Bir çocuk vardı daha dün şuradaydı
Şivesi biraz kaba
Galiba Şehire yeni gelmişti
Biraz perişan hali
Ayakkabısı paramparça
Hala gülüyordu o çocuktu
Dün şuradaydı oynayan çocuklara bakıyor
Onlarla oynamasada mutluydu o da gülüyordu
Bir Parça ekmek elinde sanki kavurma yer gibi iştahlıydı
Dün şuradaydı o masum ve kendince haklıydı
O beş kardeşin en küçüğüydü
Kumral kirli saçlarıyla ve o güzel yüzüyle o bir çocuktu
Sordum soruşturdum kimin kızıydı
Yaşadığı eve gittim bir viran bir harabe
Kapıyı bir kadın açtı yüzü solmuş hayata zorda olsa tutunmuş
Ama sanki ha düştü düşecek gibiydi
Biraz yarım türkçesiyle kimi aradın dedi
Seni hayırdır dedi
Hayırdır hayırdır gülümsedim o da Güldü
Gülünce o da güzeldi
Evin içi içler acısı ne oturacak bir koltuk ne sandalye vardı
Kusura bakma dedi yeni geldik
Ne kusuru dedim onun o Gülen yüzü örttü tüm kusurları
Dizlerimin üstüne çöktüm oturdum bir kenara
Oda geçti karşıma
Kaç çocuk dedim boynunu eğdi
Beş dedi
Babaları nerde dedim öldü dedi
Başın Sağolsun dedim
Gözleri doldu öyle olsun dedi
Çaresizlik ti her yanı
Bu nasıl bir Dünya dedim
Bu dedi zenginlerin Dünya'sı
Bu dedi kötülerin Dünya'sı
Bu dedi hainlerin Dünya'sı
Haklıydı çünkü o kadındı
O küçük tatlı kız geldi
Annesini Ağlar görünce boynuna sarıldı
Göz yaşını sildi ama o çocuktu
Kim Çalışıyor dedim oğlum dedi
Kaç Yaşında ne iş yapar dedim
15dedi hamallık yapar dedi
Peki yetiyor mu dedim
Yok zaten karnımız doysun yeter
Yok gözümüz hiç bir şeyde
Karnımız doysun yeter dedi
Üzüldüm ben kalkayım dedim
Sen bilirsin yemeğe de beklerim dedi
Utandım kendimden hani olur ya isyan ederiz bazen
Memnun kalmayız hiç bir şeyden
Varken ağlarız daha iyisini isteriz
Yazık yazık sofra kuramayan nice evler var
Babasız çocuklar erkeksiz kadınlar
Ve hayatı küçücük omuzlarında taşıyan küçük adamlar var
Dün şuradaydı o bir çocuktu