Canım Abim

~Beyzarta~

"Beyza hadi gidicez hazırlan!"

Rüzgar'ın, Hayat'la karmaşık cümlesini ayrıştırıp sonunda anlıyabildiğimde dil çıkardım aramızda altmış adımlık merdiven ve kapım vardı.Üşenmedim saydım lütfen sorgulamayın!

"Gidin siz partiye ben evde kalıp oyun oynayacağım!" Dediğimde kapıma bir tekme atıldı ve kapı açıldı.Şu kapım ne çekti ya...

"Kalk, kalk, kalk hazırlanıyoruz!"

Elinde makyaj malzemeleri ile üstüme yürüyen Gülse'den adım adım uzaklaşırken Hayat kolumdan tutup beni aynanın karşısında yemek odasından aldığı sandalyeye oturttu.

Hani benim aynada yaptığım tek şey saçımı tarayıp gözlerim bozuk olmadığı halde bile gözlüğümü takıp okula gitmek ya Rüzgar'a göre...Rüzgar demişken...

"Sen koltuğun üstünde napıyorsun?"

"Instagram pozu veriyorum Hayat'a."

Rüzgar'ın telefonun flaşını işaret ederek patlattığında birkaç düzenleme yapıp Instagram hesabına koyup "Yakışıklılık Rüzgar'ları esiyor." Yazdığında altına tarağımı alıp boğazıma dayadım.

"Öldürcem kendimi!"

Gülse elime vurup "Yapma kız!" Dedi elimi çekip kendimi Gülse'ye bıraktım.Üstüme ince detaylar işleyip sık dokuduğunda beni giyinme odasına sürükleyip arkamdan lacivert bir elbise ve krem rengi ayakkabılar uzattı ki Hayat'ın çığlıklarını duydum.

"Ay çok tatlı görünüyosun Rüzgaar!"

Elbiseyi meraktan hızlıca giyip ayakkabıları ise seri bir şekilde ayağıma geçirdiğimde kapıyı açıp ne yaptıklarına baktım.

"Havaya zıplarken çektin diyemi tatlı?" Dediğimde kafa salladı ve "Evet!" Diye bağırdı bana.

Gülse "Artık gidelim hadi." Dediğinde peşisıra çıkıp kapı önündeki siyah arabaya bindim arka tarafa ve Gülse'ye yanaşıp "Gerçekten şirin miydi?" Diye sordum.

"Görmeliydin." Dediğinde dudak büküp "Çiddi olamazsın." Dedim."Ya valla mı!"

Kafa sallayıp sözümü onayladığında arabaya Rüzgar ile Hayat bindiğinde sonunda hareket edebildik partiye.Ama tam inecekken yağmur yağmaya başladı.

"Napıcaz şimdi?"

Şoför arkadan 4 tane şemsiye çıkardığında hepimiz açıp yan yana yolun karşısına geçip partinin girişine geldiğimizde kapıda bizi Kaan karşıladı.

Allah'ım bu ne formalite...Görende 20 yaşında falan sanıcak bizi..."Hoşgeldiniz efendim." Diyen garsona "Hoşbulduk gardaş." Diyesim geldi yeminlen.

Sonunda partinin eğlenceli yerine geldiğimizde Rüzgar ile birlikte dans etmeye başladık Gülse ile Hayat diğer kızları eleştirmeye yüksek bir yere çıkmışlardı.

"Ay kızı görüyo musun noel ağaçı gibi ıııykk..."

"Görüyorum hayatım, aaa o Gökçe'ymiiş!"

İçimdeki Nurella, Gökçe'ye 'Tırz dığılsın!' Dediği sırada Gökçe Rüzgar'ın koluna girdiğinde kendime geldim biraz.

"Hayatım bu kız kim?"

"Ebenin, ebesi."

Ebenin ebesi?¿

"Ne diyosun be?"

"Eben diyorum çevresi genişmiş diyorum."

Tamam böyle olaylarda ebeyi karıştırmak güzel olmasada kıza gıçığım, garizim var, manyak sinir oluyorum...

"Bu kız kim Rüzgar!"

"Ay tanımadın mı beni Gökezii!" Dediğimde anında saçıma yapıştığı zaman birkaç saniye sonra kendime geldim ve topuklu ayakkabımla ayağına bir tekme geçirdim.

This is BEYZARTA!

Sonunda artık tüm herkes bizi ayırmaya çalıştığında kimin olduğunu bilmediğim kollardan kurtulup karşıdaki parka doğru koştum.Karşıdan karşıya geçerken az kalsın ölüyordum ama olsun...