YASAK AŞK

Ah Coşkun Ah

Kuzenim coşkun.. Bildiğiniz coşkun yani öyle böyle değil. Eli dursa kolu durmaz kolu dursa.. Tövbe est ya. O da böyle biri işte. Ona güvenen aklıma turp sıkayım. Ama gönül bu naparsın işte.. Onu görür görmez yanıma gelmesin diye Heja 'yı dansa kaldırdım. Her ne kadar hoş bir görüntü oluşmasa da en azından Coşkun' un bana sarılıp kafamı terasa çıkmış göbeğine yaslamasından iyiydi.. Tam coşkundan kurtuldum derken cadaloz ablası dibimizde bitti. Neymiş öyle iki kızın dans etmesi komikmiş miş. Kafamı bi anda Coşkunun göbeğinde buldum. Ağzımın nerde olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Lanet oslun bu kadar kısa mıydım ! Yok yok o çok uzundu. Yani boyu. Yani Coşkunun boyu ! Bi an önce müzik bitse de kendini dışarı atsam diye söylenirken hemen önümde yıldırım düştü ! Biraz geçince ışığın yıldırımdan değil fotoğrafımızı çeken kameranın flaşından çıktığını fark ettim. İşte o an gerçekten yıldırım düştü. Hem de tam kafamın içine.. Coşkuna tabiri caizse düşman olan ailem, o fotoğrafı görürse ne olacaktı ? Zaman dursun tüm bu olanlar hiç yaşanmasın istedim. Bi an dünyadan yok olmak istedim. Ama olmadı. Gerçekler her seferinde yüzüme yüzüme çarpıyordu. Belki de gerçek sandığım şey Coşkunun göbeğiydi..