Bölüm 1- Herşey başlar..

159 9 2
                                    

"Bana uzun bir geceden bahsetme," dedi Dean esneyerek Impala'yı otelin önüne park ettiğinde. "Tüm gece ve günün yarısını arabada geçirdik, hem de dört mezarlık gezip yanlış kahrolası cesedi bularak."

"En azından şimdi nereye gideceğimizi biliyoruz," dedi Sam dışarı çıkarken. "Tüm gece ormanda da dolanabilirdik."

"Doğru," diye cevapladı Dean, yağmurun hafiflemesini izlerken.

Ama bu huzur uzun sürmeyecekti.

Sam içeri girince Dean çantasını alarak ilerledi, sonra bir şey duydu. Başta bir hayvan olduğunu düşünüp umursamadı. Ama yağmur sertleşmişti ve o tiz sesi bir kez daha duydu. Bu sefer ses daha güçlüydü ve kesinlikle bir hayvan değildi. Duvarın yanından geriye bir adım attı ve tekrar duydu, boş park alanından gelen güçsüz bir çığlıktı bu.

Aynı anda Dean çantayı bıraktı ve güçsüz sese doğru koştu. Solundaki köşeyi dönünce park alanı bitiyordu, sesi izleyerek seyrek bir ağaçlık bölgeye geldi. Cebinde taşıdığı melek bıçağı onu memnun etmişti çünkü ağaçtan birini çekmeye çalışan bu herif kesinlikle bir melekti. Bu sahne kafasını karıştırmıştı ama cevaplar bekleyebilirdi. Bu kızın yardıma ihtiyacı vardı.

Yavaşça ilerleyip işiyle çok meşgul olan meleğe süpriz yaparak bıçağı kafasına geçirdi. Bağırışı şiddetliydi ama saniyeler sonra yoğun bir ışık görüldü ve melek yere yığıldı. Hızla bıçağı cebine attı ve altında durdukları ağacın dibinde yere çökmüş figüre baktı. Genç bir kızdı, 17, en fazla 18 yaşlarındaydı. Giysileri yok gibiydi,  sadece yırtık paçavraları vardı. Çok zayıftı. Gözleri açık yeşildi ve vahşi bakıyordu, uzun siyah saçı karmaşık ve kirliydi. Zavallı şey ona baktı ve gözlerini yere indirdi.

"Sakin," dedi yumuşakça. "Seni incitmeyeceğim. O adam sana bir daha dokunamayacak. Kardeşim ve benim odamız yakında. En azından sana biraz yiyecek ve giysi vermemize izin ver, aileni bulalım."

Kız Dean yaklaştıkça geriliyordu, onu da bıçaklamasını, o melek gibi öldürmesini bekliyordu sanki. İyi birisi olmadığı kesindi.

Kıza yeterince yaklaştığında yavaşça ceketini çıkarıp kızın üstüne geçirdi. Kız neredeyse donacaktı ama hiç yoktan iyidir, değil mi?

Kızı yavaşça kucağına aldı ve geri adımladı. Kız ceketin içinde kaybolmuştu, kafasını Dean'in göğsüne gömdü.

Impala'ya ulaştığında Sam arabanın bagajını karıştırıyordu. Dean'i ve taşıdığı şeyi fark edince gözleri irice açıldı. Onu odasına götürürken önden koşmakta ve kapıyı açmakta vakit kaybetmedi tabii.

Dean içeri girdi ve direk banyoya ilerledi, tuvalet kapağını ayağıyla kapatıp kızı üzerine oturttu ve minik küveti sıcak suyla doldurmaya başladı.

"Yeterince sıcak mı?" diye sordu ve kızın elini tutarak küsvetteki suya daldırdı.

Kız kafasını iki yana salladı, Dean o tatmin oluncaya kadar sıcak suyu akıtmaya devam etti. Küvet dolarken ceketini kızdan geri aldı ve ona giysilerini çıkarırken yardım etmek için ellerini uzattı, kızın üzerindeki bez parçalarını yavaşça indirirken zavallının gözünden bir damla yaş düştü, Dean o meleğin bu kadar kolay kurtulmasına izin vermemeliydi-sinirinden dışarı çıkıp ölü meleği bıçaklayacaktı.

"Bu sadece seni sıcak ve temiz tutmam için" dedi Dean. "Çıkmamı ister misin?"

Kız telaşla başını salladı. Belli ki yalnız olmaktan korkuyordu. Son parçalar çıkarken başının titremesi azaldı ve durdu. Kız bu adamın amacının vücudunu görmek olmadığını anlayınca rahatladı, bunu fark eden Dean gülümsedi.

Castiel'in SürüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin