Muhterem hocam,
bizim için büyük bir teselli kaynagi olan mektubunuzu aldim. Acimiza bir ilaç gibi geldi. Kederimiz o kadar büyük ki , bir türlü teselli olamiyorum. Bir de iman olmazsa, insanin teselli olmasi hiç kolay olmayacak.
Günlerdir agliyorum. Içim kan agliyor, derlerdi. Bunun ne demek oldugunu yeni anliyorum.
Çok degerli ve çok muhterem arkadasim Elif Hanim'in vefatiyla ilgili o bizi aglatan. olayi kaleme almam ve size göndermemi istediniz. Aslinda siz Elif Hanim'i benden daha iyi taniyorsunuz. Çünkü birkaç yil birlikte kalmissiniz. Sonra da iman hizmetinin parmakla gösterecek fedekâr ve vefâkar bir mensubu haline gelmis.
Sizden çok bahsederdi. Birlikte geçirdiginiz günlerinizi ve o mübarek yerlerdeki gezilerinizi sik sik anlatirdi.
Ben "Elif Hanim"olayina geçmeden önce , Sizde sunu istiyorum. Bu mektubu , lütfen bir kitabinizda yayinlayin. Zira çok hizmete medar olur. Çünkü Elif Hanim'in ölümüde , hayati gibi çok ibretliydi. Birçok insanin gözünü, gönlünü açacakve aydinlatacak nitelikteydi. O aziz insan, hayati boyunca talebelerine iman dersi verdi. Onlarin ahiretini kurtarmaya çalisti. Ölürken bile bizlere öyle bir ders verdi ki,Bu son ders çok ibretli, çok yakici ve duyguluydu!
Degerli Hocam,
Elif Hanim sizlerin de bildigi gibi , milli egitimde ögretmen, yönetici. ve müfettis olarak çalismis kardesimizdi.Annesini ve babasini küçük yasta kaybetmis,çok aci bir hayatin içinden gelmisti.Okul yillarinda tam bir dram tadinda yasamisti.Yokluk , kimsesizlik ve acinin egemen oldugunu ögrencilik yillarinin her günü ayri bir hüzün sahnesiydi. Okumak için , o sefil ve o acı dolu hayattan kurtulmak için neler yapmamıştı ki...Ayakkabı boyacılığı , simit satıcılığı ,garsonluk, inşaat işçiliği...Ama bu dayanılmaz hayata rağmen kişiliğini , karakterliğini , dürüstlük ve sabrını hep korumuştu.
öğretmen olduktan sonra sizlerle tanışmış, sizin de bildiğiniz gibi iman hakikatleriyle buluşarak yepyeni bir hayata ''merhaba'' demişti.
Nurlar çok okuyordu ve çok iyi anlıyordu. Her önüne gelene iman hakikatlerini anlatıyordu.
Rahmetli Elif Hanım'ın eşi de sizin öğrencinizmiş .Bizler ailece tanıştığımız için her gelişine sizden mutlaka bahsederdi.
Hocam, biz Elif Hanımla iki yıl birlikte çalıştık. O muhterem kardeşim vefat ettiğinde de beraberdik. O müthiş an süper bir şeydi...Her hatırlayışta ürperiyorum. O esnada yaşadığım olayları dünya kalıplarına sığdıramıyor, dünya gözü ve dünya aklıyla değerlendirmekte güçlük çekiyordum.
O aziz insan, benim her şeyimdi. Bana Nurları o tanıtmıştı. Ben içki içen , dünyası zindan olmuş, Ahireti unutmuş , aile huzuru kalmamış bir insandım . Benim dönüş vesilem o olmuştu. Ailece Allah'a kul olmayı ve o sonsuz huzurun hazzına ermeyi ona borçluyuz. Böyle bir insanı yanı sıra başındayken yitirmek kolay mı ?
Elif Hanım'ın vefatı olayına gelelim :
Hafta başında hazırlığımızı yaptık. Birlikte okulları teftişe çıktık. Gideceğimiz kasaba, vilayete uzak, olduğu için , üç gün orada kalmamız gerekiyordu. Ama olsun, yanimda Elif Hanim vardi ve onun oldugu yerlerde neler yokto ki. . .O konusur , o okur, o anlatir,bizler dinlerdik. Her cümle , her kelime ruhun gidasi , aklin isigi, kalbin nuruydu. Birlikte oldugumda benim aldigim huzur, haz ve sevinç ifade edilmeyecek derecede fazla olurdu. Onun yanindakiler gam ve kederi unuturdu.
Ne zaman can sikici bir olay anlatsa hep sunu derdi :
-Madem Allah ve ahiret var; ne gam , ne keder. . . Sizler sevinin , Allah'I bilmeyenler ve tanimayanlar üzülsün. Üzülsüntü onlara , sevinç ve huzur da bizlere layiktir.
Dünyanin karmasasi umrunda degildi. Hiç bir olay o gönül dostunun gönlünü ve kalbini bozamiyordu."Allah bana yeter" deyip, büyük bir teselli ve rahatlik içinde oluyordu.
Ïlk teftisten sonra ögretmen evine dönmüstük. Çevremizde bizi taniyanlardan bir grup vardi. Onladan biri gelmisti. Soru söyledi :
- Allah her seyi yaratmis da , bu "ölüm"ü çok aci yaratmis. Insanlar ölüm faciasiyla pençelesip duruyorlar. Arkalarinda binlerce gözü yasli insan birakiyorlar. Bu isler Allah'In merhametine nasil. sigiyor ? Allah bu insanlara acimiyor mu ?
Rahmetli , güzel bir giris yapti. Ölümün hayat kadar tatli ve huzurlu oldugunu, görünüse degil Ölümün hikmetine bakilmasi gerektigini anlatti. Sonra da cebinden bir Risale çikarip,bu konuyla ilgili güzel bir sohbet yapti.
Sabahleyin tekrar okullara gittik. Rehberlik ve teftis calismalarini bitirdik. Daha sonra da ikindi namazlarimizi kildik, minibüse bindik. Vilayete, yani evlerimize gelmek üzere yola çiktik.
Biz Elif Hanim'la yan yana oturuyorduk. O cam kenarinda , Ben de taraftaydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O ÖLMEDI , CESEDI ÖLDÜ
RandomEmege saygi lütfen okuyun ve yorumlarınız güzel olursa çok sevinirim.