Bir Ay Doğar

90 27 7
                                    

             Canan, o kadar çok hüzünlü,duygu yüklüydü ki daha fazla dayanamamıştı.Ağlayarak hızlıca kendini dışarı attı.Başta Ali olmak üzere diğerleri bir anlam veremedi.Şaşkın bir halde birbirlerine bakıyorlardı.Ali hemen arkasından gitti Canan'ın.

      ''Canan dur bi dakika nereye gidiyosun?''

        Canan ilk başta duymamazlıktan geldi ve yoluna devam etti ama Ali tekrar seslendi.

     ''Sana diyorum Canan neyin var senin?''

    ''Yok bi şeyim üstüme gelme.''

   ''Hayır,gelicem.Biz sevgili değil miyiz?Bir şey mi saklıyosun benden.''

    ''Hayır.Bir şey sakladığım yok sadece duygulandım.Müzik bana çok dokundu.''

   ''Emin misin?''

   ''Evet.''

  ''Peki o zaman.Seni eve bırakayım.''

  ''Gerek yok ben kendim giderim.''

  ''Hayır olmaz.Bu saatte yalnız göndermem seni.''

   ''Peki tamam öyle olsun.''

   ''Ben içeridekilere durumu anlatıp geliyorum.Bekle beni burada.''

   Ali, mahçup bir şekilde restauranta geri döndü.

   ''Arkadaşlar kusura bakmayın.Canan biraz rahatsız onu eve götürücem.Siz devam edin.Tekrar özür diliyorum.Başka bir gün telafi ederiz.Hadi kendinize iyi bakın.''

    Cevher tam bir şeyler söyleyecek gibi oluyordu ama söyleyemiyordu.Sanki dili tutulmuş gibiydi.Canan'ın ağlamasına dayanamıyordu belli ama bir şey de söyleyemiyordu.Hani bazen laf ağzımıza gelir de bir türlü konuşamayız ve sadece yutkunuruz.İşte aynen öyle durumdaydı Cevher.

    Ali ile Canan gitmiş ve Gül ile Cevher başbaşa kalmıştı.Gül sessizliğini bozdu:

     ''Sonunda başbaşa kalabildik.''

   ''Ne demek istiyosun sen?''

   ''Başbaşa kaldık diyorum.Rahat rahat konuşabiliriz.''

  ''Benim kalkmam lazım.Gidiyorum ben.Hadi iyi geceler sana.''

  ''Dur bir dakika nereye gidiyosun?''

  ''İyi geceler.''

   Gül,çok sinirlenmişti.Kendisini zor tutuyordu.Cevher oradan ayrılırken onun arkasından alçak bir sesle kendi kendine söylendi:

   ''Kaç bakalım kaç.Eninde sonunda benim olucaksın.''

    Ali,Canan'ı evinin kapısının önüne kadar götürdü.

    ''Hadi git artık sen.Teşekkürler buraya kadar getirdin ama bak iyiyim şimdi.''

   ''Gözün hala yaşlı,gözyaşı döküyosun ve sen iyiyim diyosun.''

  ''Geçer birazdan iyiyim ben,gerçekten.''

   Ali, Canan'ın gözünden süzülen birkaç damla yaşı silmek istedi.Elini onun yüzüne doğru götürdü.

    ''Napıyosun sen?Çek elini.''

  ''Özür dilerim ben yanlış bir şey yaptıysam.Sadece gözündeki yaşları silmek istedim.''

  ''Sakın bi daha yapma.''

  ''Tamam,tamam çok özür dilerim.İyi geceler sana.Eğer bir ihtiyacın olursa saat ne olursa olsun ara beni.Tamam mı?''

  ''Tamam,ararım.''

   Ali'nin de içi yanıyordu.Dayanamıyordu sevdiğini o halde görmeye.Onun da kalbi alev alevdi.

   Çok geçmeden muhteşem İstanbul boğazının dibine attı kendini.Ayakları oraya götürdü onu.Sürekli gökyüzüne bakıyordu.Muhteşem bir Ay vardı o gece gökyüzünde.

    Yaklaşık on,on beş dakikadır aynı şeyi yapıyordu.Ay,sanki bir mıknatıs gibi Ali'nin gözlerini çekiyordu kendine.Derken arkasından biri seslendi:

   ''On dakikadır bakıyosun be Ali,doymadın mı?''

    Evet,bu Cevher'di.O da kendini oraya atmıştı.

   ''Değil on dakika,bir ömür bakarım ben onun yüzüne.''

  ''Kimin yüzüne?''

  ''Kimin olucak Canan'ın.Görüyorsun değil mi gökyüzünü.Ay,ne güzel de aydınlatıyo denizi.İşte ben o denizin altındayım,can çekişiyorum.Ama o Ay olmasa ölürüm.O Ay bana yol gösteriyo,benim kalbimin içini aydınlatıyo.''

   ''O kadar çok mu seviyosun be Ali.O kadar sevdalı mısın ona?''

  ''Evet,o kadar sevdalıyım.Ben onun için ölürüm.''

    Cevher'in içi yanıyordu belki ama elinden de bir şey gelmiyordu.Ne yapabilirdi ki yanındaki kardeşim dediği insan ve o da aynı kendisi gibi yüreğini kaptırmış sevdalının biri. 

GÜLLERİN İNTİKAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin