Parker yarasını temizlemişti ve Eva'yı otele bırakmıştı. Eva otelde babasının eşyalarına bakarken oda da bir kolye gördü. Aynısından kendi boynunda vardı. Bu kolyeyi ona annesi vermişti.Kolyeye baktığında bir anda hafızası durdu ve bazı halüsinasyonlar gördü. Babasının kitaplarını, takım elbiselerini, silahını ve resimlerine baktı. Sade ve boş hayatı şekillenmeye başlamıştı.
Başındaki ağrının kolyeyi takdığında azaldığını farketti.Kim olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. O arada kapıdan ses geldi. Eva kim olduğunu bilmediği ve arabanın peşinde olan motordaki adamların oteli basabileceğini düşündü. Kapı tekme ile açıldı. Bir kaç kişi odaları gezerken Eva ortalıkta yoktu. Eva adamları gördüğünde saklanmıştı. Parker otele geldi ve yerde bir kart vardı. Kartda ki kırık kalpler yazısını okuduğunda ters giden bir şeyler olduğunu anladı. Eva'nın heyecandan elleri terlemiş ve dolabda nefes alamamaya başlamıştı.
Dolabın içindeyken odaya biri girdi. Adam siyah takım elbiseli boynunda kurt dövmesi olan uzun boylu ve yapılı bir adamdı. Dolabı açmak için adam yeltendi. Eva dolabı açtığında adama tekme atıp kaçmayı planladı. Kapak tam açıldığında adam yere düştü ve arkasında Parker gözüktü. Adamın boynunu kıran Parker silah kullanmadığı için ses çıkmadı. Eva'ya sessiz olmasını söyledi ve arka kapıdan mutfağa girdiler. Çıkışa yöneldiklerinde 3 adam Parker'ı gördü ve silahlarını ateşlediler.
Parker bağırdı, "Koş Eva koşabildiğin kadar koş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runner
FantasyTehlike anında ne kadar hızlı koşabilirsiniz veya ne refleksler verebilirsiniz. Yetenekli refleksleriniz ve kaslarını olduğunu bir düşünün. Eva böyle biri fakat bunu anlaması kullanması veya hedef hale gelmesi olağan bir şey. Eva kendi hayatını yaşa...