OPPA:Sen şu küçük baş belası değilmisin?Ödeşmiş olduk.
BEN:Hayır özdeşmedik.Hemen bana elbise alıyorsun.
OPPA:Peki tamam.Acelem var tartışamam seninle.
Çok mutlu oldum ve oppayla seul un en pahalı mağzasına gittik.İçimden "Galiba bu adam çok zengin"diyordum.Ve bir tane elbise seçmemi istedi.
BEN:Bu olsun, bunu beğendim.
OPPA:Şuna bak hele!Senin elbisen en fazla 40 won eder,seçtiğin elbise 130 won.
BEN:Bananee!Deneyip geliyorum bekle.
Kabinde elbiseyi denedikten sonra oppanın yanına gittim.
Yazııkk...Dili tutuldu.
OPPA:Sen o baş belasısımısın?(ağzı açık kaldı)
BEN:Ne oldu ağzın açık kaldı.Çok güzelim değilmi.
OPPA:Yok be ne güzeli.Midem bulandı(yalancı).
BEN:Her neyse bu elbiseyi istiyorum.
OPPA:Tamam baş belası.
Elbiseyi aldık.Aklıma arkadaşım Min ji geldi.Koşarak onun yanına gittim.
OPPA:(Bağırarak)Heeyy!Teşekkür etseydin barii.Şunu saygısız.
Arkadaşımın yanına gittim ve olanları anlattım.Neyseki çok kızmadı.Saat çok geç olmuştu,bende çok yorgundum.Yatağa uzandım.Aklıma maskeli adam geldi.Aslında gözleri çok tanıdıktı.Maskesi olduğu icin sadece gözlerini görebildim.Gözleri aynı"Lee min ho"nun gozleri gibiydi.(siz kendi oppanızı hayal ederek okuyun) yoksa...
