Kaburgalarım kalbime yetmiyo, kırılmamak için birbirlerine tutunuyolar ama daha çok acıtıyo.
Acımı bir gökyüzü olarak rüzgara fısıldıyorum, rüzgar ise bulutlara, hepsi arkamdan iş çeviriyo. Artık yere çakılırken beni tutan bulutlar bile yok, rüzgar onları benden yavaş yavaş uzaklaştırıyo.
Ama benim bir güneşim vardı bulutlardan, yıldızlardan, rüzgardan bile daha çok önem verdiğim bir güneş ama meğersem o da yokmuş. Bulutların arkasına saklanıp rüzgarın onu götürmesine izin vermiş...
Yalnızım artık, çığlıklarım sessizlik gibi kalbimde bir boşluk oluşturuyo, bağırıyorum ama sesimi duyan yok. Çünkü ben yalnızların mavisiyim.
Ben yalnızlığı seçen mavilerden değilim, yalnızlığın seçtiği mavilerdenim...
Ben maviyken siyah, aşıkken kalpsiz, mutluyken mutsuz, sevilirken sevilmez, gülerken yalancı oldum, senin yüzünden oldu güneş... Ben bin yıldızdan bir güneşi seçmişken, sen rüzgarı ve onu koca bir sisle saran bulutu seçtin...
Sen benimle oynadın, bütün acılarımı sana haykırırken üzülmüş gibi yapıp, yanındakilerle bana güldün.
Ben yanlış kişiyi değil, doğru kişiyi sevmemenin cezasını çekiyorum...
Benim Muhebbet Hapisimde: YANLIZLIĞIM...-A-
Bu hikâye bir yalnızın hiç bitmiyicek bir doğru üzerinde yürürken ona dur diyen sesin hikayesi, yalnızın yalnıza yardım hikayesi... Bu benim hikayem...
-A-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhebbet Hapis: YALNIZLIĞIM
Teen Fictionİnsanlara güvenmemeyi öğrenmişken, yanlızlığıma arkadaş olucak biriyle karşılaşınca bütün hayatımın değiştiğini fark ettiğim sırada kendi kurduğum sığıntı bir hapishaneden çıkıp. Yeni bir güneşe sığındığımda gerçek dostluğu, arkadaşlığı ve aşkı hiç...