bölüm 17

866 56 1
                                    

Mutluluk herkes için farklı birşeyi ifade eder. Benim için mutluluk tam burada sevdiğim adamın kollarında kokusuyla sarmalanmış bir durumda uykuya dalmaktı. O gece onu affettim çünkü onsuzken bir ölüden farksızdım nefes alan ama yaşamayan. Ne kadar da zordu görüpte dokunamamak, uzanıpta tutamamak, duyupta konuşamamak. En zoruydu sevipte sarılamamak. O da böyle mi düşünüyordur acaba ? Kafamı kaldırdım ve o huzur dolu gözlerine baktım.
"Benden ayrı olmak nasıldı Anıl ?"
"Ölüm gibi. Senin benimle konuşmadığın her anda üzerime bir toprak daha atılıyormuş gibi ölüme bir adım daha yaklaşmak gibi. Ben senin kollarında ikinci cenneti, dudaklarında mutluluğun tadını, gözlerinde gökyüzünün huzurunu buldum sensizken de cehennemin ateşini. Bırakma beni cehenneme yakma ateşinle."
"Sen ne zaman benim herşeyim oldun."
"Peki sen ne zaman benim hayatım oldun ? "
"Seni seviyorum."
"Sana aşığım. "
"Sensiz ölüyorum"
"Sensiz yanıyorum"
"Sensiz eriyorum"
"Sensizken karanlıkta kaybolup annesini arıyan çocuk oluyorum."
"Aydınlığı çok uzakta arama o hep senin yanında. "Dedim ve başımı omzuna yasladım. Anılın hayatında olmak kırık bardaktan şu içmek gibi ne o sudan vazgeçebiliyorsun ne de canın acımadan suyu içebiliyorsun. Acı çekicem biliyorum ama onsuz da yapamıyorum. Onun kokusu sayesinde kolayca uykuya daldım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Gözlerimi açtığımda hala Anılın yanındaydım. Kafamı kaldırdım ve ona baktım.
" Sana bir süprizim var."
" Ne süprizi ?"
"Kızım süpriz işte. Hadi aşağı in."
"Süprizim aşağıda mı ?"
"Evet hadi. "Koşarak aşağı inip salona geçtim. Salondaki kanepeye yayılan abimle ve Yeşimle karşılaşmayı beklemiyordum. Abimler beni görünce ayağa kalktılar ben şoktan dolayı olduğum yerde durdum. Abim kollarını açıp bekledi bir süre sonra.
"Kollarım havada kaldı. " diye homurdandı.Hemen koşup kollarına girdim. Gözyaşlarımı tutamadım tutamazdım. En son buraya geldiğinde Anılla kavga etmiştik. Abimin kollarından çıkıp Yeşime sarıldım. Ayrılmaya pek niyetim yoktu ta ki bir hayvan beni çekinceye kadar. Anıla sinirli bir bakış attığımda.
"Ne senin ayrılmaya niyetin yoktu ben de niyetlendiriyim dedim. "
"Bunu hayvanca çekerek yapmak zorunda mıydın ?"
"Zaten amaç bu güzelim. "
"Öküz."
"Okoz. "Dedi benim taklidimi yaparak.
" Ne oldu evrimini tamamlamaya mı karar verdin."
"Sonuçta sen bu halime aşık oldun evrimimi tamamlasam nolur tamamlamasam nolur.
"O benim hayvan sevgimdendir." Dediğimde üstüme gelip.
"Hadi ya o hayvan da seni sevsin mi ? "Sırtım duvara değinceye kadar üstüme geldi. Sonra ellerini iki yanımdan geçirip duvara yasladı.
" Hoşt lan. Abi öküz nasıl kovulurdu. "
"Bilmem." dedi abim gülerek
" Ya Anıl yeter hadi bırak." Kulağıma yaklaşıp.
"Bunu kötü ödeyeceksin ama sonra. "Dedi ve geri çekildi. Yeşimin yanına gidip
"Biz hazırlanıp çıkalım. Kız kıza kafa dağıtalım. "Dedim kız kızaya baskı yaparak. Abim yanımıza gelip.
" Yeşimle ben de bir hafta burada kalacaz Yeşimin bavulunu senin odana çıkartın." Tamam deyip bavulu aldık. Merdivenlerden çıkarken biraz zorlansak da sonunda bavulu çıkartabilmiştik. Ben siyah şort beyaz kazak siyah uzun ceket Yeşimde mor şort siyah uzun kollu giymişti. Güzel olmuştuk aşağı indiğimizde abimler gözlerini pörtleterek bize baktı. Anıl hemen.
"Böyle çıkmanıza izin vermiyoruz."
"Bizde izin almıyoruz zaten." Deyip kahkaha attık. Abim pis pis bize bakıp.
"Gülün bakalım son gülen iyi güler" dedi. Benle Yeşim birbirimize bakıp yutkundun. Allan bilir nasıl bir canilik yapacaklar.
Abimle Anılın ne yapacağını cidden merak ediyordum. Ama pek takmadım. Yeşimle tehtidlerini hiçe sayıp dışarı çıktık. Arabaya bineceğimiz sırada Yeşim.
"Sence çok ileri giderler mi ?"
"Sanmam. Küçük bişey yaparlar sadece gözümüzü korkutmak için öyle söylemişlerdir hem boşver biz eğlenelim."
"Aynen ya en fazla ne yapabilirler ki ? "Dedi ve gülüp arabaya bindi. Ben de sürücü koltuğuna binip arabayı çalıştırdım. Yeşim .
"Ee nereye gidiyoruz ?"
"Tabiki avm'ye "
"Tamamsüper olacak."
" Aynen ya. "Dedim ve zaten çok uzakta olmayan avmnin otoparkına parkettim. Arabadan inip içeriye girdik. Yeşim.
"Önce yemek yiyelim ben açım şöyle bir pizza mesela."
"Off miss hadi fazla oyalanmayalım. "Beni durdurup.
"Aynı Anıl gibisin." dedi gülümseyerek
"Ne alaka şimdi."
"O da yemek dendi mi beklemez önce yemek."
" Biliyorum bir keresinde geç olduğu için beni bırakmasını istedim bana önce yemeğimi bitirmeliyim dedi ben de pizza dilimini alıp ağzına tıktım."
"O ne yaptı ?"
"Bir tarafından anlayıp " bana kendi ellerinle yemek yedirmek istiyorsan çekinme söyle" dedi."
"Klasik Anıl "deyip yürümeye devam etti ben de omuz silkip peşinden gittim.
Yeşim bir mağazaya girince ben de onunla girdim. Yeşimin kolunu tutup.
"Hani önce yemek yiyecektik ?"
"Sen git pizzaları al ben geliyorum. "
"Tamam çabuk gel beklemem." Dedim ve dominosa doğru gittim. iki küçük boy pizza alıp boş bir masaya geçtim. Ben pizzaya baktım pizza bana ben pizzaya pizza bana derken bir dilim alıp yedim. Pizzamın en son dilimini yerken Yeşim karşımdaki masaya oturdu. Pis pis ona bakıp.
"Yarım saat oldu."
"Ama çok güzel şeyler aldım."
"Yemek yeyip eve dönelim."
"Sen nasıl istersen. Zaten hava çok soğuk. " Dedi ve pizzasından bir dilim aldı. Yarım saat sonra o da pizzasını bitirmişti. Avm den çıkıp arabaya bindik. Eve geldiğimizde abimle Anıl salonda değildi bizde aldıklarımızı yerleştirmek için benim odama çıktık. Kapıyı açıp içeri girdik. Abim ve Anıl ellerinde makas önlerinde parçalanmış bez parçaları ellerinde bizim şortlarımız. Yeşim benden önce şoktan çıkıp.
"Sizi beyinsizler ne yaptınız siz ?"
" Fazlalıkları ortadan kaldırdık." Dedi abim sırıtarak. O an aklıma gelen fikirle misafir odasına koştum Anılın valizinden fenerbahçe formasını alıp banyoya koştum çamaşırsuyunu aldım ve odaya döndüm. Bir elimde imzalı forma bir elimde çamaşır suyu kapıda dikildim. Anıl hemen ayağa kalktı onu durdurup.
" Bir adım daha atarsan formana veda et."
" Çağla güzelim bak sende fenerlisin yapma. "Doğru ben de fenerliydim ( bu arada yazar koyu fenerli burdan fenerbahçelilere selam olsun ;) ) ama intikam herşeyden önemliydi.  Anıla bakıp.
"Kusura bakma." Dedim ve çamaşır suyunu formaya döktüm. Abim galatasaraylı olduğu için kahkaha attı. Yeşim yanımızdan ayrıldı iki dakika sonra abimin amerikadan aldığı gömlekle geri geldi ve elimdeki çamaşırsuyunu gömleğe döktü. Sonra da kahkaha attı. Abim üstümüze gelip
"Siz ne yaptığınız ?"
"Asıl siz ne yaptınız ?"
Dedi Yeşim ve o da abime doğru bir adım attı ortada buluştuklarında abim sırıtarak.
" Temizlik" dedi. O sırada Anıl da bana doğru geldi önümde durup.
"Fazlalıkları temizledik." Dedi ben de sırıtıp.
"Bu evdeki en büyük fazlalık sizsiniz bidahakine önce kendinizden başlayın." Abimle Yeşime baktığımda birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı abim dayanamayıp.
"Tamam ya çokta şey etmeyelim. Anıl."
"Ama o forma imzalıydı ya."
" Anıl inan bana dökerken evlat acısı çektim."
"Senin şortlarına aynı duyguyu beslediğimi söyleyemiyeceğim." Dedi ve belimden tutup beni kendine çekti. Abim yalandan öksürdüğünde ayrıldık. Yeşim abimin kolunu tutup.
"Hadi aşağı inelim "dedi. Abim onaylayıp Yeşimle odadan çıktı. Tam ben de çıkacakken Anıl beni durdurup.
"Uyumak istiyorum."
" Uyu o zaman. "
"Ama ben dünyadaki cennetimin kollarında uyumak istiyorum."

ÇAĞAN(düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin