Yeni Bir Gün

208 12 4
                                    

Yesung gözlerini zorlada olsa açmayı başarmıştıştı ve beynine beynine giren sesine kızmış olcak ki saatine vurmasıyla saat anında yerde belirdi tüm bunlar yetmezmiş gibi hiç pili bitmiyen Luhan'da mutfakta şarkı söyliyerek kahvaltı hazırlıyordu
Luhan : Günaydın Yiğidim... (Yesung'ıda masaya davet ederek yemeği başlamışlardı o sıra sohbet etmeye başlamıştı ikilimiz)
Yesung : Gün aydı mı ki? Ay yüzlüm?
Luhan : Saat 7 bu da demek oluyo... tam bu esnada Yesung işaret parmağını dudağına koyarak Luhan'ı susturdu
Yesung : Sabah sabah nerden bu enerji? Ahhhjjj doğru ya senin her zaman enerjin var nasıl beceriyorsan?
Luhan : Özel bir çaba harcamıyorum senin yanında olunca hiç bir şey beni yormuyor yani sana kahvaltı hazırlamak,okul formalarını her sabah hazırlamak beni hiç yormuyor çünkü sen benim Yesung'umsum (Bileğinde kesik izini göstererek) sen benim kan kardeşimsin,Kanımsın ... "Luhan yine her zaman ki gibi bir kızı korumak için kıza musallat olan adamlardan dayak yemişti. Yesung mı ? bir arkadaşı koşarak geldiği için nefes nefese "Yesung..... kavga..."
Yesung : Ne olmuş milet kavga ediyorsa? *Güler* "ama.. ama..." tam bu esnada Yesung ordan ayrılmak üzereyken
arkadaşı "Luhan'ı dövüyorlar" dediğinde Yesung olduğu yere çakılmış gibi kala kalmıştı ve bir saniye önce gülen kahkaha atan Yesung'tan eser yoktu gözleri kinle dolmuştu ve sinirden dişlerini sıkıyordu çok geçmeden arkadaşının geldiği yöne doğru koşmaya başladı ve çok geçmeden yerde yatan Luhan'ı gördü ve resmen uçarak ona tekme atan adamın üstüne atladı tam o esnada Luhan'la göz göze geldi ve haliyle duraksadı tam o esnada suratında bir yumruk hissetti işte o an Luhan çıldırdı ve ona yumruk atan adamı saniyesinde çıkardığı kemeriyle boğmaya çalıştı bu esnada yumruğun sayesinde yerde yapan Yesung ayağa kalkıp Luhan'a kemerle vurmaya niyetli bir adamı gördü ve Luhan'a arkadan sarıldı bunu fark eden luhan boğmaya çalıştığı adamı bırakıp arkasını döndü ve Yesung kollarındaydı ama luhanda yesung'u çok tutamadı çünkü kollarınada vurmuştu o adamlar ve çok geçmeden ikiside bayılmıştı bir süre sonra sonra aynı oldukları yerde ayılmıştı yesung luhan'nın kucağında yatarken bayıldığı için luhan'ın ayaklarıda ağırmıştı yesung ayağa kalktığında onunda kalkmasına yardımcı olmuştu ve karşılarında tamda görmek istedikleri sahne vardı arkadaşları başta luhan'ı döven sonrada kavga esnasında yesung'a ve arkadaşlarına vuran 4 adamı arkadaşları ellerini bağlayıp dizlerinin üstünde Yesung'ın tabiriyle "Paket" yapmışlar.
Yesung :Evet öncelikle hepiniz bu çocuktan özür dileyin. (Luhan'ı göstererek.)
Adamlar şaşkınlıkla Luhan'a bakıyorlardı.
Yesung : (Deri eldivenlerini giyerken gözleride eldivenlerindeydi.hayal edin çok Cool oluyor #-#) Ne bekliyorsunuz ? Tren'e bakıyorsanız bu gün geçmiycekmiş sizin gibi ÒKÜZ'leri görebilme ihtimalini bildiğim için haberlere bakmıştım ray olmıyan yerden tren geçicek tabi kolay iş değil anca haberlere konu olabilir bu iş der ve bu sözlere gülümsiyen Luhan'ın yüzünü avuçlarının içine alıp gözlerininde içine bakıp "bu çocuğa o lanet pis ellerinizi nasıl kaldırdınızda ona elinizi sürmeye cesaret ettiniz?" dedi ve oda avuçlarındaki tatlı ve gülen luhan'a bir gülümseme armağan etti ve tekrar arkasını dönüp "Şimdi Luhan'a sorsak en fazla hangisi sana vurdu diye cevap vermez o yüzden siz cevap verin bakalım hanginiz o pis elleriyle ona daha fazla dokundu bakalım?" Bu esnada Luhan Yesung'a arkadan yaklaşarak (beline ellerini koyarak) kulağına yeter artık Yesung gidelim burdan... Yesung ise adamlara dönerek "Bakın hala sizi bırakmamı söylüyor siz?" Sonrada Luhan'a dönerek "Luhan sen geç şuraya otur gerisini bana bırak"arkadaşlarına bağırarak Koltuk nerde lan? deyince parmağıyla gösterdiği yere hemen bir sandalye koymuştu arkadaşları (Yesung'un gösterdiği yer tam adamların karşısıydı adamları döverken Luhan'ında görmesini istiyordu.) Luhan'da daha fazla Yesung'a karşı gelemedi ve adamları tek başına bir güzel dövmesini izledi sonunda yorulan Yesung'ın koluna girdi ve yere düşmesini engelledi kolay mı? 3 saattir aralıksız 4 adam dövüyordu sonunda arkadaşlarını tembihleyip Luhan'la ordan ayrıldı yolda
Luhan sordu : ne dedin onlara ne yaptırcan Yiğidim?
Yesung : *Gülerek* Ne yiğidim mi? Sevdim bunu bundan sonra bana böyle seslen bende sana ne desme? (İşaret parmağıyla dudağına hafif hafif vurarak) düşünürken birden gökyüzünde parlayan Ay'ı görünce aklına "Ay Yüzlüm?" Geldi Luhan kendini tutamayıp koskacaman bir kahkaha atmıştı...
Luhan : Erkeğim lan ben... sen git onu sevgiline söyle...
Yesung : bende öyle yapıyorum işte sevgilime,dostuma,kardeşime,kan kardeşime (?) söy-lü-yo-rum lannnn biz niye kan kardeşi olmadık?...
Luhan : kan kardeşimi ?
Yesung Luhan'ıda alıp koşarak evlerine götürüp koltuğa oturtup mutfaktan meyve bıcağını alıp Luhanın yanına gelir ve konuşmaya başlar...
Yesung : Luhan sen benim öz kardeşim değilsin ama hani o ilk bu mahalleye geldiğimde beni dövenlerin elinden çekip almıştın ya işte o zaman seni korumak için kendime bir söz vermiştim her ne olsa olsun seni korumak için kendimi önüne siper edicektim. Yıllar geçti ama bu düşüncemi sen hep haklı çıkarıp beni korudun güya lafta ben seni korıycaktım neyse kim ne düşünürse düşünsün sen her zaman benim yanımda ol olur mu? İşte o zaman bize saçma sapan laflar söyliyen herkesin ağzını kapatırım ben yeter ki sen benim yanımda ol (İnsanlar böyle bir dostluk görmedikleri için Luhan ve Yesung'a Sevgili diyordu.) Tam bu esnada Yesung'ın gözlerinde tutmak için çok çabaladığı yaşlar adeta özgürlüklerini ilan etmiş gibi Yesung'ın yanağından kucağına doğru akıp onun önünü dahi görmesine engel oluyordu işte tam o an Luhan Yesung'ın gözlerindeki gözyaşlarını silip konuşmaya başladı...
Luhan : Sana birşey diyim mi ? Kim ne derse desin ben bu bir çift göz için hiç düşünmeden canımı veririm yeter ki sen iyi ol.. sen mahalleye gelince bende en az şimdi ki kadar pısırıktım ama bana öyle bir bakışın vardı ki sana şimdi bile baktığımda o saf,kırılgan,duygusal 5 yaşındaki Yesung'ı görüyorum sen benim asla kaybetmek istemediğim Tek dostumsun yanında kendimi olmadığım biri gibi göstermek zorunda olmadığım kardeşimsin. Senin yerini başka kimse tutamaz bunu bil yeter ve ayrıca beni kovsan bile gitmem bilirsin git dersin daha fazla yanına gelirim o yüzden hiç korkma sen bana ne yaparsan yap benden kurtuluş yok (oda artık akmak istiyen göz yaşlarına mani olamıyordu ve artık oda ağlıyordu.) deyip Yesung'ın getirdiği meyve bıçağını eline alıp sen bana şah damarımdan bile yakınsın o yüzden ben burayı kesicem. deyip gerçektende elindeki şah damarının bir santim üzerini kesmişti ona hayretle bakan Yesung'ta aynı şekilde aynı yeri kesip ellerini birleştirmişti parmaklarınıda birbirlerine dolayıp saatlerce sanki gözleriyle konuşuyormuş gibi susmuş birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı.
Çok geçmeden Luhan'ın gösterdiği bileğindeki o kesik izini avucunun içine almıştı Yesung ve "sende benim Luhan'ımsın evimin erkeği LuSung'nunda annesisin (LuSung: Luhan'ın Yesung'a özel yaptığı oyuncağının adıydı) en önemliside SEN BENİMSİN.♥
Luhan : Tamam o halde Yiğidim kalkta hazırlan okul'a geç kalıyoruz...
Yesung : Luhan'a yaklaşarak Tamam erkekim.... der ve Luhan'ın sinirlendiğini bildiği için yanağınada bir öpücük kondurup üst kata çıkıp formasını giyinmeye çalışken bir anda Luhan'da üst kata çıkmıştı (Media'daki gibi ev dolduğu için) Yesung'ta bundan rahatsız olduğunu bildiği için Yesung'un giyinmesini izlemeye başlar ama ne Yesung'un üstünü çıkarmaya niyeti nede Luhan'ın aşağıya inmeye niyeti vardı bir kaç dakika sonra Yesung yatağına atlayıp zaten okula zorla gidiyorum bende gitmem bu gün okula diyince birden Luhan tamam tamam ben aşşadayım deyip inmişti Yesung ise kahkaha atarak yataktan kalkıp üstünü çıkardı çıkarmasına ama arkasından "ooo Yiğidim baya spor yapmış olmalı kaslarını ikiye katlamışsın ' diyen Luhan'ı fark edince arkasına dönün Yesung kollarıyla kalp yapan ve "SARANGHAE OPPA"diyen bir Luhan'la karşılaştı ve buna karşılık gülümsedi Yesung ve ekledi "şimdide pantolonumu giycem?" Birden irkilen Luhan "Tamam tamam" diyerek merdivenlerden inerken Yesung'ın kollarını omuzlarında hissetti ve Yesung'ın kulağına "I LOVE YOU TOO"dediğinde yüzünde koskocaman bir gülümseme belirdi birden saatine bakınca gülümsemesi kayboldu ve yerini şaşkınlığa ve korkuya bıraktı hangi arar saat 8 oldu? Dedi Yesung ise acele edelim erkekim dedi ve hemen üst kata çıkıp pantalonunada değiştirip hem kendisinin hemde Luhan'ında çantasınıda alıp onu kapıda bekliyen Luhan'ın yanına gidip birlikte kapıyı kilitleyip okula doğru şakalaşarak koşmaya başlamışlardı ama tam o sırada okul'daki onlara hayran kızlar belirdi ve bir daha ki konseriniz ne zaman oppa dedi kızlardan biri Luhan'a Yesung'ta kıskanarak ikisinin yanına gelerek "Ay Yüzlüm hadi ders başlıycak." deyince Luhan'da Yesung'ın uzattığı elini tutarak okulun bahçesine girip başlamışlar konuşmaya
Luhan : hani bana hani sadece yanlızken "Ay yüzlüm" diycektin?
Yesung : ne yapıyım kıskandım (dudağını sarkıtıp şirinlikler yapıyordu.)
Luhan daha fazla dayanamadı : hiç kimse senle benim arama giremez Yiğidim der hafif sesli bir şekilde etraftaki kız ve erkek öğrenciler bunu duyar ve onlara bakarlar Luhan ise kahkaha atarak sınıfa doğru koşmaya başlar biraz sonrada olayın şokunu atlatan Yesung'da onu takip eder ve sınıfa girerler tam Yesung ağzını açacağı sırada sırada öğretmenleride belirir kapıda yanındada bir kızla Yesung ve Luhan birbirleriyle şakalaşırken fark etmemişlerdi ama öğretmen siz ikiniz çok konuşuryorsunuz dedi ve yanındaki kıza dönerek sen Luhan'ın yanına geç Yesung sen ordan kalk *etrafa bakarak* şu arkadaşının yanına geç dedi Yesung beyninden vururmuşa dönerek olmaz asla olmaz ben burdan kalkmam dedi o esnada elini tutan Luhan'a baktı Luhan "Şimdilik kısa bir süreliğine"dedi Yesung onu kıramazdı ama gaddar öğretmelerinde gösterdiği yerde Luhan'dan çok uzak bir yerdi ama çetesindeki arkadaşlarının yanıydı daha fazla itiraz edemedi ve söylenen yere geçti Yesung ders boyunca kafasını sıraya koydu ve duvara döner vaziyette ağlıyordu sonuçta onlar ilk defa ayrılıyordu 5 yaşlarından bu yana ilk defa onun ağladığını Luhan kalbinin sızlamasıyla anlamıştı Luhan ve Yesung'un sırasına doğru bakıncada kalbin onu yanıltmadığını anlamıştı Yesung fazlasıyla hiperaktif bir çocuktu ve asla ders boyunca duvara bakmazdı çok geçmeden nefes alışının normal olmadığını fark edince iyice emin oldu ağladığından ve sonunda zil çalmıştı Luhan herkese sessizce ve zorla sınıftan çıkartmıştı ve Yesung'ın yanına gelerek kulağına yaklaşarak onun seiyle dinlemeyi en sevdiği ve huzur bulduğu şarkıyı kısık bir sesle kulağına fısıldadı (Media'daki şarkı)

Son kez sarıl, son kez öp dediği gibi Yesung'un kollarını hissetti Yesung ona sarılıp bu seferde onun omzuna kafasını gömerek ağlıyordu kokusunu özlemişti sadece 15 dakika olduğunu biliyordu ama yinede özlemişti işte... luhan ise onun bu haline ondan daha fazla üzülüyordu ama şarkıyı söylemeyede devam ediyordu

Senin cennetin benim dediğinde Yesung sonunda Luhan'dan ayrılıp ağlamaktan kıpkırmızı olan gözleriyle Luhan'ın gözlerine bakmıştı ve tekrarlamıştı "Senin Cennetin Benim" bu esnada tekrar ders zili çalmıştı kimse Luhan'ın korkusundan sınıfa girememişti öğretmenler zilinde öğretmen dahil herkes içeri girmişti bunu fark eden Yesung tekrardan kafasını duvara çevirerek sıraya koymuştu Luhan ise zorda olsa yanından kalkıp kendi sırasına gitmişti ama aklında kalbinde Yesung vardı
Öğretmen : Tahtadaki soruyu kim cevaplıycak? (Kafasını sıranın üstüne koyan Yesung'ı görünce kızdı) Yesung-sshi sen gel hadi bakalım dedi ama Yesung hiçbir tepki vermedi ama öğretmenleri hiçte vaz geçicek gibi durmuyordu Yesung duymadın galiba çabuk tahtaya gel dedi ama Yesung yine kalkmadı öğretmeleri ise son çare olarak yanına gitti ama oda ne Yesung ağlamaktan bitkin düşüp bayılmıştı bunu gören Luhan sıraların üstüne basa basa Yesung'un yanına gelmişti ve onu zorda olsa kucağına alıp okulun revirine getirmek için kolidora çıkmıştı ama Yesung Luhan'dan 2 kat daha yapılıydı zayıftı ama Luhan'a oranla 2-3 kat fazla kasa sahipti Luhan arkadaşlarının yardım isteklerini duymuyordu aklında sadece Yesung vardı o iyi olsun yeterdi ister elleri kopsun ister bacakları kırılsın sorun değildi bu esnada teneffüs zilin çalmıştı ve herkes sınıflarından çıkıyordu ama gördükleri karşısında dona kalıyordu herkes Yesung Luhan'ın kollarındaydı ve hiçte iyi görünmüyordu sonunda Luhan Yesung'ı revire getirmeyi başarmıştır ve yatağa yatırmıştı ama hemşirelerin biri bile yerinde değildi Luhan'ın bağırmalarıyla tüm kolidorlar inliyordu "NERDE BU LANET OLASICA HEMŞİRELER?" diye sonra elinde çayı yanında diğer erkek hemşire sevgilisiyle konuşa konuşa gelen kadın baş hemşileriyi görünce beyninden vurulmuşa döndü Luhan hemen gidip el bileğinden çekerek bayan hemşireyi revir'e kadar sürükledi ve bir an bile Yesung'un elini bırakmamıştı muane için hemşireler onu odadan zorla çıkarmışlardı revirden hemşire erkek hemşire iğne yapmıştı durumunu kontrol ediyordu diğer kadın hemşire ise dışarda Yesung'tan haber bekliyen dostları durumunu merakla bekliyordu ve bunu bilen hemşire yanlarına gelip durumunu anlatmaya başladı"çok ağladığı içinde olmuş olabilir veya sinir krizide geçirmiş olabilir" diyince tüm sınıf birden öğretmenlerine baktı ve öğretmenleride "Nerden bilebilirdim böyle olacağını?" Luhan ise öğretmeninin dibine kadar girip "Dua et iyi olsun." demişti bu sırada erkek hemşire içerden çıkarak müjde niteliğindeki o sözleri söyledi "Arkadaşınız uyunda ve "Cennetini" istedi diyince Luhan'nın yüzünde hafif bir gülümseme belirdi ve hemen Yesung'ın yanına koştu ve tekrardan kan kardeşi oldukları elleriyle (Sağ ellerini) birleştirdiler (bu onların selamlaşma yöntemiydi :) ) ardından tek bir kelime dahi etmeden sadece birbirlerinin gözlerine baktılar o sırada arkadaşlarıda içeri girmişti
Bir kız (sınıf arkadaşları) : çok bitkin görünüyorsun?
Luhan : o kıza dönerek sessizce "sende ölmek istiyormuş gibi görünüyorsun?" Dediği gibi kız korkudan sadece yutkuna bildi Luhan ise yüzüne bir gülümseme kondurup Yesung'a baktı ve ona yaklaşıp kulağına "Benim Yiğidim Her Zaman Yakışıklıdır"deyip içten bir gülümseme belirdi bu sefer yüzünde..

~~~Merhabalar~~~
İlk bölümümüzü beğendiniz mi?
Nerde eksikler gördünüz? Veya hiçmi eksik yoktu?
Anlatımım nasıl ?
Tüm Yorumlarınızı ve Vote'lerinize talibim... ♥♥♥♥ ♡-♡

Bilgilendirme : TÜM HİKAYELERİMİZDE SİZ VOTE VE YORUMLARLA DESTEK OLDUĞUNUZ SÜRECE DEVAM EDİCEK ... DESTEĞÎNİZ EKSİLDİĞİ VEYA BİTTİĞİ ZAMAN BİZDE İKİ ADMİN VE YAZAR KONUYU TOPARLAYIP HİKAYELERİMİZİN HEMEN FİNAL BÒLÜMLERİNİ YAYINLIYCAZ!!!...

Don't Say [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin