Juiro -10 Renk-

-4-

Ao

Bu dünyadaki en şanssız insan olduğumu düşünmem sanırım normaldi. Çünkü az önce partnerim olması gereken kişi tarafından az kalsın öldürülüyordum. Anlaşılan bu gerizekalı sadece 10 kişi olduğumuzu ve adlarımızı biliyordu. En ufak bir araştırma bile yapmadığına emindim. Çok yakışıklıymış o yüzden takip ediyormuşum! Öküz gibi gücüm varmış! Kendinin güçsüz olduğunu kabul etse ya! Öfkeli bir biçimde ona en korkunç bakışlarımı yolluyordum.

"Bana dolaptaki pastanın son dilimini yemişim gibi bakmayı keser misin lütfen?" -Aka

Hala dolaptaki pasta diyor. Sen kimsin benim pastamı yiyorsun. İyi de pastamı yemedi ki sadece beni boğdu. Sorun yok o zaman diyeceğimi düşünmüyordu umarım. İçimden bir ses düşündüğünü söylüyordu.

"Az önce beni boğmaya çalıştın farkındaysan. Hala gelmiş pasta diyorsun!" -Ao

"Özür dilerim dedim ya! Krallıktan olduğunu sandım. Gerçek adımı bilen sadece krallık ve Juiro var. Beni takip edip durduğun için belki krallıktan olabilirsin diye düşündüm. Ayrıca pasta önemlidir özellikle böğürtlenli ise..." -Aka

Bu kızıl saçlı egoist beni cidden çıldırtacaktı. Böğürtlenli pastayı bende çok severim ama adını söylediğim için beni boğması...

"Böğürtlenli pasta konusunda haklısın ama yine de konu bu değil. Ayrıca seni takip etme sebebim partnerim olmandı. Bilgi edinmek önemlidir. Biraz ileri gitmiş olabilirim ama..." -Ao

"Bir aydır takip ediyorsun! Birazdan fazlası var! Ayrıca ne partnerinden bahsediyorsun sen?" -Aka

"Tanrım sen hiçbir şey bilmez misin? Juiro hakkında ne kadar şey biliyorsun?" -Ao

"10 kişi olduğumuzu, bu kişilerin adlarını ve bir araya gelmemiz gerektiğini biliyorum." -Aka

"Sadece bu kadarını mı biliyorsun? O zaman sana her şeyi anlatmam gerekecek. Bak şimdi biz 10 rengin bir sıralaması var ilk olarak. Juiro#1 Kuro, Juiro#2 Shiro, Juiro#3 Aka bu sefer boğazıma yapışma lütfen... -bunu söylediğimde Aka gözlerini devirdi- Juiro#4 Ao yani ben, Juiro#5 Kiiro, Juiro#6 Orenji, Juiro#7 Murasaki, Juiro#8 Pinku, Juiro#9 Midori ve son olarak Juiro#10 Chaiiro. Bu sıralama güç sıralaması değil ama tam olarak ne sıralaması olduğunu da bilmiyorum. Ama partnerler bu sıraya göre belirleniyor. 1# ile 2# veya 3# ile 4# gibi. Anlayacağın partneriz." - Ao

"Bana bu kadar bilgi gelmemişti." -Aka

"Bu bilgiler bize gelen kâğıdın arka sayfasında vardı. Okumadın değil mi?" - Ao

"Arka sayfanın olduğundan bile haberim yoktu ki. Kendimi sınava girip tam sonuç bekleyen ama son sayfayı yapmayı unuttuğunu sınav sonuçları geldiğinde farkeden çocuk gibi hissediyorum şu an." -Aka

"Şu benzetmelerine hastayım doğrusu... Her neyse bu kâğıtları bize gönderen kişiler Gin ve Kin *Gümüş ve altın demektir* bunu biliyorsun herhalde."-Ao

"Evet, zaten Gin ve Kin in mührünü görmesem inanmazdım." -Aka

"En azından bir şeyi biliyormuşsun! Her neyse şimdi sana kişileri tanıtacağım iyice dinle. Kuro ve Shiro Krallık tarafından aranılan çok büyük suçlular. Öldürdükleri kişilerin üstlerine belli işaretler çizmeleriyle biliniyorlar ve aşırı güçlüler. İkisi de kılıç ustası ve küçüklükten beri arkadaşlar. Kiiro ve Orenji bir yıl önce tanışmışlar. Nasıl tanıştıklarını bilmiyorum. İkisi arkalarında iz bırakmama konusunda ustalar haklarında bilgi edinmek çok zor oldu. İkisinin de silah kullandığını biliyorum sadece. Murasaki ve Pinku aynı okula giden ama birbirleri ile tanışmamış iki genç. İkisi de zincir kullanıcısı ama tam olarak güç seviyelerini bilmiyorum. Midori ve Chairo ise aynı eskrim kursuna gidiyor ve birbirleri ile çok yakın arkadaş... "-Ao

"Dur bir dakika! Sen bunların hepsini nereden biliyorsun?" -Aka

"Herkesten bahsetmişken kendi özelliğimi de söyleyeyim. Benim özelliğim bilgi toplamak gibi bir şey. Bu sayede bu kadar şeyi bilmem gayet normal." -Ao

"Yani gerçek bir savaşta hiçbir işimize yaramazsın." -Aka

"İlk olarak az önce seni yere yapıştıran birine bu lafı söylememelisin. İkinci olarak bilgi tahmin ettiğinden daha önemli ve işe yarardır. Savaşta güç olarak daha üstün biriyle karşılaştığında arayı kapamanı sağlar. Rakibin zayıf noktalarını bulmanda yardımcı olur. Hiç ummadığın kadar işe yarayabilirim anlayacağın." -Ao

"Hmm... Şimdi düşününce yarayabilirsin ama beni yere yapıştırabilme sebebin beni hazırlıksız yakalamış olmandı." -Aka

Tekrar ve bu sefer daha güçlü bir şekilde boş konuşan egoist kralı yere yapıştırdım. Tahminen şu an egosu yerle bir olmuştu ve bu benim feci hoşuma gidiyordu.

"Düşmanın saldırı yapmadan önce haber vereceğini düşünmüyorsun değil mi? Hazırlıklı ol çünkü sana az sonra bu tekniğimle vuracağım gibi bir şey diyeceğini falan?(yazarınız burda animelerdeki saldırmadan önce bağırma klişesine gönderme yapmaya çalıştı ve umarım başarılı olmuştur.)" -Ao

"Sanırım haklısın." -Aka

Az önce bana hak mı verdi o? Kızarmış mı o? Bu kadarını beklemiyordum. Onun bana yaptığı gibi gülebilirdim ama şu an çok havalı laf soktum ve egoist kral haklı olduğumu kabul etti. Bu kadarı bile yeterli bence.

"Sadece ani saldırılara da hazır olman gerektiğini unutma. Ayrıca senin gücünü bilmiyorum. Partnerin olduğuma göre söylemeye ne dersin?" -Ao

"Bir aydır takip etmene rağmen hala bilmiyor musun? Ben suyu kontrol edebiliyorum." -Aka

"Suyu kontrol edebilmek mi? Sen Shion klanından mısın?" -Ao

"Krallık dışında Shion klanını bilen birileri hala var mıymış? Klanımız hakkındaki tüm her şeyin silindiğini sanıyordum ve evet, ben Shion klanındanım. Bunu öğrendiğine göre adımın bilinmesinin ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu anlamışsındır." -Aka

"Her şey açıklığa kavuştu desene. Klanına olanlar için mi Krallık'a kin duyuyorsun?" -Ao

"Öyle de denebilir. Tam olarak yaşananları gözlerimle gören ve yaşayan bir tek varım. Hikâyenin tamamını öğrenmek ister misin?" -Aka

"Şey aslında çok mutlu olurum." -Ao

"O zaman sen de bana karşılığında kendi hikâyeni anlatacağına söz ver." -Aka

"Gayet mantıklı bir anlaşma. Kabul ediyorum." -Ao

"O zaman başlıyorum..."-Aka