Kalbim ağzımda atarken beynim işlevini yitirmişti sanırım.Elim kapının kolunda bir müddet dona kalmıştım ta ki o sese kadar.
"Ah,Debbie ne kadar yürüdüğümün farkında mısın?Bu yakışıklıya acımalısın , bacaklarımı hissetmiyorum."
Tanrım!Sakin olmalıyım..sakin.Kapının kulpunu çevirip kapıyı açtım yavaşça.Siyah dar bir pantolon ve üstünde süper kahramanlar olan bir tişört giymişti..o tapılası benleri ona sevimlilik katıyordu.Hiç düşünmeden kollarımı boynuna sardım.O da belime sardı tek kolunu.
"Dylan..buradasın.Ah,buna inanamıyorum!"
"Burdayım aptal,ağlamayı keser misin?"
O söyleyene kadar ağladığımın farkında değildim.Gözlerimi silip son kez baktım ona.Ne kadar aptalca ve erken olduğunu bilsemde çenesindeki beni öpüverdim.Sonrasında ise kafamı yerden kaldıramadım.
"Utanmana gerek yok.Hangi kız bu yakışıklılığa dayanabilir ki?"
Beni rahatlatmak için söylediğini biliyordum ama yalan da değildi.
"Debbie sana anlatmaya geldim."
"Pardon..neyi?"
Oturduğu yerde dikleşip devam etti.
"Sana attığım mesaj..tesadüf değildi."
Selam,biraz beklettim kusura bakmayın ama harika bir bölümle geri döndüğümü düşünüyorum..Siz ne düşünüyorsunuz?Lütfen düşüncelerinizi belirtin ve vote vermeyi unutmayıın..Öptüm xox