BAŞLANGIÇ

255 40 18
                                    


Arkadaşlar ilk kitabım , yazım yanlışları olabilir sürekli düzeltiyorum . Bana iyi veya kötü yorumlarınızı bırakırsanız çok mutlu olurum , hatam varsa affola , okuduğunuz için teşekkürler .

*************

Siyah kadar yalnız olsam da , mavi kadar sonsuzda olabilirim .

Benim hayatımdaki karanlığın sahibi olan babamın yanına gidiyorum ne kadar istemesem de bir hafta boyunca onun yanında kalmak zorundayım. Babam hiç çekilmez bir adam annemin yanındaki mutluluğumun çeyreğini dahi yaşayamıyorum onunla. Bu dünyada en nefret ettiğim insan konumunda.

Babam her şeyin güzel olacağını hatta yeni bir baslangıç yapacağımızdan bahsetsede, ben bu cehennemden gidip annemin yanında kalmaya devam etmek istiyorum.

Kafamı dağıtmak için camdan baktığım çocukların çoğu çok tatlı olsa da , kafam dağılmıyordu bir türlü.

"Nereye gidiyorsun Beril?"

"Seni ilgilendirmez!" Diye karşılık verdim.

Çok üzgün yada pişman olduğunu ne kadar görsem de emin olamıyordum, güvenemiyordum ona, o şerefsizin adını bile duymaya tahammülüm yok.

Nereye gideceğimi, düşündükten sonra aklıma Elvis geldi .

Hemen Elvis'e mesaj attım ve buluştuk . En iyi kafa dağıtabildiğim ve annemden sonra güvenebildiğim herşeyimi paylaşabildiğim tek insan .

Uzun uzun sarıldım Elvise, üzgün olduğumu anladı. Elvisin annesi yabancı olduğu için ismi bu durumda. Karışıklık olmasın.

"Ne oldu? Yine mi baban? "

"Ne olur şu adama baban deme!"diye bağırdım sinirle. Baba kelimesini bile duymak istemiyordum.

"Peki , konuşmak ister misin?"

"Şuan değil, belki daha sonra."

Bir kaç saat Elvisle oturduktan ve az da olsa kafamı dağıttıktan sonra oraya geri dönecektim elbet.

Eve vardığımda Babam denen o kişi, kapıyı açar açmaz

"Neredeydin? Saat kaç oldu?"

"Sana hesap vermek zorunda değilim! Konuşmak istemiyorum."

Dedikten sonra onu gerimde bırakarak yürümeye başladım.

Yarı yolda kolumdan sertçe tutarak

"Çok sorumsuzsun! Baban olduğumu farkına var artık "

"Yeter, seni istemediğimi daha ne kadar açık söylemem gerek, senden nefret ediyorum!"

Göz yaşlarıma engel olamadım ve sonunda ağladım. Bu adam yüzünden değil, hayatımın ne kadar boktan olduğunu farkettiğimden ağlıyordum. Bu şerefsizde bunun bir sebebiydi .

Ondan bu kadar nefret etmemin sebebi annemin hamile olduğunu öğrenmesine rağmen, kariyeri yani para için terkedip iş adamı olmayı tercih etmesiydi, hala iş adamı ve annemi bir kere dahi aramamış ama sonunda vicdanı sızlayıp 17 yıl sonra tekrar annemden özür dileyip, anneme geri dönmek istemesine deliyordum. Anneme bunu yapmaya hakkı yoktu!

Uyumak için yatağıma geçtim.Belki sinirim yatışırdı. Ev çok büyük ve çok güzeldi, ilk defa gelmiştim buraya ama bu şerefsiz, bu evi hak etmiyordu, hiç bir şeyi hak etmiyordu.

Uyumak için gözlerimi kapadım.Çabucak uykuya dalmışım zaten.

Gözlerimi açtığımda o adamın bağırma sesi geliyordu.

SİYAH MENEKŞEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin