O Hayla Orada

~1.bölüm~

Ben hayallerimle yaşayan bir kızım eğer hayallerim olmassa ben de olmam beni ayakta tutan her şey onlar. Şimdi diyeceksiniz ki bu kız kesin bir 20 yaşında falan vardır. Hayır, yanlış cevap. Ben daha 18 yaşındayım. Evet aslında 20 yaşla arasında sadece 2 tane sayı var ama ben o 2 sayıdan bahsetmiyorum ben 18 yaşındaki bir kızın olgunluğuyla, 20 yaşındaki bir kızın olgunluğundan bahsediyordum. Size hayat hikayemi anlatamassam siz bu okuduğunuzdan da hiçbir şey anlamassınız bende içimi Size dökmessem yaşayamam işte hayallerim bile yardımcı olamaz bu kez. Evet,ben nur, 18 yaşında annesi babası olmadan hayla onların bana bıraktığı evde yaşayan bir kızım. Annem ve babam vefat ettiler onlar vefat ettiğimden beri böyleyim geceleri kalkar bir kağıt bir kalem alır bu satırlara içimi dökerim, yazdıktan sonrada bu kağıtları herhangi bir kitabmın içine koyar tekrardan uyumak için yatağıma çekilirim. Evet bu kağıdıda bir kitabın içine koyacağım. Kitabın içinden bir sayfanın arasına bırakacağım ve hayaller kurarak tekrar uyuyacağım. Evettt bu kağıdıda bir kitabın içine koyma zamanı geldi yerimden kalktım ve Duvar boyunca olan kitaplığımın önüne çöktüm sonra gözlerimi kapattım ve şöyle söyledim. "2.raf, 5.kitab ve 18. Sayfa " hemen çömdüğüm yerden kalktım ve kitabın ismine bile bakmadan elime aldım.18. Sayfayı açtım, kağıdı katladım ve sayfaların arasına emanet ettim. Hemen kitabı rafına koyarak odama doğru koşmaya başladım. Çünki hayal kurma zamanım gelmişti ve geçiyordu. Hemen yorganımın içine girdim ve hayaller kurmaya başladım. Bir 5 dakika sonra uyuya kalmışım.

Nur...
Alarmın sesiyle uyandım bugün demekki uyumam için dün gece kurduğum rüyalar yardımcı olmuş. Kalktığım gibi güneşliği çektim ve camı yukardan açtım. Hiç bir zaman yatağımı düzeltmemişimdir. Hemen odamın içindeki banyoma doğru koşturdum ve sıcak bir duş aldım, dişler fırçalandı ve cilt bakım ürünleri sürüldü bile nedense bugün öbür günlere nazaran dahada iyiydim. Daha ne istiyordum acaba çok şey ama neyse, hemen üzerime beyaz ve içinde toz pembe kaplar olan bir pijama takımını giydim ve ayağıma panbuflarımı geçirdim. Saçlarımı kurutup topuz yaptım ve mutfağa doğru yürüdüm Salon ve mutfağımın birleşik olmasına bayılıyodum annem ve babam bu evi bana bıraktıkları içinde onlara her gün dua ediyorum.mutfağımın salona bakan tarafının tam karşısında kitaplığımı görüyordum neredeyse bütün kitapların aralarında beyaz kağıtların uçları görünüyordu, kitaplığın Sol tarafında bir lcd televizyon vardı ve televizyonun tam karşısında ikeadan alınmış gri l koltuklardan vardı. Annem ve babam öldükten sonra bankaya çok büyük bir miktarda para bırakmışlardı ve o paranın çok çok küçük bir miktarı ile evdeki herşeyi değiştirmiştim , çünki evde bana onları hatırlatan hiçbir şey olmasını istemiyordum. Annem ve babam sadece benim hayallerimde olacaklardı. Mutfakta tezgaha yaslanmaktan bileklerim acımıştı artık kahvaltı yapmam lazımdı sonrada bir kaç ilaç içmem ama o ilaçların hiç birini sevmiyorum.kim ilaçları sever ki neyse, bir kahve yaptım ilk önce sonra krep ve kahvaltılıklar hemen ekmekleri doğradım ve Kahvaltı hazır ama bir şey daha eksik müzik her sabah kahvaltı yaparken kısık sesle müzik açarım kendimi bir nezbe yalnız hissetmemek için hemen kahvaltımı yaptım ve topladım sonra ilaçlarımı içtim. Tam mutfağa su içtiğim bardağımı bırakmıştım ki kapı çaldı. Bu kim ki acaba diyerek kapıya doğru yürüdüm kapının tam önünde durdum ve " kim o? " diye seslendim. Kapının arka tarafında bir erkek sesi ve " merhaba ben karşı komşunuz yeni taşınıyorumda bir kedim vardı eşyalarımı yerleştirene kadar benim için ona bakabilirmisiniz" dedi. Aslında kedileri severdim ama hiç almak istememişimdir. Ben de doğrumu söylüyor acaba diye kapıyı araladım ve cidden elinde iki tane küçücük kedi vardı. " çok sevimliler " diye söylendim şaşkınlıkla sonra bir anda çocuk bana elini uzattı ve" merhaba ben doruk karşı dairenize taşınıyorumda " dedi bende hemen elimi uzattım ve " merhaba bende nur, hoşgeldiniz kolay gelsin işiniz biraz zor galiba yeni Ev taşımak nedir bilirim " dedim " aaa sizdemi yeni taşındnız? "diye sordu bende " hayır annem ve babam vefat ettikten sonra bütün eşyalarımızı değiştirmek zorunda kalmıştım " dedim çocuk bir anda " aaaa çok Pardon çok özür dilerim bilmiyodum başınız sağolsun " dedi bende " önemli değil insan bir zaman sonra alışıyor ister istemez " dedim çocuk büyük bir pişmanlıkla bende İngiltere'den döndüm ve ailemle aram biraz bozuk olduğu için onlardan ayrı oturmaya karar verdim ne kadar 19 yaşıma yeni girmiş olamama rağmen hayla beni çocuk yerine koyuyorlar " dedi bende " bence annenin ve babanın değerini bilmelisin " diye söyledim. Çocuk ise " ama bazen öyle bir üstüne geliyorlar ki sanki elimde olsa kendini parçalamak istiyorsun " dedi ben tam bir şey diyecektim ki kedİ miyavladı biranda gülmeye başladık. " kedilerin sıkılmaya başladı galiba " dedim. oda" duman sesini fazla çıkartmaz ama boncuk sıkıldığı zaman böyle söylenir " dedi. Ve devam etti " eğer bakmak iatemezseniz anlarım sadece ayak altında olmalarını istemiyorum bir yerlerina bir şey olur korkusu var da biraz " dedi " Yo Yo ben bakarım kedileri her zaman çok sevmişimdir. " dedim ve kedileri kendi kucağıma aldım. Ve " Size kolay gelsin o zaman doruk bey " dedim ve doruk bey " bana doruk de lütfen doruk bey denmesini sevmem " ve devam etti " oysaki kaç yaşında olduğunuzu bilmiyorum " dedi bende " 18 yaşımı bitireceğim " dedim " aslında aramızda pek fark yok" diye söylendim oda " aynn öyle neyse ben sizi kapının önünde bekletmeyeyim tanıştığımà memnun oldum nur kedilere baktığın içinde çok sağol " dedi " bende tanıştığıma memnun oldum birşey değil bence bu kedilerle biraz eğleneceğim " diyerek kapıyı kapattım. kedilerle biraz oyun oynadım sonra üzerimi değiştirdim ve aklıma ne geldi çocuğun önüne bu tiplemi çıkmıştım ben aggg Allahım böyle bir şey olamaz ya diye söylendim ve hemen üzerime bir kot ve beyaz tshirt geçirdim Sonra ayaklarımà tekrar panbuflarımı geçirerek saçlarımı çözdüm ve yeniden topuz yaptım. Aslında çocuk baya yakışıkldı böyke bir sevgilisi olmasını kim istemezdiki baya baya yakışıklıydı neyse diyerek salona geçtim iki kedide koltukta oturmuş televizyona bakıyorlardı.

Devamı gelecekk