-MERAL DEMİRCİ-
Senelerce bana yaşattığı acıya rağmen onu affetmistim.Peki suan ne mi yapıyordum?Ölüm döşeğinde olan bir adamın son isteğini gerçekleştirmeye gidiyorum. Fakat nedense bunu yaptığım için pişman değildim nede olsa onun bir suçu yoktu.Efe Eymen ne kadar karşı çıksada ilerde onunda Menesa yı kabul edeceğini hissediyorum. Menesa... belkide adı gibi bize tüm acılarımızı unutturacaktı. Evin önüne geldiğimde derin bir nefes alarak zile bastım kapıyı orta yaşlı bir hizmetçi açtığında kaşlarını kaldırarak beni süzdükten sonra;"Ah afedersiniz geleceğinizi ummuyodum buyrun lütfen"diyerek kapının önünden çekildi. Ne yani geleceğimden haberi var mıydı? Oğlu dışında herseyi düşünen Mehmet bey bunuda düşünmüştü demek.Kadına zoraki bir tebessümle bakarak içeriye doğru adımladım.Beyaz rengin hakim olduğu ferah salona geldiğimde üçlü koltukta kitap okuyan Menesa'yı farketmem uzun sürmemisti.kafasını kitaptan kaldırdığında gözlerimiz buluştu.Kaşlarını şaşkınlıkla kaldırıp çekingen bir tavırla"kime bakmıştınız"diye sordu.Iri ela gözleri ve açık kahverengi saçlarıyla duru bir güzelliğe sahipti.Gözlerindeki çocuksu bakış onun ne kadar masum olduğunun kanıtıydı."Menesa" diye söze girdiğimde boğazım düğüm düğüm oldu.Boğazımı temizleyerek konuşmama devam ettim;"Beni Mehmet baban gönderdi, ben Meral".Mehmet'in adını duyduğu an gözlerinden yanaklarına süzülen yaşlar onu ne kadar sevdiğinin kanıtıydı. Oğlum ne kadar babasından nefret ediyorsa, bu kız babası yerine koyduğu adamı o kadar seviyordu. Koşarak aniden boynuma sarılmasıyla kaskatı kesildi. Ne yapacağımı bilemez bir haldeyken kollarımı kaldırarak minik bedenine sardım.Burnuma gelen bebek kokusu gevsememi sağladı. Bu kız her yönüyle bir bebek kadar masum ve savunmasızdı. Verdiğim kararın doğruluğuna bir kez daha inandım.
***
Evimin kapısını açtığımda Menesa nın tedirgin bakışlarıyla karşılaştım. Güven vermek istercesine gülümseyerek koluna dokundum. "Merak etme kızım inan bana bu evdede kendi evindeki gibi rahat etmeni sağlıyacağım".Başını onaylarcasına sallayarak çekingen bir tavırla içeri geçti.Kulağıma dolan sert sesle öfkeden deliye dönmüş oğlumu gördüm; "Onun bu evde ne işi var Anne? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALP AĞRISI
Romance-Resim yaparken ne kadarda huzurlusun o aptal gülümsemen yüzüne yayılıyor.Ve ben bundan nefret ediyorum. Sesimi duyduğu an irkilip tuvalden kafasını kaldırdı ve karşımda küçük bir kız çocuğu gibi iki büklüm oldu. gözlerimin içine bakmadan kekeleyer...