Katliamın olduğu evi satmıştık. Bir arka sokakta ki Yengeme taşındım. Bir anda sessizliğin içinde kayıp oldum adeta sessizlikle boğuşuyordum taki o evden çığlık sesleri yükselene kadar. Artık o eve kim giriyorsa sağ çıkmıyordu. Lanetli bir evdi. Tek tanımı buydu. Gün geçtikçe her şey çirkinleşiyordu. İlk katliam annemle babamda başlamıştı.Gerisi zaten geliyordu. Ama nasıl olabilirdi ki? Katil yakalandı sonuçta...
Gözlerimi ve kulaklarımı kapadım ve aniden fırtına başladı. Her şeyi alıp götürüyordu. Çığlık sesleri rüzgar ile dağıldı. Yine koyu bir sessizliğin içindeydik sadece rüzgarın ıslık sesleri... Yengemde ortalıkta görünmüyordu. Neredeydi acaba. Yoksa yine mi uyudu? Yanılıyorum banyodaymış.
... Herkes için en iyisi bu aslında... Bazen düşünüyorum hayatım korku filimi gibiydi. Yoksa ben karanlığın içinde hapis olmuş korkunun tam göbeğindemiyim ? Fırtınayla birlikte gelen elektrik kesintisi yüreğimin ürpermesine ve kalbimin hızlı hızlı çarpmasına neden oldu. Yoksa o adam hapisten kurtulmuş muydu ? Lanet olsun !
Sonra yengem bana Annabeth diye seslendi.
_Efendim Yenge.
_Neredesin ve iyi misim ?
_İyiyim sadece içimde bir şüpe var bu arada salondayım. Gelsene buraya yanıma.
_Tamam dur geliyorum şimdi.
Yengem gelmişti sonra aklına bir şey geldi ve yerinden kalktı. Şartellere baktı. Şarteller atmamışmı fakat kablolar kesikti. Yengem korku dolu gözlerle bana baktı ve bağırdı:
Annabeth hemen montlarımızı getir ve kaç. Telaşa kapılmıştım. Sonra kapı ardına kadar açıldı ve sanki bizi içine çekti. Kaçtık... Hiç durmadan çılgınlar gibi kaçıyorduk. Fırtına bizi sürüklüyordu. Acıkmıştım. En sonunda sığınacak bir yer bulduk ve toprağı eşeleyerek küçük kurtları mideye indirdik. İğrençti ama mecbur... Yoksa açlıktan ölebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATLİAM
AdventureAcı verici bir hüznün bıraktığı göz yaşı kadardı içimdeki şüpe... Katliam... Sessiz çığlıklar . Nefes kesici olaylar. Başı bir türlü Dertten kurtulmayan bir çocuk. O çocuk yanlızlığı yaşatmıyor adeta oynuyor . Beğenileri unutmayalım...