Radiation

2)Işık Şovu

Sanirsam bu 14.testti fakat hala hic bir ozel gucum olduğuna dair belirti gostermemiştim. 15.teste geçtik bu sefer ışınlanmayi deneyecektim. Odaklandim ve 2 metre ileride bulunduğumu hayal ettim. Bir anda bir ışık patlamasi ile birlikte kendimi eski bulunduğum yerin 2 metre ilerisinde buldum. Arkama donup baktiğimda eski bulunduğum yerde adeta ışıktan oluşmuş bana benzeyen bir sey duruyordu. Onu adeta hissediyordum sanki hem orda hem burdaydim. Onu hareket ettirdiğimi dusundum ve hareket etti. Isıktan oluşuyor olmasina rahmen eşyalara dokunuyor, kaldirabiliyordu. Eşyalarin icinden gectiğini duşunursemde eşyalarin icinden geciyordu. Kisaca zihnimle kontrol edebildiğim ışıktan oluşmuş bir kopyamdi. Onun yok olduğunu dusundum ve buyuk bir ışik patlamasi ile yok oldu. Bende artik adeta etrafima ışik saçiyordum. Mikrafondan konuşan Leo"Isık gucune sahipsin.Bunu ilk kez sende goruyoruz William.Isıkla baska birseylerde yapmayi deneyebir misin ?" 1:30-2 saat gibi gelen bir surenin ardindan testler bitti. Işığı kullanarak pek cok şey yapabiliyordum. Isiktan kilic,yay,ok,kalkan yapabiliyordum. Isiktan koruyucu duvar yapabiliyordum. Isinlanip, kendi klonlarimi yapabiliyor ve onlarla yer değistirebiliyordum. Işın topu atarak eğitim kuklalarinin kül olmasini sağlayabiliyordum. Kisacasi yapabiliceklerimim adeta bir siniri yoktu. Test odasindan ciktim. Yorulmustum, Leo'da yan odadan cikti ve yanima geldi. "Cok guzel bir şovdu. Yorulmus olmalisin. Birseyler yemeye ne dersin ?" "Evet çok yoruldum. Yemekte ne var ?"...
Leo'yla beraber kafetaryaya doğru yola koyulduk. Icinde bulunduğumuz tesis cok buyuktu, ben hayranlikla etrafimi seyrederken "Bu tesis 10 yil once yapilmaya baslanmiş. Eğer uzayli saldirisi olursa diye yapmişlar. Gercekten cok buyuk bir tesis. Ve pek cok gizli girisi var. Orneğin Empire State binasindan girebilirsin bu tesise. Asansorde sirasiyla 1-5-42-15-4-2 katlari tuslarsan asansör seni yeraltina, tesise indirir." "Bu tesisten başka tesislerde var mi ?" "Tesis diyebiliceğimiz bazi yerler var. Fakat onlar burasi kadar buyuk değil. Ve şu anda bu tesiste 1000 kişi kalıyor..." Kafetaryaya gidene kadar tesis hakkinda pek cok sey konustuk-coğu onemsiz şeyler-. Kafetaryaya vardiğimizda yaklasik 150 kişi yemek yiyordu. Tek kafetarya bu değildi. Tesiste 10 adet kafetarya vardi. Cok fazla sira beklemeden yemeklerimizi-patates puresi ve lazanya-aldik ve bos bir yere oturduk.
Sessizce yemeklerimizi yerken bir kiz dikkatimi cekti. Herkesten uzakta oturuyordu. Kapşonunu ortmustu. Arada bir etrafa bakiyor sonra tekrar yemeğine donuyordu. 1-2 cocuk yanima gidip konuşmaya calissada onlari kendinden uzaklaştırıyordu. Ben kizi seyre dalmişken 2 oğlan-benim yaslarimda-yanimiza oturdu. "Merhaba, burası boş mu?" Bana konuşmaya fırsat vermeden Leo "Elbette, buyrun oturun."dedi. Cocukkar karsilikli olarak yanimiza oturdu. "Ben Lance, bu da ikiz kardeşim Larry. Sizde abi-kardes olmalisiniz birbirinize cok benziyorsunuz." Yaklasik 1 dakikalik sessizlikten sonra benim konuşmak istemediğimi farkeden Leo "Evet, kardeşiz. Ben Leo, bu da kucuk kardeşim William." Bana "kucuk kardesim" dediği icin Leo'ya ofkeli bir bakış attiktan sonra kapşonlu kızı izlemeye devam ettim. Bu kızda dikkatimi çeken birşey vardi. 1-2 dakika sonra kiz ayağa kalkti ve tepsisini birakmak icin yoneldi. Leo ve ikizleri birbirleriyle konuşmaya birakarak bende kalktim. Kizin yanina doğru yoneldim. Tepsilerimizi birakirken. "Merhaba." dedim. Cevap vermeden tepsisini birakti ve kafetaryadan cikişa doğru yurumeye başladi. Bende hemen tepsimi biraktim ve peşinden yurumeye başladim. "Benim adim William. Senin adin ne ?" Yine cevap vermedi. "Pek konuşkan değilsin galiba." Bir muddet sessizlikten sonra bu sefer konuştu. "Evet, hic konuşkan değilimdir." "Bende çok inatçıyımdır." Bir muddet daha yuruduk. Yatakhanenin onune geldiğimizde "Adimi soylersem beni rahat birakicakmisin ?" "Hmmm. Birdahaki karsilasmamiza kadar olabilir." Derin bir iç cektikten sonra "Adım Jenny. Şimdi lutfen beni rahat birak." "Pekala Jenny. Tekrar gorusuruz..."