"Bilgi yarışmasının sonuçlarını açıklıyorum. Kazanan Derin, Derin, Derin!"
"Derin, Derin! Uyan artık!"
Ne olduğunu anlamadan uyandım. Demin nolmuştu? Yoksa yarışmayı ben mi kazandım? Tekrar rüyaya dönüyordum ki yine o ses "Ya seni boşuna uyandırmıyorum herhalde! Okula geç kaldın Derin!" Ben mi? Hayatımda okula geç kalmış değilim. Saçmalamasınlar. Kolumdaki saate baktım. 10:13. "Ne! Hayır hayır, lütfen yanlış gördüğümü söyle Bilge!" Bilge gözlerini kısarak bana baktı."Evet, saat 10:13. Bende yanlış görmüyorsam ablacım." Hayır bu gerçek olamaz. Şimdi hoca bir sürü şey anlatmıştır, ama bensiz. Bensiz okul bensiz kitaplar. Bilge benim telaşlı telalı koşuşturduğumu görmüştü. Gülmeye başladı. Çok sinirlendim."Ya neden gülüyorsun? Gülünecek ne var?" dedikten sonra bana eliyle duvar saatini işaret etti. 8'i 14 geçiyor. Ne yani geç kalmadım mı? Ve bu kadar telaşlanmamın nedeni...Bilge! Yanına gelip koluna vurmaya başladım."Sen varya sen çok cadısın. Seni döve döve öl-" Bir öksürük sesi."Öhöm öhöm." Gözlerim kapıya doğru gitti. Annem! Hemen Bilge'yi yatağa attım. Annem gözlerini Bilge'ye dikti."Bilge yine ne yaptın ki ablan seni dövüyor?" Hahaha yaşasın kötülük. Bilge üzgün üzgün cevap verdi."Hiç aynı şeyler. Sadece küçük bir şaka yapayım dedim." Küçük mü? Annem burda olmasa seni küfürlere boğardımda. Neyse benim okula hazırlanmam lazım. Hemen gözlüğümü takıp, dolabıma geçtim. Okul üniformalarımı aldım. Bilge ile annem gitmişti. Üstümü giyindim. Parfümümü sıktım ve çıktım. Okula yürüyerek gidip geliyordum. Çünkü ilkokuldan beri servisi hiç sevmem. Ayrıca bu yaş servisle gidilecek ya değil. Babam yada annem de götürebilir ama bana yürümek daha sıcak gelir. Siteden çıktım, karşıdan karşıya geçtim. Özge beni orda bekliyordu. Yanına koşarak geldim."Nerdeyse beni beklemeden gidecekmissin!"dedim. O da söylendi."Geç kalacaksın diye beklemeyecektim." Ona ters ters baktım."Benim geç kaldığım nerde görülmüş Özge Hanım?" Başını salladı."Yok yok. Ben öyle demek istemedim. İnsanlık halidir herkes geç kalabilir." Ne demek istiyor bu? Ben insan değil miyim? Her neyse zaten okula geldik. Matematik hocası arabasından bir şeyler alıyordu. Soracağım sorular vardı. Hemen çantamdan kitabımı alıyordum ki Özge seslendi."Dün attığım mesajı gördün öyle değil mi?" Aceleyle cevap verdim."Ya şimdi bakamam. Hocaya birşey sormam lazım." Dediysemde anlamadı. Tam diyordu ki, ben hocanın yanına gittim. Arkamdan bakakaldı. Ne diyecekti acaba? Herneyse sorularımı sordum, çok basit cevapları varmış. Okula koşa koşa gittim. Daha ders başlamamıştı. Özge'nin yanına oturdum. Özge telefonunu hala kapatmamıştı, telefonuyla oynuyordu. Hemen telefonu elinden aldım."Sen hala kapatmadın mı? Hoca görürse ne yapacaksın? İyiki benim gibi bir arkadaşın var." Kızarak cevap verdi."Ya ne güzel rekora geliyordum." Özge hep aynı hiç değişmeyeceksin değil mi? Dersine çalışmaz, sürekli telefonuyla uğraşır. Özge'nin telefonunu çantasına koyduktan sonra hoca geldi. Dersimiz Türkçe. Bu bayan hocayı sevmesemde dersi seviyorum. Çünkü harika bir edası var. Hoca sınıfa girince hepimiz ayağa kalktık. Sonra oturduk. Özge'ye baktım, kağıda birşeyler yazdı ve bana verdi."Dün atkıdığım mesagı-" Dur ne! Ah Özge yazın bile berbat. Devamını okudum ve yazdım."Kızım sen bozuk plak mısın? Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorsun?" Yazdığımı görünce o da yazmaya çalıştı. Tersten okudum."Yağ ama cok onenlı bıseydı." Kağıdı yırttım. Parmak kaldırdım. Özge'yi şikayet etmiş gibi yapacaktım. Belki böylece akıllanır. Özge kolumu indirmeye çalıştı. Hoca beni gördü ve beni kaldırdı."Söyle, Derin?" Ben bunu beklemiyordum. Özge bana bakıyordu. Ne diyeceğimi bilemeden kapı çalındı, nöbetçi girdi. Özge de bende bir oh çektik. Ama Özge bana dönüp "Keşke mesajımı okusaydın"diyordu. Şunun suratına ayakkabı fırlatacaksın aslında. Nöbetçiye döndüm, duyuru yapacaktı. Konuşmaya başladı."Bilgi yarışması saat 11:00'de başlayacaktır. Sınıfın en zekileri bu yarışmaya girecektir, bilginize." Herşey yerine oturuyordu. Özge omzuma dokundu."Mesaj, Derin, mesaj." Hayıırr! Neden telefonuma bakmadım ki ben, neden?" Hiç çalışmadım ve beni seçecekler kesin!
***
Özge beni videoya çekiyordu. Herkes beni omzuna almıştı. Diğer kalanlarda "Derin, Derin" diye bağırıyorlardı. Okul koridorlarından konferans salonuna yol alıyorduk. Ben ne yapacağımı bilmiyordum. Çünkü hiç çalışmamıştım. Yani çalışmasamda yapabiliyorum. Ama arkadaşlarımın yüzünü kara çıkarmamam lazım. Lise soruları sonuçta. Bana göre kolay da.
Konferans salonuna vardık. Beni omuzlarından indirdiler. Öğrenciler orada bekliyorlardı. Bende yerime geçtim. Benim sınıfımdan yarışmaya katılan bir kız öğrenci daha vardı. Adı Melis. O kıza gıcık oluyorum. Kendini çok beğeniyor. İnşallah kazanamaz. Herkes geldikten sonra yarışma başladı. 1. soruyu üç sınıfta bildi. 2. soruyu da herkes bildi. 3. soru biraz daha zordu. Bizimle birlikte bir sınıf daha bildi. Melis soruları zar zor çözüyordu. Zaten bu yarışmadan sonra ikimiz arasında bir rekabet olacak. Ondan sonra tabiki ben kazanacağım. Biraz daha soru sordular ve en sonunda bitti. Melis ve ben, birde tek erkeklerin katıldığı bir grup kazandı. Biz 11-B onlarda 11-D'ydi. Yarışma bittikten sonra sınıfa döndük. Herkes bizi alkışlamaya başladı. Özge her zamanki gibi abartıp ayakta alkışladı. Ona gülümseyip yanına oturdum. O da bana gülümseyip sordu."Nasıl geçti?" Çok güzeldi dedim. Biraz durdu sonra tekrardan bana döndü."Ha bu arada eve gidince facebook'u aç. Çok beğeneceğin bir şey göreceksin." Çok meraklanmıştım. Acaba ne var facebook'ta. Şimdi gizlice baksam mı? Saçmalama kızım otur oturduğun yerde ders dinle. Evde ancak vaktin varsa bakarsın. Bu iç sesimle konuşmamdan sonra derse odaklandım. Sonra nöbetçi geldi. Yarın sınıflar arası eleme olacağını duyurdu. Melis bana baktı. Ne düşünüyordur acaba? Yoksa yenildikten sonra ağlayacağını mı? Ayy galiba fazla gittim kızın üstüne! Belkide o kazanır? Hayır, hayır. Kesinlikle ben kazanmalıyım. Bu hırsımdanda vazgeçmemem lazım. Herneyse nöbetçi çoktan gitti. 4. dersteyiz. Ee bilgi yarışı vardı tabii...
* * *
1 gün sonra...
Hafta sonuydu ve ben erken kalkmıştım. Ders çalışıyordum. Bilgi yarışını kesin ben kazanmalıyım."Dırın" Tabi şu Özge'nin mesajları olmasaydı. Bakmadanda yapamıyorum. Şimdi önemli bir mesaj atar ayvayı yerim yine. Ne attığına baktım."Face'e girdin mi Derin?" Aa doğru bakmadım. Ne kadar çalışsamda sosyal bir kızım. Hemen bakıyorum diye mesaj attım ve face'i açtım. 120 yorum, ohaa... Neye gelmiş ki bu kadar? Özge Karaca, Derin Çolak ve daha 21 kişiyle heyecanlı hissediyor."Bilgi yarışı koridorlarında." videosunu gönderdi. Hemen videoyu açtım. Kızlar beni omuzlarına almaya çalışıyor, diğerleri de benim ismimi bağırıyorlar. Ben endişeyle etrafa bakıyorum. Ve en sonunda salona geldikten sonra beni bırakıyorlar. Video orda bitiyor. Ya Rabbim sana geliyorum. Bir şeyide paylaşmasan olmaz. Mal gibi çıkmışım yhaa! Birde yorumlara baktım."Arkandayız Derin!" " Derin ve Melis iyi bir ekip oldular."(sen öyle san.)"Zirveye çıkın kızlar."ve bunun gibi bir çok şey. Yorumların sonuna ilerledim. Melis'in yorumu vardı."Herkes benim ne kadar başarılı olduğumu görecek Özge." *** görürler başarını! Sonra ard arda mesaj gelmeye başladı. En sona baktım. Özge mesaj atmıştı. "Nah kazanırsın o yarışmayı." Sonradan Melis arkasından yetişti."Konuşma sen, başarının yerlerde süründügünü hepimiz biliyoruz." Ne demek istiyor bu? Hemen arkadaşımı savunmam lazım. Ama dersim var burda çok zaman kaybettim. Olmaz birinin bana ihtiyacı var. Hemen yazdım."Hey bu hiç hoş değil Melis. Biraz sözlerine dikkat et." O da hemen yazdı."Sen karışma Derin, Özge ile aramızda bir şey bu." Ya nasıl karışma ya! Tam yazacakken Bilge geldi. Bilgisayarı düğmesinden kapattı."Ne yaptığını sanıyorsun?" Bilge masaya bakarak cevap verdi."Nerde kitapların, defterlerin Derin?" Bir kardeş ablasına abla diye hitap etmesi zor mu? Ayrıca niye karışıyor işlerime? Ama hakkatten haklı yani, kaç dakikadır face'deyim ben? Üzülerek cevap verdim."Tamam işte çalışıyorum, şimdi." dedim. Bu kız varya çok bilmiş. Herneyse ders çalışmaya başladım. Acaba Özge ne yaptı Melis'in karşısında? Bilge hala gitmemişti. Benim ders çalışmamı izliyordu. Bir şaka aklıma geldi. Hemen söyledim."Senin adına bir yarışma varmış, ve ben o yarışmaya katıldım." Bilge heyecanlı heyecanlı sordu."Ne yarışması ya?" Bağırarak cevapladım."Ne olacak, bilgi yarışması! Zaa!" Bilge bunu duyunca suratı asıldı, odamdan çıktı. Aslında pek mantıklı bir espri değil. Bilge, bilgi. Farklılar. Ama Bilge'yi odadan kovmak için iyi bir yöntem. Artık gerçekten ders çalışmam lazım. Hemen defterlerimi açtım, tekrar yaptım. Sonra da test çözdüm. Ne kadar çözsem o kadar iyi. Testleri çok özlemişim.