Dostlar bu günler içindir.

69 2 0
                                    

Evet kapıyı birisi zorluyordu,sesi tanıdık geliyordu fakat ağzımı öyle sıkı tutuyordu ki bağıramıyordum.Belkide son çıkış yolum, birşeyler yapmam lazım diye düşündüm ve ilk fırsatta hocanın kasıklarına tekme attım,kısık bir şekilde '' ahh'' diye ses çıkardı ve kendini bir an geri çekti,bu fırsattan yararlanıp onu omuzlarından ittim ve kapıya yöneldim,kapıya doğru koşarken bir yandan da avazım çıktığı kadar ''İMDAAAT!!'' diye bağırıyordum.Kapıdaki kişi sesimi duydu anlaşılan ve ''Eda sen misin,noluyor'' dedi.Bu ses Emre'nin sesiydi.Yanında birisi vardı ve içeriye nasıl girecekleri hakkında konuşuyorlardı.Bu sırada hoca arkamdan geldi ve sıkıca ağzımı elleriyle kapatarak beni geriye sürükledi,''sesini çıkarırsan fena yaparım'' bu bile beni korkutmaya yetmişti tabii.Artık dayanacak gücüm kalmmıştu ve dizlerimin üzerine çöktüm.Ellerim titriyordu ve elimden hiçbirşey gelmiyordu. Pencerenin oraya döndüğümde Emre ve Demir'in sessizce pencereden girmeye çalıştıklarını fark ettim.Giriş kattaydık ve pencerelerin boyu 1 metre kadardı.Demir bana sus işareti yaptı ve Emre'nin içeri atlamasında yardımcı oldu,daha sonra kendisi de bir hışımla içeri daldı ve Kimyacıyı görünce bir anlık şok yaşadılar.Hoca onların geldiği yöne baktığında ise ''Siz nerden çı..'' demesine kalmadan Emre hocanın üstüne atladı ve Demirde gözünün altına bir yumruk attı. Ben o sırada kımıldayamadım ve sadece olanları izliyordum, Demir '' Eda napıyorsun,çabuk anahtarı al ve kapıyı aç!'' .Emre ve Demir'in saldırısıyla hocanın elinde tuttuğu anahtar da fırlayıp gitmişti.Acele ederek anahtarı aradım ve buldum,ellerim titreye titreye kapıyı açtım ,çıktığımda ise doğruca müdürün yanına koşarak gittim ve durumu izah ettim,adam nasıl olur falan diye gevelerken sınıfa gelmiştik . Demir bir kolundan Emre bir kolundan tutmuştu ve kımıldamasına dahi izin vermiyorlardı.İkiside kaslıydı,Emre'nin spor yaptığını ve Boksla ilgilendiğini biliyorum fakat Demir'inde ondan aşağı kalır yanı yoktu.Sınıfa geldiğimizde Demirin yeşil gözleriyle gözlerim buluştu,sulu gözlerimle ona bakıyordum sadece,Müdür polisi aradı ve acil olduğunu söyledi.5 dakika sonra polisler geldi ve hocayı kelepçeleyip araca bindirdiler.O sırada ise diğer iki polis bizim ifadelerimizi aldı ve ben şikayetçi olduğumu belirttim.Demir ben ve Emre polisler ve müdür gidince tek kalmıştık.Emreye sarıldım ve kollarımı boynuna doladım o da benim belimden sarıldı ve ''İyi misin fıstığım,şerefsiz sana dokundu mu ? '' diye sordu.''Hayır, dokunacaktı ama siz yetiştiniz,çok teşekkür ederim'',derken gözlerim doldu ve sesim normal tonundan biraz kısık çıkmıştı.Demir'e döndüm ve ''Teşekkür ederim Demir,her şey için.'' Ya bana sarılmak yok mu ama'' derken bir yandan da gülüyordu,ortamı biraz yumuşatmaya çalıştığını anladım ve bende sadece gülerek karşılık verdim,Demir Sönmez'in böyle tekliflere ihtiyacı yoktu,onlarca güzel kız onun ağzından çıkacak tek lafına bakıyordu.Bir elini omzuma koydu ve '' Bir daha sınıfta tek kalma.'' diyerek uzaklaştı.

Emreyle başbaşa kalmıştık ona eve gitmek istemediğimi ve birazıcık temiz hava almaya ihtiyacım olduğunu söyledim.Arabasıyla beni sahile götürdü ve onun omzuna kafamı dayayıp sadece denizin sesini dinledim.Emreyi 8 senedir tanıyordum ve ilk tanıştığımız günden beri hep beni koruyup kollayan kişi oldu.Yeri geldi acımı,sıkıntımı paylaştım yeri geldi omuzunda ağladım.Söyledikleriyle beni rahatlatabilen hayatımdaki tek erkekti.Murat ise canımın sıkkın olduğu zamanlarda şebeklik yapıp her ne olursa olsun beni güldürebilen tek erkek.Emre ''iyi misin Eda,yüzünün rengi attı,istersen seni eve bırakayım da dinlen biraz, çok solgunsun.'' dedi ve ben onaylar bir şekilde başımı salladım.Aradaba giderken sadece pencereden dışarı izledim ve tek bir kelime bile konuşmadık.Eve vardığımızda '' Bugün yanımda olduğun için teşekkür ederim,bu onlardan Selen Murat ve Mineye lütfen bahsetme olur mu ? Muratı zabdedemeyiz biliyorsun.''dedim ve oda başını onayları bir şekilde salladı,güldü ve kendime dikkat etmem gerektiğini özellikle vurguladı.Yanağından öptüm ve arabadan indim.Apartman kapısının önüne geldim anahtarı çevirip açtım ve son kez arkama dönüp baktım,bana el salladı ve gaza basıp gitti.Murat biraz hırçın bir çocuktur yani aslında çok korumacı da denilebilir onu 5 yıldan beri tanıyordum,Ortaokuldaydık ve bizim sınıfa yeni gelmişti,ilk ben yanına gidip onunla arkadaş olmuştum ve sürekli beraber takılıyorduk.O zamandan bu zamana kadar beni hep kız kardeşi olarak gördü ve olabildiğince iyi günümde kötü günümde yanımda oldu.Ona da çok şey borçluydum..



Aşk KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin