0.6

387 24 29
                                    

Ter içinde çığlık atarak uyandım. Tanrım! o da neydi öyle! Rüyamda Namjoon kim olduğumu öğreniyordu. Bir saniye ışık ne ara açıldı hala açmamış olduğum gözlerimi açmaya çalışarak yerimden doğruldum fakat bir kafaya çarptığımı hissettim.

"Agh!"

Karşımda uykulu gözlerle başımda bekleyen bir Namjoon vardı. Rüyamın rüya olmasına rahatladım. (Y/N: O nasıl bir cümle lan beynim uyuştu.)

Yeni uyandığımdan dolayı çatlak çıkan sesimle söylenmeye çalıştım.

"N-neden buradasın?"

Ayrıca şu an sabahın körü ne yani! onu öpmem rüyamıydı! Siktir ama ya!

"Yanımda kal demiştin de.."

"Oh! eheh evet demiştim. Ama. Uykum. Var. Kalkmak. İstemiyorum."

Rahatsız eden güneş ışıklarından kurtulmaya çalışarak ters tarafa dönüp yastığıma koala gibi sarıldım. Namjoon'un kaşlarını çatarak komidindeki telefona uzanmaya çalışması güldürmüştü sadece, tam yataktan düşecekken kolundan tutarak kendime çektim, yukarıya bakarak sinirle söylendim.

"Salak. Dikkat et."

Olduğumuz pozisyonu fark etmem geç olmadı ama şu an pekte umrumda değil. Koyu teninde yanaklarının kızardığını anlayabiliyorum, benden utanması hoşuma gitmiyor değil.

"Yah! kalk uykucu velet!"

"Ne dedin sen?!"

"Kalk diyorum yoksa kendi yöntemlerimi kullanacağım."

"Kullan sen ben bekliyorum."

Umursamayarak kafamı yastığıma soktum. Aradan 2 dakika geçti ama sessizlikten başka hiçbir şey yok. Bir dakika yoksa bu gitti mi evden?

Tam kafamı kaldıracakken vücudumun buz kesilmesiyle yerimden sıçradım.

"Aggh! üşüyorum siktir ama!"

Elindeki kovayla bana sırıtan bir Namjoon tabi kide beklemiyordum. Sinirle yataktaki tüm yastıkları ona fırlattım.

"Hahahafsbkfjsbjkdsjb yüz ifadeni görmeliydibnfoglbldfngldnfd"

"Ha. Ha. Ha. Komik."

"Evet öyleloernlglejjlwnlelwm"

Yataktan sinirle doğrularak seri adımlarla salona gittim, dolaptan süt şişesini çıkararak bardağı umursamadan şişeyi kafama diktim. (Y/N: Yoongi burada da ayılığını sürdürüyor.

Yoon: Kapa o çeneni.

Y/N: Peki baba.)

"Ben gideyim eve akşam partide görüşürüz."

Arkamı dönmeyi umursamayarak karşılık verdim.

"Tm By."

"Salak..."


***


Namjoon gideli 20 dakikadan oldu. Ot gibi yaşadığımdan dolayı boş vakitlerimin çoğunu düşünerek geçiriyorum. Bu da o anlarımdan biri. Hala Namjoon'u seviyorum fakat bütün güvenim gitti. Artık kalbimin atmadığını hissediyorum cidden.

"AAAAOF..."

Sıkıntıyla yayıldığım koltukta gerinerek söylendim. Boş boş durmak cidden bana iyi gelmiyor striptizcide mi çalışsam? (Y/N: Tam da senlik bir yer...

Sug: İlla susmayacaksın değil mi? Mal..

Y/N: Üzdün. ;( )

Kalktığım sırada kapının çalmasıyla yeniden koltuğa sıçradım ödüm bokuma karıştı, normal bir zil çalış şekli değil bu çünkü.

sugmon :: texing (M)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin