16. Bölüm •Kaya Parçası

11.1K 1.2K 216
                                    


Nefes nefese herkesin toplandığı yere vardığımızda bir şeylerin ters gittiği ortadaydı. Elfler benim ve Zawe'in geldiğini görünce saygılı bir biçimde çekilerek bize yol verdiler. Elfler çekilince onu gördüm.

Keto.

Korkuyla ileri atılarak göz açıp kapayıncaya kadar yerde yatan Keto'nun yanına vardım. Hemen yere çökerek Keto'nun başını dizlerime koydum. Gözyaşlarım benden habersiz düşmeye başlamıştı bile. Kimse konuşmuyor hayretle Keto'ya bakıyorlardı. Ne olmuştu böyle? Keto'nun başına ne gelmişti de böyle yerde yatıyordu? Birisi zarar mı vermişti? Ah Tanrım, hayır. Ailemden birini daha kaybetmeye, ailemden birinin daha hayatının tehlikeye girmesine dayanamam, lütfen.

'Sakin ol.' 

İklir'in sesiyle ettiğim duayı bırakarak tepemizde, gökyüzünde Ohen ile beraber kanat çırpan İklir'e bir göz attım. Bu durumda bana sakin olmamı mı söylüyordu gerçekten? Neler hissettiğimi anlamıyor muydu?

'Hadi ama Karel. Senin ailen benim ailem sayılır. Keto'ya ciddi bir şey olmuş olsa bu kadar sakin olur muydum? Birisi Keto'ya zarar vermiş, onu incitmiş olsa, sana sakin ol demeden önce o kişiyi bizzat ben parçalara ayırırdım.' dedi.

"O zaman ne oldu?" dedim zihnimden konuşmak yerine sesli bir şekilde. İklir cevap vermezse etraftakilerden birisi cevap verir diye.

'Aslına bakarsan, olan gerçekten ciddi bir şey.' dedi İklir hafif mutlu, hafif eğlenen bir biçimde.

Hani ciddi bir şey olmamıştı? Keto'yu böyle görmenin şokuyla doğru düzgün düşünemiyordum bile. 

'İklir, lütfen. Ne olduğunu biran önce söyle. Endişeden delirmek üzereyim. Annem ve Aberac neredeler ayrıca? Keto bu haldeyken neredeler?' dedim.

'Sen Keto bu haldeyken neredeydin Karel?' dedi İklir.

'Nerede olduğumu biliyorsun! Eğitimdeydim!' dedim.

'Burada bir şeylerle meşgul olan sadece sen değilsin Karel. Bana kızdığını hissedebiliyorum ama sana senin yanlışlarını göstermezsem iyi ve örnek bir süvari olamazsın.'

'İklir, Süvarin ile daha sonra sohbet edersin. Karel endişeden delirmeden önce neler olduğunu söyle.' dedi Ohen, buyurgan ve bilge bir ses tonuyla.

İklir havada daireler çizerek uçmayı bırakıp Ohen'in üzerine doğru gitti ve

'Süvarim ile arama girmeye çalışma Ohen! Benden daha büyük ve dolayısıyla daha bilge olabilirsin ama aramızdaki farkın yalnızca birkaç gün ile sınırlı olduğunu da unutma! Süvarim ve ben, ikimiz bir bütünüz. Ne sen, ne Zawe, ne Tcor, ne Cebeden ne de bir başkası aramıza giremez. Yani gerekli olmadıkça bana ders vermeye kalkma!' dedi. 

Keto'yu kısa bir süreliğine unutmuş yukarıda olan olayları izliyordum. İklir, Ohen'e herhangi bir temasta bulunmamıştı ama hareketlerinin tehdit edici olduğu ortadaydı. 

Yukarıda geçen konuşmayı Zawe ve benden başka kimse bilmediği için olanları hayretle izliyorlar ve ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

İklir uyarısını yaptıktan sonra yere, benim yanıma doğru pike yaptı. O yaklaşınca tüm elfler hızla açılarak ona inmesi için alan bıraktılar. 

Yeni yeni fark ediyordum ancak elfler artık Ohen ve İklir'den çekiniyor gibiydiler. Muhtemelen artık küçük birer kedi boyunda olmak yerine bütün insanlardan ve elflerden büyük olduklarındandı. 

İklir, yere indikten sonra yürüyerek yanıma geldi. Ben yerde oturduğumdan aramızdaki boy farkı iyice artmıştı. 

Ohen, hala havada uçuyordu. Sinirli olsa da şimdilik bir şey yapmamaya karar vermiş gibiydi.

Camdan YumurtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin