Karşımda gördüğüm manzara ağzımı kapatmamı sağlamıştı. Evin altını üstünü getirilmişti. Ev darmadağındı. Kim yapmıştı benden ne istiyordu bunları yapan kişi. Sabah bi not akşam ise evimi darmadağınık görüyorum. İyice korkmaya başlamıştım. Bana bunu yapanın kesin babamla ve annemle ilgiliydi kesin. Kafam iyice karışmıştı. Kapının önünde durmaktan ayaklaraımın yorulduğunu anlayıp içeri girmeye karar vermiştim. Ayakkabıları da çıkartıp Ceren'e bu olaydan bahsetsem mi dye düşündüm ama hayır eğer anlatırsam kız korkudan kalp krizi felan geçirirdi herhalde. Kendimi düşüncelerden atıp burayı nasıl temizleyceğimi düşündüm. Bu kez düşüncelerimi kapı zili bozdu. Ne yapıcaktım şimdi acaba ya Ceren'se. O zaman sıçtığımızın garantisidir. Zil bir iki defa çalıca kapıya koşturdum. Açtığımda Kutay'ı beklemiyordum. -efendim Kutay
- şey ben o Begüm konusunda özür dilemek için şey yapmıştımda. Sanki biraz telaşlı gibiydi noluyordu ya da ne olmuştuda özür dilemişti. Evin hali aklıma gelince kapıyı biraz kapatıp dışarı Kutay'ıb yanına geldim.
-bak Kutay Begüm seni üzücek biliyorum seni bir zevk uğruna kullanıyo.Her erkek de böyle oldu. Zaten erkeklerde aynı kafada yaşıyodu.Ama yinede sen bilirsin çünkü ben senin hayatına karışamam çünkü ben senin hiç bişeyinim iyi günler Tam gidiyodum ki kolumdan çekti.Nefeslerimiz birbirine değiyordu.Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı.Ne yapmaya çalışıyordu acaba
-tabikide benim hayatıma karışabilirsin çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın. Kalbim bir kez daha kırılmıştı. "EN İYİ ARKADAŞ" başka kim olabilirdim ki. Bana sıkıca sarılmıştı.Kokusunu içime çekmiştim sanki son sarılışımmış gibi,sanki bir daha göremiycekmişim gibi sıkıca sarılıp kokusunu içime çekmiştim.Sessizce fısıldamıştım 'SENİ SEVİYORUM'. Sarılma merasimi bitince gözlerinin içine bakmıştım. Sanki farklı bişey varmış gibi bakıyordu. Çok farklıydı anlayamamıştım üzgün gibiydi.El sallayıp yanımdan sessizce ayrılmıştı. Eve girmiştim acele ediceğim bi iş vardı. Ceren'in gelmesine tam 2 saat vardı.İlk önce etrafı süpürüp silmiştim. Eşyaları da düzenledikten sonra saate baktığımda bir saat evin temizliği ve toparlanmasıyla geçtiğini görmem iyi iş başarmış olduğunu sezdim. Artık ne kadar acele ettiysem bir saatte bitirmiştim işimi.Sırada yemek işi vardı.Kısa yapılacak bir yemek yapmam gerektiği için en kolayına kaçıp makarna yapmaya karar verdim.Makarnanın suyunu hazırlayıp ocağa koydum.En yüksek ateşi açıp mutfaktaki sandalyeye oturup düşünmeye başladım.Bugün neler yaşamıştım ben herhalde bunu bir filme koysalar nobel ödülü felan alırdı.Kendi kendime gülmeye başlamıştım. Şurdan bir peri çıksada beni baştan yaratsa şu ezik halimden kurtulsam.Aslında kendimi bu ezik halden kurtarabilirdim de "ÜŞENİYORUM".Gerçekten üşeniyorum her sabah saçımı taramaya,oje sürmeyi,makyaj yapmaya yani kısacası kendime bakım yapmaya üşeniyorum.Ciddiyim şimdi diyceksiniziniz hayatta öyle bir kız yok diye ama varmış işte.Bir an makarnanın suyu gelince gözlerimi büyütüp ocağa koştum.Ateşi biraz kısıp makarnayla tuz koyup biraz karıştırdım.Bugünlerde düşüncelerime çok yer veriyordum hayatımda.Galiba gittikçe depresyondan çıkmaya başlamıştım.Şimdi neden böyle dedin diyeceksiniz.Ben aslında bırak birisiyle konuşmayı iç sesimle bile konuşmaz hep "uyu,yemek ye,uyu"diye kodlanmış bir robot gibi aynı şeyleri yapardım.Neyse geçmiş geçmişte kaldı şu üşengeçliğimide yenersem tamamımdır. İşte o üşengeçliyide yenmem çok zor bişey ama konumuz bu değil.Makarna pişiriyoduk demi şimdi biz daha yeni alıma geldi.Ayağa kalkıp makarnayı karıştırdığımda makarnanın piştiğini anlayınca süzgeci dolaptan çıkartıp tencerede olan makarnayı üstüne döküp biraz sallamaya başladım.Çeşmeyi açıp makranayı sudan geçirdikten sonra makarnanın sosunu bitirip rahatıma varıcam derken kapı zili çaldı.Neşeli bir biçimde kapıyı açtım Ceren bu halime şaşırmış gibiydi e haklı tabi en son gördüğünde karşısında depresyonda bir kız vardı.Ceren'e sıkıca sarılmıştım o da şaşkınlığını yenip bana sarıldığında onu çok özlediğimi anladım.
-oooo bakıyorum da depresyonu yenmiş neşeli ceylan gibi ordan oraya zıplıyosun noldu anlat bakalım. Hafifçe sırıtmıştım elimle mutfağı gösterip
-yemek yiyelim herşeyi sana atlamadan anlatıcam şuan çok açım aç ayı oynamz Ceren'cim İkimizde aynı anda gülmeye başlamıştık.Gülmemizi zorda olsa sonraya saklayıp yemek yemeye sonunda karar vermiştik.
Yemeğimiz bittirdikten,masamızı topladığımıza göre "DEDİKODU ZAMANIIIII"
Her şeyi teker teker hiç atlamadan Ceren'e anlatmıştım. Anlattığım sürede Ceren'in mimiklerini görseniz gül gül ölürsünüz. Ama ben anlatırken sanki o anları tekrar yaşıyomuşçasına mutlu oluyordum.
-abov bu ne kız vallaha ne hal alıcağımı şaşırdım ben yokken neler olmuş böyle ama bana söylemedim felan deme bak bu kesin sana aşık bu ne yaa
-tamam sus değil işte kardeşiymişim gibi davranıyo şöyle bakarsak da biz onla kankayız yani benin sevmesi %1 çok komiksin o yüzden
-he he ya asıl sen komiksin bakalım yarın ne haltlar yiyiceksin saat abya geç oldu senin çenende bi susmadı ki kardeş hadi iyi geceler
-iyi geceler