Bölüm6

107 1 0
                                    

"S-Sam ben ç-çok kor-r-kuyorum"dedim.Sadece yanımda olmasına ihtiyacım vardı.Biz ayrılmış olabilirdik ama şu anda çok yalnızdım ve kendimi ezilmiş bir böcek gibi hissediyordum.Dini açıdan resmen çökmüştüm.

Yere çöktüm ve ağlamaya başladım.Yukardakine dua ediyordum.Bunların rüya olmasını öyle çok isterdim ki yada Jacob la o eve gitmemeyi...

Ona ne olduğunu bilmiyordum sanki sanki ah hayır bu nasıl mümkün olabilir?

Kapı sesiyle yerimden sıçrarken aklıma Sam i çağırdığım aklıma geldi.Ve tebessüm etmeden edemedim.Ayrıldığımız halde beni düşünmesi çok hoştu,belki...hayır biz ayrıldık.Bu artık olamazdı.

Beni bu düşüncelerimden kapının tekrar çalması uyandırdı.Gözyaşlarımı umursamadan kapıyı açtım ve Sam direk bana sarıldı.Onun kokusunu özlemiştim hem de çok.Kokusu bana güven veriyordu sanki küçük bir çocuğun annesine sarılması gibi bir şeydi.

Geri çekildi ve yüzüme uzun uzun baktı."Sana noldu İsabella?Bu halin beni çok üzüyor."

Hiç düşünmeden onu öpmeye başladım.Aklımdan ne geçiyordu bilmiyorum sadece onu özlemiştim.Nefesim kesilince geri çekildim alnımı Sam in alnına yasladım

"Lütfen beni yalnız bırakma Sam,sana ihtiyacım var."Başını salladı ve elimden tutup koltuğa oturttu ve yanıma oturdu.

Ve ağlayarak ona olan biten her şeyi anlattım.Yüzüme büyülenmiş gibi bakıyordu ve beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

Ve gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlarken beni aldı ve kucağında yatak odama taşıdı.

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu.Yanıma baktım ve yanımda Sam yatıyordu.Kalktım ve mutfağa girdim ve kahve makinesini çalıştırıp bir sandalyeye oturdum.Odamdan sesler geliyordu ve mutfağa Sam girdi.

"Günaydın Samy"dedim.Karışmış saçları ve şişmiş gözleriyle çok tatlı görünüyordu.

"Günaydın Bella,gece çok sayıklıyordun ve ben de yanında yatmam gerektiğini düşündüm."

"Teşekkür ederim Sam."Ve gülümsedim.

"Jacob a olanlar hakkında..."

"Şşş...Şimdi bunları konuşmayalım,lütfen."

"Peki.Iımm...Kahvaltı?Yok mu?"dedi pişkince sırıtarak.Mutfağa gittim ve fırından iki tane ay çöğreği alarak birini ağzına tıktım."Kahvemizde var.Daha ne istiyorsun?"dedim ve ay çöğreğinden bir lokma aldım.

Gülümsedi ve ayçöğreğinin geri kalanını yemeye başladı.

Saat öğlene geliyordu ve biz hala evdeydik.

"Sam bence şu dünkü olay için bir kiliseye gitmeliyiz."dedim ve ikiletmeden direk evden çıkıp arabaya bindik.Onun arabasına.

Kilisenin önüne geldik ve Peder Sullivan ı aramaya koyulduk.

Kilise odalarının birinde Bakire Meryem e dua ediyordu.

"...Sen beni ve sevdiklerimi koru.Amen."ve odadan çıktı,bizi başka bir odaya götürdü.

"Peder,seninle konuşmamız lazım.İsabella nın başına gelenler çok korkunç ve"bana baktı ve lafına devam etti."Bunların ne olduğunu bulmamız lazım."dedi.

Peder bizi başıyla onayladı ve kapıyı kapatıp bizi yere oturtturdu.Burası dua odası gibi bir yerdi.

ÖLÜM ALFABESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin