11.Bölüm

136 7 3
                                    

Suzy anlamsızca Myungsooya bakıyordu. Myungsoo gülümseyerek tekrar etti:

- Hatırlamıyor musun Suzy. Benim Myungsoo hani gitar çalabilen çocuk. 

- Ne? Yoksa o sen misin?

- Evet benim Suzy. Seni daha önce bulmam gerekirdi ama hafızamı kaybettim.

- O yüzden kişiliklerin vardı. Hepsi benim yüzümden oldu.

- Ah üzülme Suzy. Geçmiş bitmiş şeyler hakkında üzülmeye değmez.

- Peki hastaneye kaldırıldıktan sonra neredeydin? Seni çok aradım ama bulamadım.

- O olaydan sonra annem burada durmam tehlikeli olacağını düşündüğü için taburcu olduktan sonra Amerika'ya yolladı ve Amerika da yaşamaya başladım sonra da bu kişilikler ortaya çıkmaya başladı.

- Çok zor olmalı. 

- Tabiki zordu ne zaman nerede olacağını bilemiyorsun. Sen o olaydan sonra ne yaptın?

- Bir süre evden çıkamadım. Çok korkmuştum. Bir süre sonra okula başlamam gerekiyordu. Okula başladığım için evden çıkmak zorundaydım ama okula giderken sanki biri takip ediyormuş gibi hissediyordum. Sonra büyükannem ve büyükbabam bizle kalmaya başladılar. Babamın işi nedeniyle başka yere taşındık ve orada yaşamaya başladık. 

- Kötü bir durum yaşadık sonuçta. Ben bunu bize yapanı bulmak istiyorum ama o adamı hatırlamıyorum.

- Ben fazla hatırlamıyorum ama adamın kepçe kulakları olduğuna eminim.

- Kepçe kulak mı?

- Evet bir de uzun boylu olduğunu hatırlıyorum.

- Uzun boylu ve kepçe kulaklı... Peki kim olabilir ki?

- Bilmiyorum hatırladığım sadece o.

- Peki ama ipucu yetersiz.

- Bir dakika!

- Ne oldu?

- O zamanlar ben günlük tutuyordum. O günü yazmış olabilirim.

- Umarım yazmışsındır.

- Umarım. Çıkışta gider bakarım. 

- Tamam neyse gerçekten seni bulduğuma çok sevindim. Senin işinde engel olmayayım.

- Bende seni bulduğuma çok sevindim. İşime engel olduğun falan yok. 

- Aa buldum galiba.

- Neyi?

- Chanyeol diye arkadaşım vardı onunla çok iyiyiz o da uzun boylu ve kepçe kulaklı. O belki biliyordur.

- Olabilir. 

- Ben onunla bir konuşsam iyi olacak. Ben gidiyorum kendine dikkat et.

- Tamam sende  dikkat et. 

- Görüşürüz.

dedikten sonra Myungsoo odadan çıktı. Kapıyı kapattıktan sonra hemen telefonu eline aldı ve rehberden Chanyeol'ü aramaya başladı bulduktan sonra hemen aradı ve bir süre çaldıktan sonra:

- Chanyeol benim Myungsoo.

- Ooo Myungsoo nasılsın?

- İyiyim sen?

- Ben de iyiyim. Bir sorun mu var?

- Aslında sana birini soracaktım.

- Sor.

- Alında işin yoksa yüz yüze konuşsak.

- Tabiki müsaitim. Buluşacağımız cafe'yi sana mesaj atarım.

- Tamam. Görüşürüz.

- Görüşürüz.

                                                                               XXXXXX

Yeni bölümle karşınızdayım. Aslında bu bölümü sevmedim çünkü biraz kısa oldu ve sonu istediğim gibi bitmedi bu yüzden kötü olduğunu düşünüyorum. Umarım beğenirsiniz. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Bu arada 2.6K olmuşuz buna çok sevindim çünkü bu hikaye ilk başta çok tutulmadı sonradan sonradan okuyucular artı ve bu da beni çok mutlu ediyor. Umarım yazacağım hikayemi de çok beğenirsiniz. Büyük ihtimalle oyunla ilgili olacaktır. ya da farklı ama bunun gibi hikaye yazmayacağım heralde. Herkese iyi geceler diliyorum ve TEOG'a giren ablalarım ve abilerime başarılar diliyorum. Seneye bende gireceğim çünkü :D 



Öldür beni,İyleştir beni (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin