Multimedyadaki kız Özge'dir.
Derin'in Bakış Açısı
Bugün günümün büyük bir kısmını ağlayarak geçirsemde Bilge'yi sağ salim gördüğüm için çok mutluydum. Canım kardeşim ona bir şey olursa çok üzülürüm. Şimdiki gibi. Çok cıvıdım ya! Biraz test çözsem ne zarar gelir, zaten canım sıkılmıştı. Elime yaprak testlerimden birini aldım. Masama oturdum. Tam çözecektim ki içeriden sesler gelmeye başladı. Bu seste test çözebilirsen çöz. Olaya müdahele etmeliydim. Oturma odasına gittim. Annem, babam Bilge. Tartışıyorlardı. Ne oluyor diye bağırdım. Bilge hemen bana sığındı, anlatmaya başladı."Ya benim kazada telefonum kayboldu. Annemle babamda kaybetmeseydin diyor, bana yeni telefon almıyorlar." Gülümsedim, içeri gidip Bilge'nin kırılmış telefonunu aldım. Ve söylendim."Yeni telefon almana gerek yok." dedim ve telefonu Bilge'ye verdim. Bilge suratını asıp bana tip tip baktı. Böylece sorun çözülmüş oldu. Bende odama gidip test çözmeye devam ettim. Ne kadar da akıllıyım. Teşekküre gerek yok. Farketmemiştim ama Alya'da peşimden gelmişti. Dışarı çıkalım birşeyler yapalım diye başımın etini yiyordu. Oda aynı Özge gibi ders çalışmayı sevmiyordu. Özge demişken aklıma bilgi yarışması geldi. Melis'le yapacağımız yarışmayı hatırladım. İçimi huzursuzluk kapladı. Melis ile aramızdaki bilgi yarışması yarın olacaktı. Yanı başımda duran Alya'ya sordum."Acaba bilgi yarışmasını ben kazanabilir miyim?" Alya hiç düşünmeden cevap verdi."Tabiki de kazanırsın. Baksana çalışmaktan bana bile zaman ayıramıyorsun." Doğru söylüyordu. Ama çalışmadan da nasıl bilgi yarışmasını kazanabilirdim ki? Hiçbir şekilde kazanamazdım. Hele Melis karşısında hiç. Tamam Melis'i geçtim diyelim, ya şu karşımızdaki erkek grubu? Onlar belkide bendende zekilerdir. Yaa hayır böyle yapmamam lazım. Motivasyonum düşüyor. Daha çok test daha çok test diyerek test çözeye devam ettim. Alya sinirli bir hal aldı."Bak yine başladı inekliğe!" Bende ona sert çıkıştım."Ya ben inek değilim." Alya eğilerek gözlerime baktı."Gerçekten mi?" Gülümsedim. Ama ne alakası var çalışmakla ineğin? Uyduruk bir kelime işte! Ayrıca her çalışanda inek olmaz. Çok çalışan inek olur. Ben inek değilim. Çünkü ben çok çalıştığımı düşünmüyorum.
***
1gün sonra...
Kaldırımın kenarında oturmuş Özge'yi bekliyordum. Yine geç kaldı okula. Kim bilir ne yapıyordur şimdi! Ayağa kalktım. O sırada karşıdan bir çocuk geldi, merhaba dedi. Bende ona sevimsizce"Merhaba seni tanıyor muyum?" İlk önce yere baktı. Sonra tekrar bana döndü."Ben bizim okulun bilgi yarışmasındaki karşı rakibinizim." Şaşırmıştım. Gerçekten benim kadar çalışkan birine benziyordu, gözlükler, büsbüyük ağır bir çanta. Yani olabilir miydi, diye düşünürken Özge, sitesinden çıktı ve buraya koşuyordu. Karşımdaki çocuk harekete geçti."Neyse zaten arkadaşınız geldi bende geç kalıyorum, yarışmada belki görüşürüz. Özge hemen gelip omzuma vurdu."O kimdi ya!" Sert cevap verdim."Bilgi yarışmasındaki rakibimmiş. Ne oldu yoksa sen başka bir şey mi sandın?" Özge başımdan ayaklarıma kadar beni süzdü."Uzaktan kim görse öyle zanneder. Bende uzaktan geliyordum." Bahaneye bak. Sanki beni öyle gören çok kişi var. Biraz yürüdükten sonra bana döndü."Peki rakiplerinin isimlerini biliyor musun? Sen bilmiyorsan söylerim." Yuh onların ismini nerden öğrenmiş? Heralde yarışmaya o da katılıyor. Şaşkınlıkla cevapladım."Biliyor musun gerçekten?" Başını salladı ve cevap verdi."Tabiki de biliyorum mesela o bilgi yarışmasındaki ikinci rakibin ismi Gökhan. Seninle konuşan kişide Berkay." Oha ya dedikoducu ya da bak sen! Neler de bilirmiş!Yanlız aklıma birşey takılmıştı. Benden daha zekiler midir acaba? Olursa valla yenilirim. Bununla ilgili belki birşeyler bilir diye Özge'ye sordum."Bu dediğin çocuklar çok zeki miymiş bari?" Özge çok rahat cevap verdi."Erkekleri bilmez misin kızım? Her zaman kızlar erkeklerden akıllı olur. Erkeklerde hiçbirşeyi önemsemezler. Bu çocuklarda aynı tiplerdir merak etme!" Özge bunu iyi bir şekilde bildiğine inanmıyordum. Ama öyleyse öyledir herhalde. Çünkü erkeklerin bir akıllısını daha görmedim.
Okula girmiştik. Bilgi yarışı için çok heyecanlıydım. Melis mi ben mi? Şimdi görürüz. Sınıfa girdim. Melis hemen başladı söze."Naber inek? Hazır mısın ağlamaya?" Hiç durumumu bozmadan cevap verdim."Ben hazır değilim ya sen?" Sınıftan "Ooo" seslerinin yükseldiğini duyabiliyordum. Melis bana doğru yaklaştı ve sessizce kulağıma fısıldadı."Zaten ben yenilsemde ağlamam. Çünkü sana küçük sürprizlerim var." Bu sözleri duyduktan sonra çok gerilmiştim O dediği şey aslında küçük kötü sürprizler olmasın? Melis'ten herşey beklenir. Hazırlıklı olmalıyım. Diye kendi kendime dedikten sonra yerime oturdum. Öğretmen geldi. Geldiği gibi acele acele bir şey söylemeye çalıştı."Arkadaşlar, sınıflar arasındaki bilgi yarışması şimdi sınıfta olacak. Melis ve Derin yanıma gelebilir misiniz?" Hocanın yanına gittik, bize ne yapmamız gerektiğini anlattı. Ve tahtanın önüne iki tane masa ve sıra kondu. Ne yani herkesin önünde yapacaktık? Sıraların birine ben oturdum. Diğerinde de Melis oturdu. Sonra müdür yardımcısı ve bir tane kadın geldi. Galiba o kadın bize soruları soracak olan kişiydi. Bizde kağıtlara yazıp cevaplayacağız. Müdür yardımcısı başlama komutunu verdi. Kadın ilk sorusunu sordu. Ben ve Melis doğru cevapladık. İkinci sorusunu sordu. Ama Melis bu soruyu bilemedi. Bu yüzden ben öne geçtim. Kadının her sorduğu soruyu doğru ve hızlı bir şekilde cevaplıyordum. Melis bir türlü yapamıyordu. En sonunda kadın bütün soruları sordu. Melis bir çoğunu bilemediği için ben kazanmıştım. Zaten bunu önceden biliyordum. Yanlız Melis'in küçük sürprizlerini merak ediyordum. Melis'e baktım. Hiçte mutsuz görünmüyordu. Adeta bana bakıp sinsice gülüyordu. Sınıftakilerin hepsi beni alkışlıyordu. En başta da Özge. Özge ön sıradaki kızların yanına oturmuştu. Yani hepberaber 3 kişi olmuşlardı. Bu yüzden sıkışıyorlardı. Ben çok mutluydum. Müdür yardımcısı ve kadın sınıflarla olan yarışmanın bugün çıkışta olacağını söyleyip sınıftan çıktılar. Çok heyecanlıydım. Acaba rakibim kim olacak? Gökhan mı Berkay mı?