Saat bir olmuştu çoktan. Yine kendi kendime soyleniyordum. Odamda sanki alan cok fazlaymis gibi yürüyüp duruyordum. Evet 5 senedir bu hastanedeyiz iyi görüldüğüne bakmayin dr. Rick dahil butun çalışanlar bize eziyet ediyordu. sabah altıda kaldırılıp bütün gün kapalı ortamda, çoğu kez de koridorlarda hiçbir şey yapmadan, TV izleyerek zaman geçirmek zorunda bırakılıyorlar. Hastanelerde tedavi yöntemi olarak terapi ve rehabilitasyon uygulaniyor burada ise neredeyse hiç kullanılmıyor.Sabah kalktigimizda igrenc bulamaca benzer bir yemek veriyorlardi. Tadını bilmiyorum çünkü hic yemedim yaninda ekmek ve bir elmada vardi tabi o kadar doyurucu ki size anlatamam. Bazen o kadar cabuk doyuyordum ki elmamin yarisini aksama sakliyordum. Öğlen de hepimizi toplayip yine televizyon oyun vs, dolu olan bir adaya goturuyorlardi ben genelde hep televizyondaki korku filmlerini izliyordum ilgimi cekiyolardi tabi yapıcak baskada bisey olmadığı icin. Aksam 7 gibi bay Patson un muayne odasina gidiyorduk hepimiz. Once kulaklık takiyordu garip garip sesler verip sonra cikartiyordu bi kac soru soruyordu bilincimiz tam yerine oturmadigi ucin sacmaliyorduk ses kaydına alarak kaydediyordu soylediklerimizi. Bezen sorulara duzgun cevap verenleri dovuyordu. Sonrada uzerimizde farklı igneler deniyip haplar veriyordu. Yaklaşık tahminime gore 140 kisi falan ölmüştü. Deli raporlari olduğu icin otopsi ye gerek kalmiyordu. Rick se hepsine ayri ayri yalanlar soyleyerek üstünü kapatiyordu. Kime ne soyleyebilirdikkki deli damgamiz vardı. Kim inanirdiki. Bazen aramizda ki çocuklardan bazıları sinir krizi geciriyor gorevlilere saldiriyordu ve hucre cezası alıyorlar di . Bazrn de yataga bagliyorlardi. Bu hastanede sadece genclrr vardi yasi buyuk olan kimse yoktu. Tabi hucre dedigime bakmayin farelerle arkadastik isimleri bile vardı. Hucre cezasi ne yaparsan yap 10 gundu. Muayne diye adlandırdığı yerden ayrılıp fabric in yanina gidiyorduk.Fabric buranin temizlik gorevlisiydi. Fabrik bize kole gibi is buyuruyor du. Bu klinig cok buyuktu. Oyle kacicaz demimize bakmayim bu en az bininci denememizdi her seferinde hucre cezasi yiyorduk. Hapisane kapilari gibi demirliydi ve hepsi kitliydi. Iki ayri blok vardı. Ben Çisem, berkan a/bloktaydik. Rayina ve aslan da b/bloktaydi. Rayina da bağımlılık kişilik bozuklugu var yani sorumluluk alamaz, baskalarnin karar almasina ihtiyac duyar, surekli terk edileceği seklinde korku hissediyor. Ailesi duzelmesi icin buraya getirmiş. Aslan da ailesinin gozlerinin onunde öldüğünü gördüğü icin travma gecirmisti. Bazen Rick sadece bazen öylesine sorular soruyordu ve yanindan kavuyordu. Bize verilen haplar unutmamizi sağlıyordu herşey yi tum geçmişini. Sadace Nadia bize iyi davranıyor du sadece o . Hemsireydi, ve gercekten cok saf tı, yada gercekten iyi bi oyuncuydu. Bize yapılan seyleri gercekten bilmiyormuydu yoksa.....
Herneyse, odamda dolanirken yatak örtüsünün ustunde bisiy ler gördüm. Hayır hayır gerçekten pisti. Hizlica çıkartıp banyodaki dus kabinine attım. Ayakabilarimi elimi kullanmadan cikartip bende örtüyle birlikte kabine girdim. Suyu fazla sicak acmis olmalıyım ki ayak derilerim in morardigini fark ettim. Isim bitmisti heralde bi yarim saat suda iyice yikamistim. Kurumasi icin odamdaki kalorifer in uzerine serdim. Çok onemli biseyi başarmış ım gibi gülüyordum. Dolabın uzerinde yuvarlak bi saat vardi. Yavaş ça kafami kaldırıp saate baktim. 2 ye dogru geliyordu. Kapiyi açıp Çisem in odasina gitmek istesemde kolidorda mutlaka bi gorevli oldugu icin vazgecmistim. Bir an içimi bi korku sardı. Kesin basaramadilar diye soyleniyordum. Ayakabilarimi tekrar giyip ortaligi bir kolaçan etmeye karar verdim. Saat ikide gorevlilerin mesayi si bitiyor du. Tabiki yerine biri geliyordu. Bu bize kacmamiz icin zaman kazandiracaktı. Saat tam ikiyi gösteriyordu. Yavaş ca kapiya yoneldim. Kapıyı nazikçe kendime dogru cektim. Kolidorun sag tsafinda bi havalandirma vardı oradan kalacaktır ,bozuk oldugu için calismiyordu. Daha dogrusu 2 gun once biz bozmustuk. Kare ve demirden bir kapagi vardı. Kolay aciliyordu, biraz dardi ama biz sıgardık. B/blok cok rahattı. A/blok kadar guvenli degildi. Rayina ve aslan aslinda şuan a kadar kacabilirlerdi ama bizi beklemeye karar verdiler. Haftada sadece 1 kere dışarıya cıkıyorduk. O zaman konusabiliyorduk. Odalarimizda cam yoktu sadece kolidorlarda vardı. İnsan ın asıl sinirini bozanda buydu. Hafta sonları rahatik. Pek fazla gorevli yoktu. Sadece Nadia bizimle ilgileniyordu. Ona cok guveniyorduk. Bi kere kacacagimizi söylemiştim. Ve bizi ikna etmeye calissada pek basarili olamamıştı. Ama kimseyede soylememisti. Kaçamamıştık.Yataga bağlanmıştık. Herneyse isimize donelim. Tahmin ettigim gibi kolidorda gezinen hiç kimse yoktu . Arkamdan bana doğru koşan ayak seslerini duydum ve ufak çaplı bi adrenalin patlaması yaşamıştım. Neyseki sonra Çisem ve berkan oldugunu ogrenince sakinlesmistim.
Ben sormadan cevap verdiler.
Berkan - umarım bu kez ise yarar alın.
Bu kez kacabilecegiz buna inanıyorum. Birazdan Nadia gelir. Kontrol için. Dua edinde Nadia gelsin yoksa bu planda suya düşer.
Bu kez kaçacaktik emindim. 1 hafta once nadia nin cebindeki otomatik karti çaldım. Ruhu bile duymadi. Kapıları ugrasmadan acabilecektik. Tek problemimiz Rayina ve Aslan a haber vermekti. Tam o sirada aklıma bir fikir geldi bizimkileri odalarina gönderdim ve beklemelerini soyledim. Bende Nadia gelmesini bekliyecektim. fazla beklemeden geldi ona Nadia ve Aslan ın bizi cikis kapisinin onunde beklemelerini soylemesini istedim. Once herzamanki gibi sert çıktı ama sonradan anlatmıştık. Bizi gercekten seviyordu. Aslinda bende korkmuyo degilim bizim yüzümüzden basinin belaya girmesini istemiyordum. Neyse ki çok beklemedim ve bizimkileri alip kolidorda ilerlemeye başladık. Kolidor cok sakindi herkez uyyordu. Gorevliler dahildi tabi. Kolidordan tam donerken
Ahh kahretsin yaa
Açelya-ooo biyere gidiyorsunuz heralde
Berkan - seni ilgilendiren bisey yok hadi işine bak
Açelya- bakk senn simdi bi çıglık atsam herkez buraya toplanabilir dimi bikere denemek istiyorum.
He----
Agzini kapanmıştır bu kizdan nefret ediyordum gercekten.
-elimi agzindan cekicem ama sakin bir kez daha aynisini deneme.Eger bagırmassan bizimle gelebilirsinin.
Ne kadar istemesemde bunu demek zorundaydim bu kiza hic guvenmiyordum. Ne zaman ne yapica belli olmuyordu . Onun problemi ise gercekte böyle bir durum olmamasina ragmen, herkesin ve herseyin kendisine karsi oldugunu düşünüyor. Bu kız ruh hastasi olmasaydı bile kırıktı. Ben aslinda kendimde bi problem görmüyorum. Sadece bazen bazı şeyler gercekten pis olabiliyo. Ne var yani bunu sadece ben görebiliyorsam.******
Açelya tabiki tereddütsüz kabuletti . Onuda pesimizden suruklemek ne kadar guvenliydi bilmiyorum ama şu an bununla ilgilenecek zamanım yoktu gercekten. Bu kolidorlar bazen cok sessiz oluyor. Asıl merak ettigim odamin tam karsisinda arşiv odasinin olmasi hadi onuda gectim insan kitler ya.
**
Neyseki 1.kata inebilmistik.