~I'Dont No~

52 5 2
                                    

Telefonu kapatan müdür beyin adeta ağzı kitlenmiş bir şekilde odasındaki "İSİMSİZLER" grubuna bakıp anca
Müdür : Bu yarışma baya tuhaf olucak !!!... diyebilmişti
Luhan : Neden efendim ne oldu? Sorun ne?
Müdür : Arıyan Yesung'ın menajeri olduğunu söyliyen biriydi ve söylediğine göre Yesung'ta sizinle aynı yarışmaya "Junsu'nun OEO" şarkısıyla katılıcakmış haber vermek için aramışlar... yarından itibarende yarışma gününe kadar çoğu derse girmiycekmiş onuda bildirdi bu ne demek farkında mısın?
Hoya : Evet efendim hatta onun bu grubu kurmadan önce tek başına okulumuzu temsil ettiğinide biliyoruz biz ilk defa bu kadroyla sahneye çıkıcaz bu biraz korkutucu sonuçta hiçbir tecrübemiz yok
Luhan (Yarım ağız kısık sesle) Babasınıda unutmamak lazım tabi...
Müdür : Neyse siz hangi şarkıyla katılıcaksınız?
Hoya : Biz 5 kişilik bir grubuz ve çok seçeneğimiz var örneğin SS501 ? Ne dersiniz SS501 Love Ya şarkısını deniyelim mi?
Luhan,Jimin,Rapmon,Suga : Olabilir
Luhan : en iyisi biz bunu biraz düşünelim ve size haber verelim müdür bey
Müdür : Peki çıkabilirsiniz.
Müdür beyin odasından onu selamlayıp çıkan grubumuzda kimsenin olmadığı okulu hep beraber tert etmişti Yesung'ın evde olduğunu düşünen Luhan hemencecik eve gelmişti ama kimsenin olmadığını görünce soluğu Yesung'ın evinde aldı ama kapıyı çalamazdı kendi babasından bile daha çok iğrendiği adamı yani Yesung'ın babasını görmeği kaldıramazdı oda kendisininde ailesinin evinin aynı tarza eve sahip olan Yesung'ın ailesinin evini avucunun içiymiş gibi bilmesine tekrardan şükretti ve Yesung'ın odasının cam kapısının açıldığı bahçeye gelmişti ve ayağını çimene dokundurduğu anda bir ses duydu kendinden gelmediğini fark edince hemen cama yapıştı ve içerde yaşanan zulme şahit oldu Yesung'ın babası yatağında oturan Yesung'ın başına dikilmiş kafasına vurarak psikolojik baskı yapıyordu ve çok geçmeden Yesung'ın krize girdiği anda eline bir kağıt alıp bağladığı oğlunun kriz evrelerini elindeki kağıda yazıyordu Yesung bağıra bildiği en yüksek sesle bağırıyordu sesini duyan anneside kapının eşiğine gelip kocasının adeta lazer çıkaran gözlerinden korkup olduğu yerde kala kalmıştı yaklaşık 10 dakika sonra odadan çıkan babasının ardından annesi ellerini çözdüğü anda adeta bir barut gibi ayağa kalkıp annesini odadan çıkartıp odanın kapısını kitliyen Yesung odasındaki herşeyi yıktıktan sonra yere oturup kafasını iki elinin arasına alıp ağlarken birden ellerini aralayıp yerde duran YesHan (Yesung + Luhan = YesHan) resmini görüp ani bir hareketle ona sarılır ve"Beni bu hayattan söküp çıkarmıştın elimi tutan ilk sendin neden beni sana en fazla ihtiyacım olduğu zaman elimi bırakıp uçurumun dibine gönderdin neden neden? Deyip kapıyı çalan yeni menajerine kapıyı açan Yesung menajerinin dediklerini hiç beğenmemişti
Menajer " Yesung-Ah Yarışma için stüdyoya inip dans çalışmalısın"
Yesung : Daha sonra olsa?
Menajer : Hayır sen stüdyoya git bende buraya biraz toparlıyım.
Yesung : Peki peki... Sana kolay gelsin o halde
Menajer : Bencede kendimede bir tablet yazıyım bari her seferinde kırdığın herşeyin yenisi bir üst modeli geliyor sonuçta...
Yesung : Nasıl istersen öyle yap Myungsoo-ah (Evet doğru okudunuz MyungYeon'daki Myungsoo'dan bahsediyorum)
Bu arada tüm olanları gören ve duyan tek kişi olan Luhan ise ağlamaktan helak bir şekilde artık ordan uzaklaşması gerektiğine karar verdi ve öylede yaptı tekrardan evin önüne geri dönen Luhan sadece "Senin Elini Asla Bırakmıycam" diyebilmişti ve telefonuna gelen mesaj yüzünden okul'a gider çünkü mesajı atan Suga mesajta "Biz okuldayız sende gel hem şarkıyı belirleriz hemde ilk provamızı yaparız" tüm yol boyunca Yesung'ın inadını kırmak için birşeyler düşünen Luhan sonunda okuldaydı ve grup onu kapıda bekliyordu birlikte okulun dans stüdyosuna giren grup üyeleri yan yana dizilip
"Yeni Liderimiz lütfen bize iyi bakın ve iyi davranın" diyip eğilip yeni liderlerini selamlamışlardı
Luhan ise "Ben geçici liderim yakında Yesung geri gelip hakkı olduğu yere yani liderliğe geri dönücek ama bu yaptığınız çok hoşuma gitti teşekkür ederim..."
Diğerleri sessizce onlara kafasıyla "Beni takip edin" komutunu veren Luhan'ı takip etmeye başladılar ve okulun dans stüdyosuna girip başladılar düşünmeye herkes durmadan bir şarkı öneriyordu ama Luhan konuşmadan kafasıyla "Hayır"dermişçesine sallıyarak tekrardan düşünmek için kafasını duvardan güç alan bileğine yaslayıp gözlerini kapatıyordu yaklaşık 2 saat sonra pek fazla ilerliyemedikleri halde okuldan çıkıp her üye evlerine doğru giderken Luhan evine gitmek istemiyordu aklı Yesung'taydı ama onun yanına gitmek tehlikeliydi ve Luhan bunu biliyordu her ne kadar istemesede yinede evine gitmekten başka çaresi yoktu yaklaşık yarım saat sonra evindeydi markete uğramıştı eve gelirken ve bibimbapların karşısında durup hemen aklına dün bir tane aldığı için parasını bile bırakıp giden Yesung gelmişti ve yaklaşıp 30 tane alıp eve gelmişti her seferinde böyle oluyordu Yesung'tan önce eve Luhan geldiğinde korkuyordu çünkü Lise'nin ilk yıllarında Yesung okul'dan birazcık geç çıkıcaktı ve Luhan'a çok açım sen önden git ve bana yemek yap dediği için Luhan eve erken gelmişti ve kapının açık olduğunu fark ettiği gibi bir korku sarmıştı onu ve içeri girmişti tam ışığı açıcakken onu bileğinden çeken birini fark etti ve o anda attığı çığlığı nerdeyse tüm Kore halkı duymuştu elini tutanda onu dışarı atanda aynı kişiydi yani Yesung nerden mi biliyordu o yerden yatarken çetesinin diğer adamları gelince ve kapıyı açtıklarında kapı arasından görmüştü Yesung'ıda ondan şimdi ise herşeye rağmen yanlızdı hatta yapayanlız evdeki çoğu ışığı açıp salonda oturup önce içeceği meyve suyunu sonrada bibimbaplarını çıkartıp Hangi ara Yesung'la bu hale geldiklerini düşünmeye başlamıştı ki hemencecik babasının Yesung'a yaptıkları gelmişti ve hemen ayağa kalkıp ceketini giyip anahtarını alıp kapıyı kilitleyip soluğu Yesung'ın odasının bahçesinde aldı ve Yesung'a mesaj attı
Gönderen : Luhoş (Özel bir anlamı var ilerliyen bölümlerde açıklıycam)
Mesaj : Nerdesin cevap verene kadar mesaj atıcam bence hemen cevap ver...
Gönderen : YesYes (Aynen bununda özel bir anlamı var)
Mesaj : Kapa çeneni !!!...
Gönderen : Luhoş
Mesaj : 20 dakikada bir mi mesaj atıcaksın ? iyiymiş bende odanın bahçesindeyim odana giriyorum haber veriyim dedimde?
Gönderen : YesYes
Mesaj : Delirdin mi babam burda biz salonda yemek yiyoruz ve biliyorsun ki benim odam yemek masasının hemen üstünde parke gıcırdasa sesi geliyor.
Gönderen : Luhoş
Mesaj : Korkunca 1 saniyede cevap atıyorsun demek ya sen buraya gelirsin yada ben oraya gelirim.
Gönderen : YesYes
Mesaj : Sakın gelme bekle bir dakika ben geliyorum...
Yazdıktan yaklaşık 10 dakika sonra Yesung'ta odasındaydı ve Luhan'ı affetmemek konusunda kararlıydı
Yesung : Ne var ne istiyorsun ?
Luhan : Sorularıma cevap
Yesung : Yine ne saçmalıyorsun?
Luhan : Hadi şöyle oturalım'der ve Yesung'ı yatağına oturur Yesung ise ayakta durmaya devam eder taa ki bileğinden Luhan tutup onu oturması için çekmeye çalışana kadar Yesung zorlada olsa orurmuştu
Luhan : Nasıl bu eve dönersin?
Nasıl olurda bu caninin sana dokunmasına izin verirsin?
Benden o kadar mı nefret ediyorsun?
Konuyu değiştirmek için Yesung hemen konuyu başka bir seviyeye getirir
Yesung : Yarışma için çalışmalar nasıl gidiyor?
Luhan : (Yapmaya çalıştığı şeyi anlamıştı elbette ama ) Süper seninki?
Yesung : Benden bekleniceği üzere mükemmel gidiyor
Ve biri kapıya vurmaya başlar Yesung ne yapıcağını bilmeden Luhan'ı saklamak için arar ve fazla kılışe olsada yatağın altı en güzel seçenekti ve herşey hazır olduktan sonra
Yesung : Gir
Annesi : Baban 1 saatliğine bir yere gitti bende biraz konuşalım istedim 'der ve yatağın ayak ucundaki bitişik olmayan koltuğa oturur hemen yanına Yesung'ta gider oturur
Annesi : Oğlum sen ne yaşadın ki bu cehenneme geri geldin ? Sende biliyorsun bu adam yani baban hasta ve ben sen ondan uzaksın diye bu adamın yanında duruyordum sana bulaşmasın diye Sen şimdi niye geri geldin ?
Yesung : Seni yanlız başına bu adamın yanında bıraktığım için burdan bu evden uzaktayken bile hiçbir gülümsemem tam değildi çünkü ben tam değildim hangi çocuk annesi olmadan tam olabilir ki?
Annesi : Benim tatlı bebeğim senin iyi olduğunu hissetmediği mi sanıyorsun? Ben annenim senin parmağın kapıya çarpsa benim canım acır çünkü anne demek çocuğunu değil kendinden bütün dünyadaki tüm insanlardan daha çok sever ve kendini ona adar.
Yesung : Ah benim güzeller güzeli annem neden boşanmıyorsun ki bu adamdan?
Annesi: Sanki sebebini bilmiyorsun boşanma lafını bir kere açıyım dedim sen küçükken bizle kalırken yani kendimi sinir krizinde buldum
Yesung : Anne bende gidemem sanıyordum gel birlikte terk edelim bu hasta adamı?
Annesi tam ağzını açıcakken
Babası : Yesung'ın Annesi 'diye bağıra bağıra merdivwenleri çıkmaya başlamıştı ve Yesung'ın odasının kapısının aralık olduğunu görünce hemen odaya daldı ve hızlaıca yatağa oturdu (Luhan'ın biraz canı acımıştı altta)
Babası : Yesung'ın annesi nasılsın?
Annesi : Sen içtin mi ?
Babası : Sana ne ? Bide hesap mı vercem sana bu yaştan sonra?
Bayan Kim uzatmayıp odasına giderken bay kim'de Yesung'a yaklaşıp "Yarışma için iyi çalışıyorsun dimi serseri?"
Yesung : Evet efendim.
Bay Kim : efendim mi ? Babanım senin şerefsiz baba diyceksin bana
Yesung : Hayır sen sadece anneme saldıran ve benim olmamı sağlıyan bir şerefsizsiz.
Bunlara karşılık içeri girmeye çalışan Bayan kim'in üzerine odanın kapısını kapatıp kilitlemişti Bay Kim ve Yesung'ın üzerine doğru yürümeye başlamıştı ki Yesung'a attığı tokat sayesinde Yesung çoktan yere düşmüştü yatağın altında saklanan Luhan'la göz göze gelen Yesung babasının ona vurmasından daha çok nefret ettiği şey Luhan'ın bunu görmesiydi ve kapıya kırıcak derecede vuran annesinin odada olanları bilmesiydi Bay Kim yerde yatan oğlunu yakalaşık yarım saat kemeriyle dövdükten sonra bitkin düşmüş olucakki Yesung'ın odasından kendi odasına giderken dahi yalpalıyordu odanın kapısını açtığı anda kapıda bekliyen Bayan Kim içeri girip oğlunu yerden kaldırıp baygın olmasına rağmen ona sarılıp ağlarken yatağın altındaki Luhan daha fazla dayanamayıp olduğu yerden çıkınca Bayan Kim çok korkmuştu
Bayan Kim : Sen sen Luhan değil misin?
Luhan : (Bayan Kim'e utancından bakamaz) Ee.. vee.. evet efendim.
Bayan Kim hemencecik Luhan'ıda Yesung'la kafaları karşı karşıya gelicek şekilde sarılır
Bayan Kim : Sende benim Yesung'ım gibi bir babaya sahipmişsin annen çok acı çekiyor olmalı size böylesine bir hayatı biz hazırladık (Bu sırada baygın olan Yesung'da uyanır)
Bayan Kim hem sarıldığı oğlunu hemde Luhan'ı bırakıp Luhan'a bakarak
Bayan Kim : Benim biraz birikmiş param var bir iki parça kıyafet alıp Kore'den götürür müsün onu? (Yesung'ı kast ederek)
Yesung : Anne sen delirdin mi? Bir daha gidersem işte o zaman o adam seni yaşatmaz...
Bayan Kim : Bu umrumda mı sanıyorsun?
Yesung : Ama benim umrumda der ve zorda olsa tuvalete gider
Bayan Kim : Luhan sana yalvarıyorum (önünde yere kapanır) en az Yesung'ın inandığı ve güvendiği kadar güveniyorum çünkü yıllardır seni araştırıp takip ediyorum lütfen bana kızma ben bir anneyim ve oğlumu korumak benim en önemli işim hoş daha babasından korıyamıyorum neyse lütfen yarışmadan sonra Yesung'ı Kore'den uzaklaştır ben sana gereken herşeyi ayarlayıp yarışma gününün sonunda veririm veyatta ulaştırırım..
Luhan : Bayan Kim... tam bu esnada odaya Yesung girer hemen konu kapatılır
Yesung : Benim ne halde olduğumu gördün artık gidebilirsin (Luhan'ı kast ederek)
Luhan : Yesung sakin ol gidemem
Yesung : Ben sakinim hem sen neden gidemezmişsin?
Luhan : Çünkü sen benim kardeşimsin ve kardeşler birbirleriyle kavgada ederler dövüşürlerde ama ASLA AYRILAMAZLAR
Yesung'ın sinirleri o kadar bozulmuştu ki Luhan'ın bu sözleri onun kulağına "Acıncak haldesin Yesung sana acıdımda yardıma geldim" olarak geliyordu evet ama bunlar Yesung'ın babasının sözleriydi bunlar?
Yesung daha fazla dayanamaz ve odasının bahçeye açılan kapısının önüne gelir ve "YETER" diye bağırır ve kapıyı açıp incecik gömleğiyle sanki Yesung'ın haline acıyıp melekler bile ağlıyormuş gibi kovadan boşalırcasına yağmur yağıyordu ve Yesung durmadan bağırıyordu "Yeter artık acı çekmekten zevk alır oldum YETER..." deyi ve artık kendini kontrol edemiyordu ve eline ilk geçen şeyle kafasına vurmaya başladı bunu gören Luhan hemen ona engel olmak istedi ve elini Yesung'ın kafasına vurduğu tahta parçasıyla kafasının arasına koydu bir süre daha kafasını vurmaya devam eden Yesung sonunda durmuştu ama bu seferde bahçenin duvarından atlayıp sokağa gitmişti Luhan'da Yesung'ın annesinin eline tutuşturduğu iki mont bide ayakkabı ile evin kapısından çıkmıştı çok geçmeden yolda sadece gömlek ve pantalonuyla gezen Yesung'ı gördü ve hemen yanına gidip ona montu giydirmeye çalıştı ama Yesung onu itti
Yesung : Bana acımayı bırak ve hemen burdan kaybol Luhan-ah
Luhan : Kapa çeneni Yesung ve hemen şu lanet olasıca mont'u giy yoksa seni şişman edirim diyim tekrardan montu giydirmeye çalışmıştı ve bu sefer başarmıştı sonra hemen onu uygun bir yere oturtup ayakkabısınıda giymesini sağlamıştı 2 saat boyunca nerwye gittiklerini bilmeden dolanmışlardı daha doğrusu Yesung dolanmıştı Luhan'da onu takip etmişti sonunda yorulan Yesung bir banka oturup denizi izlemeye başlamıştı ki çok geçmeden uykuya daha fazla dayanamayıp uykuya yenik düşmüştü kafası öne doğru düşüp düşüp duruyordu ama bir ara kafası Luhan'ın omzuna gelmişti ve nerdeyse tekrardan düşücekken kafasını tutmuştu Luhan Yesung'ın kafası hem rahat etsin hemde düşmesin diye iyice arkasına yaslanarak Yesung'ın rahat bir şekilde uyumasına izin vermişti ama Luhan'ın aklında Yesung'ın annesinin yani Bayan Kim'in dedikleri dolanıyordu acaba böyle bir şeyi yapabilirmiydi kendine bu denli güveniyormuydu ki Luhan? Ya Yesung'ın biraz önce dedikleri ? Acı çekmekten zevk almaya başladım demişti biraz önce Luhan korkmaya başlamıştı Yesung adına onu Kore'den uzaklaştırmak belkide hiçde kötü bir dikir değildi ama nereye gidebilirlerdi ki? Nereye ? Nereye? Bütün bu sorular arasın oda çok geçmeden uykunun sıcak kollarına ulaşıp rüyalardan rüya beğeniyordu neden mi çünkü sonunda kardeşi yanındaydı

~Yeni Bölüm~
~Yeni Heyecan~
>>Yorum ve Vote'lerinize talibim<<
♥Betül Queen♥

Don't Say [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin