gelip gerzek gerzek konuşmaya başladı.Öyle konuşabilmesinin sebebi, Koray benim çocukluk arkadaşım ona pek kızmam, Sahra ( Dövme) gibi samimiyiz. Sahrayla Koray'dan sonra tanıştık ama Koray'dan daha yakınız. Biz Sahra'yla hep kötü olsakta Koray ne yaparsa yapsın içindeki çocuk hiç ölmedi. Bizim yanımızda hep şebek haline döner. İlk başlarda böyle yapınca kızar bağırıdım ama vazgeçmeyince kabullendim.

Alara nassın kız, naptın bugünkü eserine anlatsana.

Off Koray şimdi anlatmam, sadece içeceğim. Başımı şişirme!

Lütfen lütfen lütfennn. Merak ettim hem sen bunları anlatmayı seversin, ne oldu şimdi?

Ne olacak yoruldum günde o kadar işle uğraşınca yoruluyorum. Sahra gelince ona sor. Bana bulaşma! Bunları söylerken bağırıp kötü kötü bakınca nihayet sustu.

Birazda Sahra'nın başı ağrısın.

Koray benden yüz bulamayınca bir sürtüğün yanına gitti. Başka bir şey yapsa şaşardım zaten. Bende en sevdiğim şeyi yapıp zıkkımlamaya devam ettim. Ben zıkkımlarken bir bebe gelip beni tavlamaya çalıştı. Salak! Ben bu bebelerden bu zamana kadar kaç tane gördüm. Kaç tanesiyle oynadım. Demek cesareti var senlede biraz oynayalım.

Selam, burası boş mu?

Ah, tabiikide boş.

Yüzünde çapkın bir sırıtışla beni ağına düşürmeyi denedi. Bende o uğraşırken bu halinden daha da zevk almak için sigaramı çıkarttım. Tam yakacakken çakmağını sigarama tuttu. Hadi ama çok klişe. Yapmacık bir şekilde gülümseyip sigaramı yaktım. Sözlerini dinliyor gibi yapıp arada yapmacık gülüşler attım. Benim yanıma yaklaşıp daha sessiz bir yere gitmeyi teklif etti. İşte tam zamanı. Ona yaklaştım yaklaştım nefesini hissedecek kadar yaklaşıp sigaramdan uzun bir nefes çekip yüzüne üfledim. Bunu beklemediği için afallayıp öksürmeye başladı bende sırıtıp 'Bundan daha iyisini yapanı da görmüştüm' dedim ve kalkıp kıvırtarak taburelerden birine oturdum. Arkamdan donup kalmış ve bir yandanda büyülenmiş bir eser bıraktığımı bilmek ayrı bir haz veriyor. Barmen beni gördüğünde yanıma gelip 'Yine harikaydın' dedi. Bunu duymaya çok alıştım. Bende zaferle gülümseyip ' Her zamanki gibi' dedim. O da gülümseyip önüme voltkamı koydu. Barmenin önceden bu hallerini hoşlanmak gibi algılamıştım ama zaman geçtikçe bunun dostça tavırlar olduğunu anladım. Barıma her gelişimde bir salak beni ağına düşürüceğini sanıyor sonrada kendisi benim ağıma düşmüş olarak çıkıyordu. Zamanla insanların ne yapacağını onların yüzüne baktığım anda anlamaya başladım. Ben zafer kazanmamla voltkamı içerken bir gürültü koptu. Hızla kalkıp arkamı dönüp kimin yaptığına bakmaya başladım. Ve Demir etrafı kırıp dökerken benim adımı sayıklıyordu. Yerim beni çok özlemiş. Emin adımlarla önüne geçip sırıtmaya başladım.

Görünüşe göre hediyemi almışsın Soyer.

Bu sefer çok ileri gittin Aslan, bu sefer bu yaptığınısanaişkenceli bir şekilde ödeteceğim!

Ben acıdan, işkenceden korkmam Soyer elinden geleni ardına koyma.

Bedenine zarar vermeyeceğim Aslan.

Yanıma iyice yaklaştı ve sol yanıma elini koydu.

Burasına işkence edip acıtacağım! Yemin ederim!

Lütfen beğendiyseniz oy verin ve ne düşündüğünüzü merak ediyorum, yorumlarınızı eksik etmeyin.


Asla Değişmem (Şimdilik Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin