ÇAĞLA

265 8 0
                                    

Multimedya Çağla

Günlerden Salıydı. Ve Çağla sondan bir önceki dersteydi. Evet ders biyolojiydi. Neden böyle bir ders koymuşlardı ki sanki? Sınıfa göz gezdirdi, "kimse mi dersi dinlemez?" diye düşündü. Çağlanın masum göründüğüne kimse bakmasın. Şeytanın aklına gelmeyecek şeyler yapar. Çok pis rezil eder ve döver. Fena sıkıştırdığını da söylemeden geçmeyelim. O yüzden çoğu ondan korkar,ama bi yandan da sevilirdi. İyi kalpliydi,yalanlara tahammülü yoktu mesela. Bir çok kişiyi de dövmüştü...

Sonunda can kurtaran zili çalmıştı. Erkekleri kızlardan daha çok seviyordu ve kız arkadaşı hiç yok denebilecek kadar azdı. Kitabını kapatıyordu ki kitapla kafa kafaya geldi. Mert kafasına şaplak atmıştı, daha ne olsundu?

"Naber karşim" Mert Çağlayı çok seviyordu ve kardeşi gibi görüyordu. Ve karşim kelimesini Çağlanın sinir olduğunu bildiği için yapıyordu. Mert'i hiç dövmemişti mesela. Onun için şanslı sayılırdı.

FLASH BACK

Çağla okula yeni gelmişti. Herkes ona bakıyor,fısıldaşıyorlardı. Çağla çok sinir olmuştu derken, sınıftan biri "Ezik Mert yine dövülüyor" deyip kahkaha atmıştı. Herkes koşarak ve gülerek gitmişti. Çağla da bana bakmıyorlar en azından diye düşünmüş rahatlamıştı. Ama sonra aklına bir şey gelmişti "Yine dövülüyor." kaç kere dövülmüştü ki bu çocuk? İçi rahat etmedi ve bodruma indi. Kahkaha seslerini takip etti. Yuvarlak olmuşlardı ve kahkahalarla bir şey izliyorlardı. Hadi ama burada gülünüyor muydu? Eski okulunda mutlaka savunacak birileri çıkardı. Doğru ya burası eski okulu değildi. Çünkü oradan atılmıştı. Bir kız buna bulaşmış bu da kızın her şeyini yaptığı tüm iğrençliklerin görüntüsünü bulmuş, tüm okula izletmişti. Kız okula gelememiş ama şikayetçi olmuştu. Dostum burası Atahan Koleji'ydi. Kimsenin kimseye yardım etmediği kolej. "O zam değişiklik yapalım" dedi kendi kendine ve kalabalığı yararak en öne geldi. Mert şuradaki kanlar içinde, bayılma evresine gelmiş çocuk olmalıydı... Allah bilir kaç kez dayak yemişti de bayılmıyordu. Ama hala dikilirse bayılacaktı

"Yeterrr!!!" öyle bir bağırmıştı ki herkes durmuş sessizlik olmuştu. Ona bakıyorlardı. " Bu çocuğu niye dövüyorsunuz!?"
"Bak yeni,sen sadece izle. Karışma!". Demişti Mert'i döven çocuk.
"Karışırsam?" dedi kendinden emin azıcıkta alaylı ses tonuyla. Diğerlerine göre çağla yürek yemiş olmalıydı.
"Aynısı senin başına da gelir. Ben kız erkek ayrımı yapmam."
"Ve sen kendine hala adam diyebiliyorsun?" dedi Çağla. Bu sefer sesindeki alaycılık çoğalmıştı ve bu karşısındakini sinirlendiriyordu.
"Ne alaka?" diye sordu karşısındaki genç. Kız sadece gülmüştü. Genç çocuk artık sinirlen!eye başlamıştı. O kimdi ki Araf Karamanın oğluna bulaşıyordu? "Seni küçük!" diye tısladı ve tam yumruk atacakken genç kız elini tutup ters çevirdi. Böylece çocuk da ters döndü. Kız kendisine çevirdi ve erkekliğine sert bir diz geçirdi. Çocuk karşısında iki büklüm olurken p*ç smile yaptı ve burnuna sert bir yumruk geçirdi. Çocuğun burnu kanıyordu. Kırılmış olmalıydı. Ve gözüne... Derken derken çocuk bayılma derecesine gelince çocuğu bir kenara fırlattı. Fırlatmadan önce kulağına "ne alaka diye sordun ya, ben kızlara el kaldıranları adamdan saymam!" demişti. Onları sessizce ve pür dikkat izleyen kişilere döndü " -Mert'i göstererek - bir daha bu çocuğa bulaşmayın! Bulaşırsanız kız erkek demem dalarım! . Arkadaşınız dayanıksız çıktı.Bana ve bu çocuğun kılına zarar gelirse hepinizi döverim! Bu daha fragmandı. Bize bulaşan olursa asıl filmi o zaman izlersiniz! Diye bağırmış, Mert'in yanına gitmişti. Herkes ona tırsmış bir şekilde bakarken "Dağılın!" demişti ve hepsi koşarak uzaklaşmıştı. Yerde yatan gence bakarken tiksinmiş bir surat ifadesine büründü. Arkadaşları yardım bile etmemişti. Mert'in yanına gitti ve "iyi misin?" Diye sordu. Mert garipsemişti. Çünkü ilk defa biri onunla dalga geçmiyordu. Mert çok yakışıklıydı ama burslu olduğu içindi her şey. "Alıştım artık" diye yanıtladı kızı. "Gel bakalım revire gidelim." demişti. Mert şaşırmıştı. Daha deminki aslan, iki dakikada kedi mi olmuştu?. Genç kız kararlıydı. Revire gitmişler evlerine dağılmışlardı. Tabi birbirleri hakkında bir şeyler öğrenmişlerdi. Evlerine dağılırken dövdüğü genci sıkıştırmış tehtit etmişti. Ertesi gün Mert her zamanki masada yalnız oturmuştu. Mert alışmıştı yalnızlığa. Muhtemelen bir sonraki saat dövülecekti çünkü her yemek saatinden sonra dövülürdü. O bu düşüncelere dalmış giderken, masasından gelen tabak sesiyle gelenin Aleyna olduğunu anladı. Aleyna Burak'ın sevgilisiydi. Burak dünkü ezikliğinin hıncını fena çıkaracaktı. Aleyna ilk günden Mert'e sürtmüştü ama burslu olduğunu öğrendiğinde Burak'a geri dönmüştü kafasını tabak sesinin geldiği tarafa döndürdüğünde Aleyna değil sırıtan bir adet Çağla görmüştü. Bu kıza şimdiden kanı kaynamıştı. Ama ilk defa masaya yalnız oturmadığı için garip bakmıştı. Bumu gören çağla "Rahatsız olduysan ben gideyim" demişti. Mert ise hemen "hayır sen yanlış anladın. İlk defa masamda biri yemek yiyor da o yüzden şey oldu. Ama gitmeyebilirsin." genç kız gülümsedi ilk kez masaya biriyle oturduğu belliydi. Mert'in gözleri dolunca ortamı yumuşatmış yerine kahkahalara bırakmıştı " zaten yerim rahat kalkmaya niyetim yok. Rahat burası.". Diğer teneffüs Mert'in beklediği gibi bir dövülme olayı olmamıştı.Hatta Burak yanlarına gelmiş, her şey için Mertten özür dilemişti. Herkes donup kalmıştı tabi. Sonra bunlara bulaşanı birlikte dövmüşler okulun pisikopatı olmuşlardı. Ve hiç ayrılmamışlardı.
************************************************
"Ya Mert, hiç sevmiyorum bu kelimeyi, kardeşim desene şuna. Her duyduğumda sinirleniyorum."

"Amaç da o ya. Seni sinir etmek." dedi sırıttı. O sırada birinin bağırma sesini duyuldu."Çağla kimse gelsin bana bulaşsın bakalım!". Sonra kaslı çocuk Çağla'nın sınıfına girip çağlayı kolundan tuttu. Çağla sinirlendi ve çocuğun suratına yumruğu geçirdi çocuğu bir güzel benzettikten sonra yerine oturdu.
*****************
Son derste nöbetçi öğrencinin Çağla Demirbüken'i müdür çağırıyor demesiyle kendini müdürün odasında bulmuştu. "Çağla bu kaçıncı! Yeter artık sen bu okulun ağası mısın?! Aileni arıyorum seni artık bu okulda okutamam!" demesiyle Çağla ayağa o sinirle kalktı. "Ararsan ara be! Yaşlılara saygıdan birşey demedik diye suyunu çıkardın sen de! Bana başka okul mu yok?!" diye bağırarak çıktı. Bahçeden dışarı çıkarken yağmurum başladığını gördü. Sinirini yatıştırmıştı yağmur kokusu. Çok severdi bu kokuyu. Uçuruma gitti ve manzarayı izlemeye koyuldu
************
Eve geldiğinde saat 21.00'dı annesi be babası sinir küpü olmuş "neredesin bu zamana kadar?!" diye bağırdılar "Her zaman bu saatte gelirim ben." diye gayet sakin cevapladı ailesinin aksine. "Müdür aradı. Şimdi de seni başka bir kolej istemiyor. Düz liseye gideceksin ya düz lise!." diye bağırıp duruyorlardı. "Hem sen nasıl saat dokuzda gelirsin! Adımızı mı çıkartacaksın sen bizim?!" Çağla sinirle ayağa kalktı ve bağırmaya başladı. "Ya siz nasıl anne babasınız. Varsa yoksa namınız! Yetti ya ben de sizin kızınızım hatırlatırım! Resmen meraktan değil, beni düşündüğünüzden hiç değil ,sırf namınız için bunları soruyorsunuz ya en çok ona yanıyorum!" deyip odasına çıktı. Ailesi kızlarının böyle düşündüğünü bilmiyorlardı ama kızları haklıydı. Böyle at düşündürmemelilerdi...

Yazan=zeymelyan

BU ARADA FLASH BACK' İ BİLMEYENLER İÇİN FLASH BACK GEÇMİŞE DÖNÜŞ DEMEKTİR.

Bir Çete MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin